yorumlarınız okumak beni şahane etkiliyor haberiniz olsun, hele ki satır arası yorumlarınız, özellikle atesin_muhafızı:)))) teşekkürler.... ve ayrıca hepinize....seviliyorsunuz.....
YAZARDAN....
kurşuni ekim sabahının altısında gözüne bir gram uyku girmeden uyandı asel, yaşadıklarını düşündükçe ayak parmaklarından saçının teline kadar buz gibi oluyordu, korkuyordu bu adamdan, bakışlarından, kızıl hareli gözlerinden, konuşmasından hatta konuşmadıklarından bile korkuyordu,
içinde anlam veremediği bir gerginlik vardı, normalde gergin olduğu anlar çok nadir olurdu, genelde sakin bir insandı, ama dün buraya ayak bastığından beri, garip olayların ardı arkası kesilmemişti, hele dün gece ki olay tamamen, içinde durduralamaz bir gerçekliğe doğru çekildiğini hissettiriyordu asele,
hala bu tavana mı bakacağım, dedi kendi kendine, penceresinin güneşliklerini çekmeden uyumuştu gece, tabi buna uyumak denirse, yarım yamalak belki en fazla bir saat uyumuştu o yarım yarım,
ışıltılı perdeden içeriye giren kurşuni hava içinde ki kasvetle aynı gibiydi, hava bile içimde ki karamsarlığa eşlik ediyor diye düşündü ve doğruldu yatağında,
neden karamsarsın diye sordu kendine kendine, bu adamla bir ilgisi var mı? tabi ki var, nasıl olmaz ki onu gördüğünden beri,
kalbi fazla düzensizdi, elleri terliyor, göğsü sıkışıyor, canı acıyordu, ve kızıl hareli gözlerinde anlam veremediği bir tanıdıklık vardı,
baş ucunda duran saate baktı yedi bucuk olmuştu, hazırlanmalıydı, bugün alp'le planları vardı, ama nedense sadece yatakta yatıp tavanı seyretmek istiyordu tüm gece yaptığı, ama kalkması hazırlanması gerektiğini de biliyordu,
alp'i kırmak istemiyordu, sonuçta o sevgilisiydi ve her şeye layık biriydi, evet alp herşeye layık biriydi, ama aklı başkasında olan, başkasını düşünmeden edemeyen bir kız arkadaşa layık değildi...
AMUN...
kış geçer, gün donar, zaman akar, yalnızlık geçer, gülümsersin cehennemin en kara deliğinde, bilirsin ki her ne olursa olsun seni asla unutamaz, bilirsin, evet bilirsin, kimse engel olamaz size,
geçen zaman mı? çekilen acı mı? iki dünya mı?
yaşam mı?
ölüm mü?
hayır hiç biri değil, yemein edersin, ant içersin, gülümsersin acını çeke çeke, beklersin dolsun zaman diye,
durusun, görürsün, duyarsın, yakalaşamazsın, izin vermezler, bir zamanlar işkence ettiğin ruhlarındır sıra, onlar seni işkence tahtasına yatırdığında, her darbede kahkahan çınlar cehennemin kör kuyusunda,
ama yalnız olduğunda, bir şey çöreklenir, taa içinin en karanlık labirentine, şüpheler girer aklına, ya, ama, yada, yapmaz, gibi cümlerle bitirinsin sözcüklerini,
efendin kıyar sana, canın acımaz, işke ne ki, asırlarca çekmişsin çektirmişsin, kahkahaların daha da hırslandırır cellatlarını, deştikçe deşerler ruhunu, ama asla ona ulaşamazlar,
öyle bir yere koymuşsundur ki onu, kimse yaklaşamaz, el süremez, göremez bile,
ama bir an gelir, elini tuttuğunu görürsün, başkasına baktığını, yürüdüğünü onun yanında hemde, işte o tüm işkencelerden daha beter acıtır canını, kahrolursun, ağlamak isterken kahkaha atarsın, durmayın lan vurun beni diye bağırırsın, canının acıdığını sanarlar, acırda, ama vurdukları için değil, onun başkasının elini tuttuğunu gördüğün için,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE
FantasyHayatim boyunca herkes bana deli dedi. Bir sey ne kadar sık dile getirilirse o olurmuş derler. Olur muydu? Olurdu biliyordum. Adim asel.... alkolik bir baba faise bir anne ozurlu bir kardeş ve yillarca turkiyede ki tum yetistirme yurtlarini gezen...