GÖLGE

yasak elma

lütfen dikkatli ve keyifle okuyun ip ucunu bulan yoruma:)))....sibel

nefesini bana ver, bil ki sen nefessiz kalırsan benim nefesim sana hayat olur cennetim, 

dudakları dudaklarıma kapanırken çığlıklarla uyandım, öyle bir sıçramıştım ki kucağımda uyuyan ige odanın öbür tarafına fırladı ve masanın üzerine düştü,

''ahhh'' diye bağırdığında yerimden doğruldum ve ona baktım, 

''özür dilerim iyi misin?'' dedim dedim onu avucuma alırken, o minicik ayağını ovalarken

''korkuyorsun'' dedi bana baktı, haklıydı korkuyordum, üç gün geçmişti ve onu hiç görmemiştim, igenin bakışlarına tahammülüm yoktu, kendimi banyoya attım ve kulozete oturdum, 

haklıydı. korkuyordum, her gece onu görüyordum rüyamda, bana dokunduğunu öptüğünü ellerini, tenimi koklayışını, yanık ada çayı kokusunu altında ezilişimi beni bir bir doyuma ulaştırdığı anları, 

işte bu yüzden korkuyordum, bunların gerçek olmasını istediğim için korkuyordum, 

banyoda işimi bitirip kahvaltı salonuna indim, 

''naber black'' diyen eceme baktım, gülümsedim

''ilk ders tarih'' dedi ben kafamı kahvaltı tabağıma çevirdim ve kulaklığımı taktım, 

seni çok özledim cennetim.... diyen zihnimdeki sesle elimdeki çatal düştü, titrerken çayıda üzerime döktüm, ama sıcak çay içmediğim için sadece pantolonum kirlendi o kadar, umursamadan yerimden doğruldum

anca bu kadar ayrı kalabiliyorum senden anca bu kadar, kendi rekorumu kırdım tam üç gündür seni görmüyorum, kokuna hasret kaldım...

oynuyor benimle oynuyor, inatla, seninle yaşayacağım demem için oynuyor benimle, 

eceme git... diye bağırdım zihnimden, ve onun zihnimde çınlayan kahkahası bacaklarımda ki canı çekip aldı, bir yere tutunmazsam düşecektim, 

kıskançlık bir kadına anca bu kadar yakışabilir....

ben kadın değlim...

ama yakında olacaksın, hemde çok yakında hemde dünya üzerinde ki en manyak adamın kadını... karısı...

rüyanda görürsün... dedim yurttan çıkarken, ve onu gördüm dışarda duvara yaslanmış sigara içiyordu, gözleri bendeydi, 

senin gördüğün rüyalar gibiyse kollarımda olman an meselesi... dedi ve dudaklarında ki gri dumanı havaya üfledi ve okula girdi, 

kendimi toparlamam baya zamanımı alsa da igenin sivri tırnaklarının acısıyla gözlerimi pörtlettim, 

''ne yapıyorsun bee'' ciyakladım, kolumda üç tane kanı etime oturmuş tırnak izi vardı

''tam beş defa seslendim, duymadın zil de çaldı, ne yapsaydım'' dedi ve kafasını çantamın içine soktu, bende koşarak okula sonra da sınıfa girdim ve tam sırama oturmuştum ki sınıfın köşesinde duvara dayanmış amunu gördüm, ders başlamış o tahtaya yazıklarını deftere geçirsin diye bekleyen hoca rolüne bürünmüştü, bana kaşlarını kaldırarak baktı ama tek laf etmedi, bende hemen defterimi çıkardım ve hızla yazılanları bende geçirdim, 

o yazdıkça kolum ağrıdı, hatta ağrı az kalırdı hissettiğimin yanında, sanki kolum dağlanıyordu 

ne...nerden geliyor bu acı kolunu mu kestin ne yaptın...diye bağırdı zihnimde, yuh artık oda mı hissetmişti,