gitmek zorundayım....kahretsin burda ki sürtüklerle başa çıkarım o kadar güçlüyüm derken kaçma zamanım gelmişte haberim yok.
bu kez ki kaçışı iyi planladım çünkü bu kez arkamda beni arayıp yurda geri götürmek isteyen polisler yok.
olgunlaşmış bir şeytan çırağı var...
ne mükemmel bir hayat dimi, sakın imrenmeyin, hayatımı sikip köşeye attılar, annem olacak orospu babam olacak kemikleri çürümüş pezevenk, haa tabi çırak bozuntusunu da unutmayalım.
hayatımı sikenlerin hayatını sikeceğim zamanlarda gelecek ama sadece büyümeliyim, büyümek zorundayım, onsekizime şurda beş ay kaldı, sonra kimse karışamayacak bana, hiç kimse,
ama şimdi elim kolum bağlı bir bok yapamıyorum, hahh 18 girsem ne olacak ki yine bir bokum olmayacak,
''heyy yavru nereye böyle'' sokak serserisi, evi olmayan içki yerine ispirto içen akciğeri iflas etmek üzere olan belli 30 yaşlarda, en az benim kadar orospu çocuğu,
''sana diyorum sürtük'' diye bağırıp sendeleyerek arkamda ki çantayı yakaladı ama hayatının en büyük hatasını yaptı, kasığımda ki, bıçağı gırtlağına dayadığım da titrek kolları havayı kalktı
''bela istemiyorum defol'' dedim ve hızla başını sallayıp arkasına bile bakmadan kaçarken önümü döndüğümde daha büyük balıklar beni bekliyordu,
sikicem ya, bir rahat verin yurttan iki blok arkamda kaldı bu kadar çabuk üşüşmeyin başıma,
üç kişi, kelli felli belli ki belalı tipler, ahhh hiç şansım yok, en iyisi hiç bir şey yokmuş gibi arkamı dönmek, ve koşmak,
öylede yaptım zaten ama, ayaklarım beni saat kulesinin olduğu çıkmaz bir sokağa götürdüğünde, hayatımın kimin elinden son bulacağını merak ettiğim arkamdan gelen üç adama baktım,
pislik iğrenç ve sapkın düşüncelerini yüzlerinden okuyabiliyordum, hayır hayatım son bulmayacaktı, önce bu üç adamın sonra da annem gibi sayısız adamın altına yatmaya mecbur bırakılacaktım,
dünya gerçekten de böyle kötü bir yerdi, vicdan yok, merhamet tatildeydi,
''yavru kuş gece sporu harikaydı'' nede demessin, ağzından salyalar akıtan üç adam, korkmadığını kanıtla bileğime soktuğum bıçakla şansım varsa üçünü de haklayabilirdim,
ve ben aptal asel hala şanstan bahsediyorum, komik dimi,
sakin ol...korkma, belli ki kendilerini belalı sanan ama karşısındakinin ne olduğunu tahmin bile edemeyecek kadar aptallar,
bileğimde ki bıçağı çıkarıp ay ışığında parlamasına neden olduğumda üç adamdan da kahkaha sesleri yükseldi karanlık çıkmaz sokakta, gece bu kadar sessiz olmak zorunda mıydı,
''hadi güzelim zorluk çıkarma ki canın daha çok yanmasın altımda'' dedi sağda ki,
''bahse girerim bakire'' dedi ortada ki,
''o zaman ilk ben'' dedi solda ki, midemde ki safra tadı kusmama neden olacak kadar yoğunken, amun diye bağırmak istedim,
''ama geçen sefer ki kız gibi hemen öldürmeyelim biraz keyfini sürelim arkalı önlü'' dedi sağdaki diğer ikisi gülerken başlarını salladılar,
önce ortada ki attı adımını, o bana doğru gelirken benim geriye atacak adımlarım kalmamıştı çünkü sırtım zaten duvara dayanmıştı,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE
FantasyHayatim boyunca herkes bana deli dedi. Bir sey ne kadar sık dile getirilirse o olurmuş derler. Olur muydu? Olurdu biliyordum. Adim asel.... alkolik bir baba faise bir anne ozurlu bir kardeş ve yillarca turkiyede ki tum yetistirme yurtlarini gezen...