keyifle okuyun......
hemde çok sıcak....karanlık, hemde zifiri bir karanlık, dar koridorlar, balçıktan oluşmuş kan sızdıran duvarlar, acı dolu azapla atılan çığlıklar, bedeni olmayan kaybolmuş çığlıklar, nefret kusulan sesler, ayak tabanlarını yakan koz gibi yanan bir kömürün üzerinde yürüyormuşçasına hissettiren sarı kumlar,
cehennem işte aynen böyleydi, hatta daha fazlası vardı da anlatırsam alnınız secdeden kalkmaz, o kadar korkarsınız çünkü, o kadar tırsarsınız, ve bizim dinimizde korkaklara yer yok...
tamam beş vakit namaz kılan oruç atlamayan tüm sünnetleri yerine getirmiş biri değildim, size ahkam kesmeyeceğim, Allahıma sonsuz bir inancım sonsuz bir sadakatim ve bağlılığım var,
kalbi vicdanı körelmiş hatta bunlardan bir haber olan insanların dini olduğunu düşünmüyorum, isterse beş vakit namaz kılsın oruç tutsun, zekat versin, hayırlar yapsın, ama arkasını döndüğü an onun bunun kızına baksın, haram yesin, düşene tekme atsın, kul hakkı yemede bir numara olsun, ama sonra ooo haram günah desin,
böyle adamların kırk yıllık orospulardan farkı yoktur yanımda, o yüzden burda gördüğüm şeyler hiçte hafife alınacak şeyler değildi, ve galiba o gün geldiğinde cehennem çok kalabalık olacak,
''neden korkmuyorsun'' diyen sesle kendimi toparladım, şu anda bir odadaydık, komik bulacaksınız evet hemde çok komik ama, normal bir evden farkı yoktu bu odanın, hatta bir vantilatör bile vardı odada,
''iblisler uyur mu?'' dedim, yatağını işaret ederek, sağa sola salladı başını
''o yatak senin için'' dedi, demek burda onunla kalacağımı falan mı düşünüyordu, olmayan aklına şaşarım onu ben,
''nasıl mümkün'' dedim sorular aklımı rahat bırakmıyordu,
''ne mümkün mü? seni buraya getirişim mi? insan olarak hala yaşadığın halde seni buraya getirişim mi? hayır mümkün değil'' aklımı hada çok karıştırıyordu,
''tüm kuralları çiğnedim, evet yaptım bunu, bağlı olduğum varlığı önemsemedim ilk kez kuralları çiğnedim ve umurumda değil burda kalacaksın''
''kalacaksın'' dediğimde gülümsedi, sonra değişikliğini fark ettim, değişiyordu, teni sanki daha çok kararıyordu, yanık izleri cılk yaralara dönüşmeye başlıyordu, etinde ki buruşukluk zaman geçtikçe çoğalıyordu,
''hayır..''dedi ve bana döndü,
''burda zaman yok, sonsuzluk var'' yüzü, tanrım yüzü, derisi olmayan iğrenç bir hal alan yüzü, kemiklerinden akan irin, kusma isteğimi çoğaltan yanık kokusu, ve yere damlayan şeyler,
tanrım....
''o burda yok, tatile çıktı'' gözleri tanrım gözleri, kıpkırmızı, daha önce izlediğim korku filmlerinde ki iblislere benzemiyordu, genelde o filmlerde gözler ve beyaz yerler siyah olurdu,
''bu bir film değil''
koş....hayır, koşma,
kaç...hayır kaçma,
koşsan nereye koşacaksın, yada kaçsan kaçtığın yer neresi,
CEHENNEM....
''çok uzun zamandır bunu bekliyordum'' dedi, gittikçe kötüleşiyordu, hayır onun için üzülmüyorum, tamam 12 yıldır fiilen olmasa da hayatımdaydı ama bana yaşattığı kabusları unutamazdım,
6 yaşımdayken yurtta yangın çıkarmıştı ve kimse bana inanmadı, ben yapmadım diye bağırırken,
8 yaşımdayken bana çiçek getiren b şubesinde ki atakan'a araba çarpmasına neden olmuştu,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE
FantasyHayatim boyunca herkes bana deli dedi. Bir sey ne kadar sık dile getirilirse o olurmuş derler. Olur muydu? Olurdu biliyordum. Adim asel.... alkolik bir baba faise bir anne ozurlu bir kardeş ve yillarca turkiyede ki tum yetistirme yurtlarini gezen...