çok geciktim biliyorum...ama bilen okuyucularım bilir ki kış aylarında fazla hasta oluyorum ve nerdeyse serumlarla ayakta durabiliyorum...hepinizden geciktiğim için çok özür dilerim...
çok tatlış bir bölüm oldu...ama sonu için aynı şeyi söyleyemiyeceğim.....
keyifle okuyun....yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin....sibel.....
ben aşık oldum...
ben daha beş yaşında acımasız bir yaratığın pençesine düşen zavallı asel, ben onun oyunlarına acımasızlığına kötülüğüne karşı durmak için onun vücudumun her yerinde yanıklar bırakmasına karşın dimdik duran asel'im,
ben aşık oldum...
dünyada 7 milyar insan varken, gidip bir cehennem zebanisine aşık oldum, onun kötülüğünün baş kahramanı olmasam da o benim kabuslarımın baş kahramanıyken ona aşık oldum, o beni darma duman ederken küllerimden doğarak ona aşık oldum ben,
ben aşık oldum...
gözlerinin kızıl denizinde kendimi boğarken, sislerle gelen serinliğiyle avunarak aşık oldum ben, cennet ve cehennemin bir olup ayırmaya çalıştığı ama başaramadığı aselim ben, yer yüzünde ki tüm tabiatın tüm evrenin iyiliğin kötülüğün olmaz diye haykırdığı aşkı ben devam ettirmek için parmağına siyah ip bağlayanım ben,
ben aşık oldum...
onun oldum, aşkımla kocamın oldum, türlü cefaya göğüs gerip lucifer ve israfilin tüm oyunlarına karşı gelip kocamın yanında ki yerimi aldım, üç kişi olarak,
korktum, yandım, kaçtım, yalvardım, kıskandım, kovdum, ve aşık oldum,
işte hayatımın özeti, ve şimdi ben yanımda çırılçıplak yatan, bu devasa adama, devasa yaratığa, kötülüğün süre gelen daimi bekçisinin bebeğine hamileyim,
ben aşık oldum...
ve bu aşk beni en sevdiğime karşı günahkar yaptı...
Allah'ım, bağışlayıcılığına sığınmaktan, günahlarımı affetmesini istemekten ona yakarmaktan başka ne yapabilirim ki, hala ve sonsuza kadar ona olan inancım ve sadakatim baki kalacak, ama, kocamın yanında ki yerim de Rabbime olan sadakatimle aynı olacak...
''neyin var'' diyen sesle kafamı çevirdim, neden ayaktaydı ki bu kız
''hiç'' dedim, hayat yanıma gelip omuzlarında ki şalı benim omuzlarıma koydu,
''gece serin üşütme, bebeğini düşünmelisin'' dedi ve elini karnıma koydu, ama o an, sanki bambaşka bir şey oldu, gök yüzünden kayan sayısız yıldız, birden esen sert rüzgar, hayatın cennet gözleri, ve bir an da toprağın hareket etmesi,
''deprem'' dedim, ama hayır deprem değildi, ev sallanmıyordu, tahta balkon bile sallanmamıştı, ama gece karanlığında bile belli olan toprağın titresimleri, açık göz yüzünde ki yıldızların hala hızla kayması, ve esen rüzgar devam ederken, hayatın karnımda ki eli, titreyerek karnıma baskı yapmaya devam ediyordu,
gözlerinde ki o ifadenin anlamı biraz korkmama neden olacakken, hayatın gülümsemesi rahatça bir nefes vermeme neden oldu
''hadi ya, bak sen, ben kızımı sana vermem'' diyen hayat gözlerini kapatıp aptalca sırıtırken
''peki ona ileteceğim, ayrıca kızımdan uzak duracaksın'' dedi gülümseyerek, sonra sustu, ve bir kahkaha patlatıp elini karnımdan çekip gözlerini açtı,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE
FantasyHayatim boyunca herkes bana deli dedi. Bir sey ne kadar sık dile getirilirse o olurmuş derler. Olur muydu? Olurdu biliyordum. Adim asel.... alkolik bir baba faise bir anne ozurlu bir kardeş ve yillarca turkiyede ki tum yetistirme yurtlarini gezen...