ben amun

2.3K 173 41
                                    

  bayanlar baylar.... eğer yeni bölümü istiyorsanız, 100 vote 100 yoruma ihtiyacım var, bölümü okuduğunuzda bana hak vereceksiniz büyük bir bomba sizi bekliyor .....yazdığım en uzun bölüm oldu....  keyifli okumalar  ...



nefes almayı yüz yıllar önce bırakan, ruhunu şeytana satan, tüm güzelliklerden mahrum kalmak için bir masumun kanıyla yıkanan, o masuma deliler gibi aşık olan, adamım ben,

BEN AMUN...

ben, sevdiğim kadın için ruhumu şeytana sattım, onu öldüren kocasını kendi kanında boğarken ruhum kayboldu, yüz yıllar boyu beni sevdiğini sandığım kadın için bir masum katletmek için arandım durdum, sonunda buldum da,

kocaman siyah gözlerine baktığım da kayboldum da görmezden geldim, işkenceler ettim, bana diklendikçe, dimdik durdukça cesaretini aşık oldum, bir iblisin karşısında kim dimdik durabilirdi ki, ama durmuştu, her yerini yanık izleriyle dağladığımda bile gözlerinin yaşı silip küçük çenesini kaldırıp bana dimdik baktığı anda bile kendime yalan söyledim, ona aşık değilim dedim, ama gerçeklerin aslında benim bildiğim gibi olmadığını anladığımda onu benden sayısız defa çalan cennette savaş açtım, ama o her defasında bana geri gelmenin bir yolunu buldu,

aldım onu, hemde tüm itirazlara tüm yasaklara, tüm kurallara rağmen aldım, ama bizi bize bırakmadılar, cennetle cehennem bir olup bize türlü işkence ettiler ama yılmadık savaştık,

aşk için, savaştık, cennetten muaf olmak pahasına herşeye göğüs gerip parmağına siyah ipi taktığında onu karım olarak kabul ettim, beni kocası olarak seçmişti daha büyük bir ödül olabilir miydi? 

türlü acılara dayanan, evladını iki kez kaybetme noktasına gelen biz yine ayrılmıştık, yine ayırmışlardı bizi, ve elim kolum yine bağlanmıştı, ne yapabilirdim ki, oğlumun yakarışlarına nasıl dayanabilirdim, karımın yokluğuna nasıl alışacaktım, 

yapmam gereken tek bir şey vardı, 

''o sana emanet'' dedim hayatın kucağına lezayı bıraktığımda bir an sustu, oğlum kocaman gözleriyle bana baktı, hemde öyle bir baktı ki karım, cennetim bana bakıyormuş gibi geldi, 

''se...sen..nereye'' dedi hayat, gözleri asel'in en önemlisi igenin gidişinden beri hiç gülmemişti, kucağında ki çocuk bile ona gülümserken o gülemiyordu, onca kayıp yaşamış biri nasıl gülebilirdi ki, 

''eski bir dostu kurtarmaya'' dediğimde kimi kast ettiğimi çok iyi biliyordu, korkuyla gerilerken

''yapamazsın amun o kendi isteğiyle gitti dante, o, o kahretsin o luciferin bile papucunu ters giydirir, yapma'' dedi, tek şansım igeydi, kaybolmak umurumda değildi, karımı bana getirecek tek varlık oysa ruhum pahasına onu dantenin cehennemin den çıkaracaktım, 

varsın ben olmayayım yanlarında, ama onlar iyi olsun, bir kez olsun kendini düşünen bencil bir pislik olmayacağım, ve karım için aciz ruhumdan vazgeçeceğim, 

''amun lütfen, yalvarırım dur'' diye arkamdan bağıran hayat'ın sesini duymamak için kulaklarımı tıkadım her sese, ve yer altına inmek için geçiş kapımı hazırladım, ve son kez belki de son kez arkamı döndüm, hayat kucağında ki oğlumu bana çevirdi, ve yüzünü gösterdi, bana annesi kadar masumca gülümseyen oğluma annesine bile sunmadığım kadar içten ve içimde bir yerlerde saklı olan ama artık tamamen azalmış yok olmak üzere olan masumiyetimle gülümsedim ve, hızla yer altı dünyasına indim, 

kapıdan geçtiğimde beni ilk karşılayan azazel oldu hemen arkasında zeze vardı, 

''bunu yapmayın efendim yalvarırım yapmayın dantenin sizden nasıl nefret ettiğini iyi biliyorsunuz, zamanında ige için ona karşı geldiniz igeyi onun elinden aldığınızdan beri size kin besliyor'' dedi zeze, ona baktığım anda kafasını hızla yere indirirken azazele döndüm, 

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin