yıkık

1.5K 85 13
                                    

Herkeze selam... mutlu hafta sonları... +18 var unutmadan söliyim... keyifle okuyun...

Dudaklarimda ki o mayhoş tat... iliklerimin icine sızan o tat... korkularımı al aşağı edip beni ilkkez mutluluk denen hisle tanıştıran tat...
Damağıma yayılıp icime akin eden tat...

Beni onun yuzune bakamayacak kadar utandiran tat, arkamdan sessizce eve giren adamın ayak seslerinin altinda parpamca olan duygularım.

Göğsünde ki mühre elimi koyunca biliyordum başımıza gelecekleri. Görmüştü onu ilk kez gördüğüm an ki hatıralarımızı oda görmüştü. Ona unutturmak zorunda kaldığım sayısız karşılaşmamızin ilk kıvılcımı çakmış ikimizide tutuşturmak icin pusuya yatmıştı.

O kordu... benim kor'um demek icin kıpırdasa da içim diyemezdim. Bana gelişi amaci zorla karısı yapması tek bir neden içindi. Ona kızmıyordum nasil kızardım. Annesi icin yaptıkları onun gozumde daha da devleşmesine neden oluyordu. Ve bu hic hosuma gitmiyordu.

"Evet" dedi kendini koltuga birakip uzun bacaklari uzatip yayılarak oturuyordu ona döndüğümde.

Neden boyle görünmek zorundaydı bu onun artısı mıydı laneti mi?

Amun efendinin adını ve aselle olan aşklarının  ününü duyunca hastaneye  onlari ziyarete gitmistim.

Ve onu gördüğüm de bir an kor'u görür gibi oldum. Tıpkı babasina benziyordu.

Çelik gibi bir gövde dik omuzlar sarsıcı adımlar keskin gozler.

Ama asel... o, o cok farklıydı amunun neden ona deli divane olduğunu anlamamak aptallık olurdu. Kadın onca şeye rağmen cennet ışığıyla kaplıydı. Duru hemde öyle bir duru güzelliği vardı ki kim olsa onu kıskanırdı. Tipki benim gibi.

Odaya girdiğimde onu demir korkuluklarla cevrelenmis pencereden dışarıya bakarken görmüştüm. Melankoli hali o gun benim ruh halimle uyuşuyordu.

Geldiğimi anlamışcasına yuzunu bir kez bile bana dönmeden nefes bile almadan aynen dun gibi hatırladığım şu cümleleri kurdu.

Çok sev onu... öyle cok sev ki ne benim büyük  sevgimin yoksunluğunu ne babasının yokluğunu hatırlamasın bile. Oğlumu cok sev...

Demişti, onun o yitik, bitik haline daha fazla dayanamadim. Yan profilinden gordugum yuzunden akan yaşla tam kapıdan çıkacakken

Oğlumu cok sev gelinim...

Iste o son kelimeyle koşarak çıkmıştım hastaneden.

" ne öğrenmek istiyorsun" dedim anılarımdan çıkıp onun o cam ateş gözlerine baktım.

" kimsin sen" dedi uzun bacaklarını öne atip tek seferde ayağa kalkti  iki uzun  adımda karşımda dikildi.

" nerden tanıyoruz birbirimizi ailemi bu kadar iyi nasıl tanıyabildin" dedi

Söylesem anlar mıydı? Gerçekleri söylesem yada ona dokunsam tekrar bir türlü mühür vuramadigim anılarımızı ona göstersem anlar mıydı?

Mecbur olduğum için karımsın bu is bittikten sonra o bileğinin derisini yüzeceğim...

Buna rağmen anlatabilir miydin? Yapamazdım. Kimseden sevgi dilenecek değildim. Kimsenin beni sevmesine ihtiyacım yoktu. Yalnızlığa sevgisiz ve ilgisiz büyümüş benim icin bu hic sorun değil bunu kendime dert edinecek degilim. Kimseyi istemiyordum

Onu bile mi?

Vera... bu kez sadece benim duyacağım şekilde seslenmisti bana.

Defol git vera yalnız bırak bizi dedim.

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin