Ayak bastığı her yer.
Çimler, toprak, sert zemin, ve yakında beni bulup uzerine basip yenilerini ekleyeceği korkum...
Ne sanıyorsunuz ki devasa bir haberci ordusa sahipte olsam korkuyorum. Ondan beni bulacağından hatirlamamasindan ve kalbimin boyle düzensiz atmasindan ve her atışı hissetmesinden cok korkuyorum.
Adım umut... ben dünya uzerindeki en kalabalik orduya sahip bir gezenim.
Gezenler soyundan gelen bir insanim yani bir zamanlar insandım. Şimdi neyim bende bilmiyorum unuttum. Unutmaya mecburdum.
Unutmadiklarim gun gectikce beni icin icin yerken yok oluşuma sürüklerken unutmaya mecburdum.
Yoksa unutmadiklarim beni asla unutmayacakti.
Amunla aramizda tek bir benzerlik vardi ikimizde unutmustuk. Ama o istemeyerek ben isteyerek unutmustum.
Aile mi unutmak zorundaydım. Onlarin ölümüne neden olduğum için kendimk defalarca öldürmeye kalktıgım zamanlar geride kaldi.
Bir kez ihtihar ettiginizde cennetten muaf oluyorsunuz. Ki ben tam 13 defa demistim ölümü. Ve her ölü kaldığım an daha cok yaklaştım cehenneme.
Iste o intiharlar benim durumumu ortaya çıkarmıştı.
Padişahlık nasil babadan ogla geciyorsa mistik guclerde anadan kiza geciyordu. Babam normal insandi ama annem hic bir zaman normal olmadi.
Ben bir yasindayken öldürüldü gozlerimin önünde. Nasil hatırlıyorsunuz diye sormayın unuttuğum herseyi istedigim zaman geri alabiliyorum suanda olduğu gibi.
Beyim mekanizmamım istediğim her şeyini degistebilir unutabilirim bu bana verilmis bi hediye mi yoksa lanet mi bilmiyorum.
Bildiğim tek sey artik hic bir seye sabrımin kalmadığı.
Leza geliyordu hissediyordum hissetmemeye gayret etsem de hissediyordum beni bulması an meselesiydi ve buldugunda onu mezarindan cikarmak icin peşimde olacağıydı.
Ama bunu yapamazdim. O yer alti mezarlığında kalmalıydı. Buyuk buyuk buyuk annemle yapilan anlaşma buydu. Ve nesiller değiştiğinde bile bu anlaşma hep var olmasi icin başa geçen yeni gezen mührü kndi kanıyla yeniliyordu. Asırlardır var olan kutunun uzerinde sayısız kan izi vardı ve en taze kan benim kanımdı.
Ve ben o kana ihanet eder kutuyu acmaya kalkarsam kendi kanimda bogulacaktim.
"Sen degil kutuyu ben açacağım"
Buldu beni...burda... kahretsin. Bu kadar cabuk olmamasi gerekiyordu.
"Kapiyi sen mi açarsın yoksa ben mi açayım"
Lanet olsun....
"Kapını kırmam senin ici sorun mu?"
Kahretsin... ne yapicam... hazir degilim onu gormeye hazir degilim.
" kapıyı boşver penceren açıkmış"
Kndimi onun gelişi icin hazirlamadim bile...henüz cok erken...
"Vera kapılar pencereler" diye fısıldadım. Aninda tum kapi ve pencereler veranin gucuyle muhurlendi.
Yüksek bir kahkaha...ondan gelen delirtici kahkaha...
"Şaka olmali bu" ukala
"Vera ev... evi muhurle hemen" diye bağırdım.
Ama cok gec kaldığımı gölgesi gölgemin uzerine dusunce anladim....
Ve beklenen buluşma gerçekleşti. Simdi olay size... topu attim ister yorum ve votelerle gol atarsiniz yeni bolum bu gece gelir yok topu taça atarsınız yeni bolum ne zaman gelir ALLAH kerim😘😘😘 hepimizi öpüyorum...sibel...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE
FantasyHayatim boyunca herkes bana deli dedi. Bir sey ne kadar sık dile getirilirse o olurmuş derler. Olur muydu? Olurdu biliyordum. Adim asel.... alkolik bir baba faise bir anne ozurlu bir kardeş ve yillarca turkiyede ki tum yetistirme yurtlarini gezen...