99 (Özel Bölüm)
Telefonumun titremesi ile gözlerim çalışma masama çevrildi. Saat kaç olmuştu bilmiyordum ama sanırım gece yarısını geçmişti. Kalemimi günlüğümün arasına bıraktım ve tek ayağım yerde dengede durmaya çalışarak telefonu elime aldım. Ekran açılınca gülümseyerek yatağımın kenarına oturdum.
Kuzey'im: Uyudun mu? (00:26)
Derin: Hayır (00:26)
Kuzey'im: Bir şey söyleyeceğim ama sakin ol ve heyecanlanma (00:26)
Derin: Bir dakika bekle kendimi hazırlayacağım (00:27)
Derin: Tamam sakinim şimdi söyle (00:29)
Kuzey'im: Annem yarın annen ve seni çay içmeye çağırıyor (00:29)
*Görüldü* (00:29)
Gözlerim kocaman açılmış bir şekilde elimde telefonla kalakaldım. Telefonun ekranı otomatik olarak bir süre sonra kapandı ama titreşimleri kesilmedi. Üzerimdeki ilk şoku atlatıp Kuzey'e cevap da veremiyordum ki!
Tamam, daha önce çok kez gitmiştim onun evine. Ama genelde annesi evde olmadığı zamanlar giderdim. Oturur, muhabbet eder, yani bir saat takılıp eve geri dönerdim. Annem olmadan... Annem ve Kuzey'imin annesi... Bir arada...
Telefon titremeyi bıraktı fakat bir saniye sonra ekran aydınlandı ve zil sesi melodim çalmaya başladı. Ekranı kaldırınca Kuzey'im yazısını gördüm. Telefonu açtım ve kulağıma koydum. "Bayılmadın değil mi?" İster istemez güldüğümde Kuzey telefonun diğer ucundan rahatlar gibi nefes verdi.
"Öyle pat diye söylenir mi yakışıklım?"
"Yavaş yavaş söylemek ve seni kıvrandırmak var, bir de bir anda söylemek ve bitmesi var. Sence hangisi daha mantıklı?"
Dudaklarım büzüldü ve kendi kendime başımı salladım. "Haklısın da, ben şuan ne dediğimi biliyor muyum ki?" Yatağımda kaydım ve sırtımı yatak başlığına dayadım.
"Onu geç de sen neden uyumadın hâlâ?"
"Yazı yazıyordum öyle, ondan uyumadım."
"Okul var sabah..." Gözlerimi ovuşturdum ve tekrar yatakta kayarak başımı yastığa yasladım. "Biliyorum..." diye mırıldandım. Yüzümde bir tebessüm oluştu aklıma gelen düşünce ile.
"Kuzey'im..."
"Efendim güzelim?"
"Bana kitap okur musun?"
Telefondan bir süre ses gelmedi ama sonra hayranı olduğum sesini duydum. "Olur, ne okuyayım?" Elimi saçlarımın arasına attım ve kaşıdım. "
Almıştık ya beraber, ismini hatırlamıyorum, fantastik bir kitaptı." Bu fırsat kaçmaz diyerek günlüğü hızlıca yatağımın altına attım ve yorganımın altına girip telefonu kulağım ve yastık arasına sıkıştırdım.
"Buldum, sanırım." Yatağının üstüne atladığına dair ses geldi. "Başlıyorum..."
"Tamam ama ben kesin uyurum haberin olsun."
"Uyu diye okuyorum zaten."
Kuzey belki on belki on bir sayfa kitap okumuştu bana. Kitabı değil de sadece sesine odaklanmıştım. Sorsa az önce hangi kelimeyi söyledim diye, cevap bile veremezdim. Sanki o an başımı koyduğum yastık değil de onun kucağıydı. Hayal meyal bana "İyi geceler sevgilim." dediğini hatırlıyorum. Gerisi umurumda değil zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin:Kuzey [Tamamlandı.]
Kısa HikayeKuzey: Niye sakız başka bir şey değil? (09:35) Anonim: Sakız çiğnerken küçük bir çocuk gibi oluyorsun (09:35) Anonim: Şişiremediğinde sinirlenip atıyorsun (09:35) Anonim: Ve ben o hallerini izlerken sakızı daha çok sevmeye başladım (09:35) Kuzey: Sa...