keyifle okuyun....sibel....
''sen hala yurtta mısın?'' diyen sesle arkamı döndüm, sebi hanımın yüzü yine ham sirke satıyordu,
''şimdi gidiyordum'' dedim ve hızla okula koşturdum, ama adımlarımı kesen olay sinsilesinin ilkini gördüm, derya hoca ve amun burun buruna bir şeyler konuşuyorlardı,
tamam tepki verme yürü git yoluna, umursamadığını kanıtla zaten umursama... dedi beynim
ama yine çok yakışıklı ki bakmadan geçmeyelim dedi kalbim
bir gün seni tam orta yerinden bıçaklayacağım dedi beynim kalbime
bense onların atışmalarına kulak tıkayıp sınıfıma gitmek için adımlarımı hızlandırdım matemetikçiyi sinirlendirmek istemiyordum zaten adamla aramız hep kötüydü,
''asel'' diyen sesle daha fazla gidemedim,
''sen ancamı geliyorsun okula'' Allah'ım ya herkes takmış benim geliş gidiş saatlerimi takip ediyor
''öyle oldu uyanamamışım'' dedim derya hocaya gülümserken amunun gözlerini her yerimde hissetsem de ona bakmadım
''hadi geç kalma'' dedi derya hoca zoraki gülümsedim ona ve hızla sınıfa çıktım ki erdal hocayla kapıda karşılaştık, bana yine mi sen diyen gözlerle baktı ve kapıyı açıp girdi bende hemen arkasından sessizce girip en arkada ki yerime oturdum,
''asel hanım bize katılır mısınız?'' diyen erdal hocanın sesiyle kafamı yasladığım kolumdan kaldırdım, taktı ya bana, taktı illa uğraşacak,
''yok hocam ben böyle iyiyim'' dedim ve kafamı kaldırdığım koluma geri koydum, suphanallah diyerek uzaklaşan ayak seslerinin ardından zil çaldığında yerimden doğruldum,
''ne, ne var'' dedim buket ecem aslı ve diğer kızlar tepemde dikilmiş bana bakıyorlardı ve suratlarında bir tuhaflık vardı
''eğer bize onunla ilgili ne biliyorsan anlatmazsan seni rahat bırakmayacağız'' dedi buket kollarını göğsünde birleştirdi ve ayağını yere vurup cevap beklemeye başladı
peki... o zaman biraz eğlenelim:)))
''bana tost ve çay ısmarlarsanız anlatırım'' dedim yerimden doğrulduğumda, kantine giderken peşime takılan kız sayısı baya bir artmıştı, keşke para isteseydim, daha karlı olurdu benim için,
''eee hadi tostunu da söyledik'' dedi ecem etrafımı sarmışlardı nefes alacak yer kalmamıştı,
''iyi adamdır, yumuşacık kalbi vardır'' külliyen yalan hemi de kuyruklusundan ama onlar kaşındı
''gülleri çok sever'' yaşarken güle alerjisi olduğunu günlerce süren hapşırma nöbetlerine tutulduğunu söylemişti bir keresinde,
''sonra kurabiyeye bayılır her çeşidine'' dedim tostumdan kocaman bir ısırık aldım, harikaydı uzun zamandır tost yememiştim, nasıl yiyebilirdim ki param yoktu
''sarışın kadınlara hastadır'' eminim yarın kızların hepsi sarışın olacak, amun doğal kadınları sevdiğini söylemişti, ve eklemişti, tıpkı senin gibi derken içimi okumuştu bundan önce ki yurtta,
''sakar kızlara bayılır, çok sempatik bulur, geçen son sevgilisi üzerine kahve dökmüştü öyle tanışmılardı'' dediğim anda, ecem masada ki kahveyi alıp hızla koşarak uzaklaştığında bende tostumda ki son lokmamı alıp
''bu günlük bu kadar daha fazlasını yarın ki kahvaltımı kim ısmarlarsa ona özel anlatıcam'' dedim, ve cayımı alıp öğretmenler odasını direk gören merdivenlere oturup olacakları izlemeye başladım,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE
FantasyHayatim boyunca herkes bana deli dedi. Bir sey ne kadar sık dile getirilirse o olurmuş derler. Olur muydu? Olurdu biliyordum. Adim asel.... alkolik bir baba faise bir anne ozurlu bir kardeş ve yillarca turkiyede ki tum yetistirme yurtlarini gezen...