keyifle okuyun.... ve güzelce yatıp uyuyun:))) tatlı rüyalar:)) vote yorumlar için teşekkür ederim, beni gülümsettiğiniz satır arası yorumlarınıza hastayım:))) çok mersi
aklımda ki sesi anında bir kenara attım, üniversiteyi ilk kazandığımda yurt odamda yalnızken çok sık olmasa da bu sesi duyardım, kelimeler asla olmazdı daha çok homurtu halinde olurdu ama ilk kez konuşmuştu benimle, bunun bu kızıl gözlü adamla bir alakası olabilir miydi?
yok artık asel, iyice saçmaladın ha, bir dakika ya, ben hayal mi görüyordum, adamın gözleri renk mi değiştiriyordu, ne oluyo ya burda,
tamam... yorgunum, son bir kaç ay çok yoğun geçti, tamam, asel, kapat pencereyi, dedim kendime, ve yaptım da, sessiz odada telefonumun çalan sesiyle irkildiğinde kahkaha attım, yok artık ya telefonun sesiyle de irkilmekte ne demek,
''efendim'' dedim erkanda gördüğüm isme gülümseyerek baktım,
''hımm neşeli bir ses, uzun zamandır özlediğim bir ton'' dedi alp,
alp benim sevgilim, biz uzun zamandır beraberiz, yaklaşık 3 yıldır, o bir doktor, uzmanlığını sırf benim tayinim buraya çıktığı için Muğla tıp fakültesinde yapmaya karar verdi, ben üniversiteye gittiğim de ilk onunla karşılaşmıştım, bana çok yardımcı olmuştu öğrenci işlerinde pek iyi değildim, cok sansli biriyim, onun gibi birine sahip oldugum icin kiskanilan bir kizim. Her yerde hmde.
" nasil yerlesebildin mi"
"Sayilir sen naptin"
"Eh iste kolayladim biraz. Aksama yemege gidelim mi sevgilim"
Birden bire gok guruldedi. Hemde oyle korkunctu ki çığlıklarla kapisinin arkasina simdim.
Iri yagmur taneleri birden bire karsimda ki pencere camini dovmeye basladiginda alp guluyordu.
"Ya kes gulmeyi" dedim ona. Biraz once gulluk gulistanlik olan hava ne zaman kapamisti ve nasil bu kadar karanlik olabilirdi birden.
"Askim sende her seferinde..." dedigi anda alp ne soyledi bilmiyorum cunku ilkinden daha siddetli gok gurultusu onu duymami engelledi, titremem artarken, yağmur tüm heybetini odamın camına vururken, ben kapı araladığında nerdeyse iki büklümdüm,
''eee ne diyorsun nerde yiyoruz yemeği'' dedi alp aklı hala yemekteydi, benimse karşımda ki kararan havadaydı, sakinleşmeye çalışarak derince nefesler adlım,
''bu gün sebi annemle yesem daha iyi olur seninle yarın görüşürüz'' dedim ve aceleyle telefonu kapattım, ama kapımın çalınmasıyla bir kez daha zıpladım yerimden,
bana ne oluyordu, ya, burda bu yurtta hiç kötü anım olmamıştı, kızlarla hep iyi anlaşırdım, öğretmenlerim tarafından sevilirdim, özellikle sebi annem tarafında,
pek çok öğrenciye mesafeliyken sıra bana geldiğinde oldukça iyi şefkatli sevecendi, bazı kızlar bu durumu kıskanır, o sadece senin annen değil derdi,
ama şimdi bu yurda ayak bastığımdan beri, tuhaf şeyler oluyordu, odam, sebi annenin garip bakışları davranışları, o adam, aniden kararan hava, çakan şimşekler, ve uzun zamandır korkuyla karışık bu kadar hızla atmayan kalbim,
kapı bir kez daha çaldığında, burnumdan alıp ağzımdan yavaşça verdiğim nefesler korkuyla hızlanan kalbimin atışını yavaşlatırken kapının kolunu tutup çevirdim,
''anne'' dedim kekeleyerek,
''ne... ne oldu asel, bembeyazsın kızım'' dedi annem, biraz panik havası vardı etrafında,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE
FantasyHayatim boyunca herkes bana deli dedi. Bir sey ne kadar sık dile getirilirse o olurmuş derler. Olur muydu? Olurdu biliyordum. Adim asel.... alkolik bir baba faise bir anne ozurlu bir kardeş ve yillarca turkiyede ki tum yetistirme yurtlarini gezen...