87

6.5K 379 73
                                    



"Bugün hangi sınavlar vardı?"

Giray bu soruyu biz okula girerken sormuştu. Neredeyse dört gündür sınav olmaktan beynimiz sıvılaşma yolunda gidiyordu. Sınav nedeniyle ders işlemiyorduk fakat yine de sinir ve gerginlik yüzünden istemesek bile yoruluyorduk.

"Tarih var diye biliyorum. Bir de Din Kültürü."

Kuzey çalışkan çocuk olaraktan tabi ki bugün hangi sınavların olduğunu biliyordu. Ben sınava çalışmayı son gün bıraktığımdan sınav haftaları uykusuz oluyordum. Okulda bu hafta sınav olduktan sonra uyumuş, sınav olurken kalkmış sonra tekrar uyumuştum.

"Tarih bilgim eksi sıfırın da altında. Din sınavında kopya çeksem fazladan günah yazılır mı acaba?" Hepimiz merdivenlerden çıkarken Giray'a döndük. 'Sen ciddi misin?' Bakışlarımızdan atarken o sadece "Ne var canım. Din sınavı bu, çarpılırız, elimiz yüzümüz yamulur ben o zaman görürüm sizi." dedi.

Son dediklerine bir tek ben gülmeye başlayınca bana döndü. "Bakın, Derin beni anlıyor." Kuzey de kıkırdadı ve merdivenden çıktığımda durmak zorunda kaldım. Kuzey'in eski sevgilisi Başak sınıfımızın kapısının duvarına yaslanmış bir şekilde etrafına bakınıyordu. Gözlerim kısılırken olduğum yerde birkaç saniyelik bir duraklama yaşadım. Ne işi vardı onun burada?

Kübra da benim gibi dururken Giray ve Kuzey bizim durduğumuzu iki adım sonra fark ettiler. Kübra kolumu tuttu. "Kübra bu kızın ne işi var burada?" dediğimde sinirlendiğim açıkça ses tonumdan belli oluyordu. "Bilmiyorum ama öğreniriz herhalde birazdan."

Giray ve Kuzey soran gözlerle yanımıza geldiler ve Giray, "Neden durdunuz, gelsenize." dedi. Kübra konuşacakken onun sözünü kestim. "Kapının önünde sevmediğim bir kız var ondan durduk." Kuzey arkasını dönünce nereye baktığımı gördü. Kaşları çatık bir şekilde bana döndü.

"Sen Başak'ı nereden tanıyorsun?"

"Laf atmıştı bir ara, tartışmıştık." Evet Kuzey, kızın arkasından atıp tutmuştum ve kavga etmiştim. Çünkü seninle sevgiliyken bir kaç kişiyle daha görüşüyordu.

"Ne hakkında?"

"Önemsiz." Hayır, önemli. Senin bunu öğrenip üzülmeni istemediğimden üzerine yürümüştüm. Çok önemliydi.

"Eski kız arkadaşım o benim." dedi. Ne kadar eski kız arkadaşım dese de karnımda bir anda oluşan ağrıyı durduramamıştım.

"Öyle mi?" Biliyorum. Altı ay, sekiz gün sevgilindi. İlk sevgilin.

"Evet."

Arkada duran Başak bizi fark etti. Sarı saçlarını sallayarak yanımıza doğru yürümeye başladı. Saçları boya değildi. Giray bir yanıma Kübra da bir yanımda durdu. Kollarımı göğsümde birleştirdim ve kısık gözlerle kızın Kuzey'in yanına gelmesini izledim.

"Kuzey, nasılsın görüşmeyeli?" dedi. Yeşil gözleri parlıyordu resmen. Tabii canım, buldun yakışıklı çocuğu, parlasın bakarken, normaldir.

"İyidir Başak, sınavlar falan sen?" dedi Kuzey. Mesafeli bir sesle konuşuyordu ama kızı gönderecek gibi de durmuyordu. Kuzey kızların kalbini kırmayacak kadar iyi bir çocuktu çünkü.

"İyi bende ama biraz yardımına ihtiyacım var." dediğinde pürdikkat dinliyordum.

"Önemli bir şey mi?"

"Evet biliyorsun iki gün sonra matematik sınavımız var ve matematiğim senin tekrar bildiğin gibi berbat."

Hayır, hayır, hayır. Bu iş hiç iyi yerlere gitmiyordu. Ellerim kucağımda yumruk halini alırken kıza doğru bir adım attım ama Kübra karışma der gibi kolumu tuttu. Göz göre göre Kuzey'in Başak ile konuşmasını ve sonrasında da ona ders vermeyi kabul etmesini izleyecektim.

Derin:Kuzey [Tamamlandı.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin