86

6.1K 354 74
                                    


Başta tek düşündüğüm, duymuşlar mıydı? Çocukların yanımıza gelip bizi yerden kaldırmaları, neler olduğunu Kübra'nın anlatması ve benim Efe'ye düşünmeden verdiğim cevaplarla geçen dakikalarda Kübra ile konuştuklarımızı tekrar tekrar baştan geçirdim. İsim vermeden konuşmamız sanki bize verilmiş bir şanstı.

Kuzey ile ara ara göz göze geldik ve halıyı mutfaktan kaldırdık. Ne kadar fazla lekelenmemiş olsa da eğer anneniz temizlik hastasıysa, hayat gerçekten çok zor. Giray ve Efe'nin ısrarıyla yol üzerinde olan marketten aldıkları meyve sularını içecektik. Kübra eminim ki bir daha bana çay yaptırmayacaktı. Tabaklarımızı tepeleme doldurmuştuk ve oturma odasında hepimiz bir köşeye dağılmıştık.

Kuzey tekli koltukta; Kübra diğer tekli koltukta; Giray üçlü koltuğa kurulmuştu. Bende sırtımı üçlü koltuğa yaslamış bir şekilde yerde oturuyordum. Geldiklerinden beri yanımdan ayrılmayan Efe benim yanıma oturmak isteyince kendi haline bırakmıştık onu.

"Efe'yi ne ara aldınız yanınıza?" dedim.

"Yolda giderken babamı gördük, markete gitmişler. Efe'yi eve bırakmaya gidiyormuş o da peşimize takıldı." dedi Kuzey.

Gülerek karşımda yemek yiyen Efe'nin saçlarını karıştırdım. Başını tabağından kaldırıp bana baktı. Güldüğünde aynı abisine benzeyen yüzünü daha net görebildim. Bu benzerlik beni daha da gülümsetti. "Derin abla saçımı bozma." dediğinde diğerleri kıkırdamaya başlamıştı.

Ben hala ciddiyetimi korumaya çalışıyordum. "Neden ki? Bence böyle daha güzel oldu." Meyve suyundan bir yudum aldıktan sonra başını iki yana salladı. "Olmaz ben abimin ki gibi yapmıştım. Onunki çok yakışmıştı, bana yakışmış mı?" Ellerimi tekrar uzattım ve saçlarını Kuzey'in saçına benzer bir şekilde yaptım. Önünü hafif kaldırdım ve yanlar da dahil olmak üzere biraz dağıttım.

"Bence abinden çok sana yakıştı." dediğimde Giray arkamdan güldü. "Bu velet Kuzey'in papucunu mu attırdı şimdi?" dediğinde gülmeye başladım ama Giray'ın söylediği cümlede olan imayı görmezden geldim. Kuzey oturduğu yerden tabağı dizine yasladı.

"Bak bak, Efe'yi getirmese miydim acaba? Bir ittifak görüyorum." dedi

Efe kaşlarını çatmış, anlamadığını belirten bir ifade ile bana döndü. "İttifak ne?" Kuzey'e döndüm. "Ne ittifakı Kuzey bak çocuk ne konuştuğunu bile anlamıyor. Efe sen ona bakma konuşuyor konuşuyor ama biz bile bazen anlamıyoruz onu." Kübra karşımda gülmeye başladı.

"Derin abla ben mi yakışıklıyım abim mi?"

Ani sorusuyla yüzüm şekilden şekle girerken Kuzey. "Abicim o nasıl soru öyle."

Aferin Kuzey. Fark etmeden beni kurtarıyorsun, böyle devam et.

"Tabi ki ben yakışıklıyım."

Kuzey'in bu sözlerine somurtan sadece ben ve Efe'ydik.

Az önce aferin demiştim ya Kuzey, işte onu geri alıyorum.

Ben sessizce oturmaya devam ederken Efe olduğu yerden abisine laf yetiştirmeye çalışıyordu. "Hayır sen karar veremezsin, Derin abla söyleyecek. Derin abla söylesene." Bana atılan topla yerimde kıpırdandım. Giray bu acı çeken halimden eğleniyor gibi görünüyordu.

"Tabi ki sen yakışıklısın. Abin kim senin yanında?" dediğimde Efe, Kuzey'e gözlerini kısarak baktı. "Gördün mü? Derin abla benim yakışıklı olduğumu söyledi. " Allah'ım sen affet. Kuzey'ime az önce dolaylı yoldan yakışıklı değilsin dedim. Bütün günahlarım Giray ve Kübra'ya.

Derin:Kuzey [Tamamlandı.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin