''black yine o ucube haline geri dönmüş, hey black kuzenin burdayken hiç olmazsa o iğrenç suratın gülüyordu''
gülüyor muydu? gerçekten mi?
kahvaltı salonundan çıktım ve okula geçtim, sıradan monoton sıkıcı gergin bir hayat,
e ama bebeğim istediğin hep bu değil miydi? dedi kalbim,
sen ona bakma asel, hayatımız güzel bir kaç ay sonra daha da güzel olacak yurttan çıkıcaz üniversiteye gidicez, herşey güzel olacak black inan bana.....dedi beynim,
bu iki organım arasında sıkışıp kalıyordum her zaman ki gibi, hangisini dinleyeceğimi bilmiyordum, kalbimi dinlersem yasa boğulurdum o gitti diye, beynimi dinlersem göbek atmam gerekirdi, ama ben neden sürünüyormuş gibi hissediyordum,
sizin hiç çok sevdiğiniz bir oyuncağınız oldu mu? benim hiç olmadı, bir ara olur gibiydi, komşu kızı ayağı kopuk bir bebek vermişti bana, nasıl güzeldi anlatamam ama iki gün sonra kapıda o bebekle oynarken geldi ve o bebeği elimden aldı, gerekçesi de, o bebeği sana verdiğimden beri sen benimle oynamıyorsun, onu senden alıyorum ki benimle oyna demişti, ama ben bir daha o kızla oynamadım.
ama bebeği aldı diye iki gün ağladım, şimdi sanki aynı durumdayım, biri bebeğimi elimden almıştı, hayır ya, amun benim bebeğim falan değil ama içimde bir boşluk var, iki günde alıştığım bebeğin gidişiyle ağlarken, 12 yıldır yanımda olan bana her türlü işkenceyi reva gören bir adamın gidişiyle dans etmem gerekirken neden ona alıştım ve gidişi beni öldürdü diyemiyordum kendime, beynim inatla ret ederken kalbim acıyla kasılıyordu,
duramıyordum hiç bir yerde, sığamıyordum kendi bedenime, şimdi beni duyuyor mu acaba
''duymuyor'' diyen sesle kafamı yana çevirdim, sarı kıvırcık saçlı kocaman siyah gözlü uzun tırnakların da çırt pembe ojeli full makyajlı biri oturuyordu, korkuyla yerimden doğrulduğum da dizim sıraya değdi ve sessiz sınıfta yankılandı, erdal bey gözlüklerinin üzerinden bana ne oluyor kızım der gibi bakarken, yanımda ki kız gülümseyerek yanımda ki sırada ki arkadaşımın saçlarına üflerken kızın saçları havalanırken ben korkuyla kasılırken arkadaşım ürpertiyle saçlarını düzeltim kalktı ve camı kapattı, rüzgarın dışardan geldiğini sanıyordu aptal mıydı bu kız
''aptallık etme cennet bileti, onlar beni göremez sadece sen'' dedi, gerçekten de herkes bana bakarken yanımda ki kıza bakan kimse yoktu
''ne var yine'' diyen erdal hocaya
''çıkmam gerek''
''sebep'' dedi aptal herif
''hocam lütfen izin verin...''
''vermiyorum, söyle dedim asel ne var ne oluyor'' dedi ve elinde ki tebeşiri bırakıp kollarını göğsünde birleştirdi,
''hocam çıkmalıyım''
aptal doğru bir yalan bulsana, tuvaletim geldi desene.... dedi beynim.
''tuvaletim geldi'' dediğimde
''pirimana yap'' dedi ecem sınıf kahkahaya boğlurken, biri de beni boğmak için gırtlağımı sıkıyordu sanki nefes alamıyordu, yanımda oturan kız uzun tırnaklarını sıraya sürterken iç geçirerek yüzümü buruşturdum, içim üerperiyordu,
bir iki üç derken dayanamıyordum sırada ki gıcırtılara
''kes artık yapma'' diye bağırdım, yanımda ki kız kahkaha atarken sınıfta tık ses yoktu, yada ben duyamıyordum çünkü kulaklarımı kapatmıştım elimle,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE
FantasyHayatim boyunca herkes bana deli dedi. Bir sey ne kadar sık dile getirilirse o olurmuş derler. Olur muydu? Olurdu biliyordum. Adim asel.... alkolik bir baba faise bir anne ozurlu bir kardeş ve yillarca turkiyede ki tum yetistirme yurtlarini gezen...