Bu bölümün çoğunu biriciğim, kısa sürede kardeşim olan insan, Zeynep yazdı.
Ona da buradan teşekkürlerimi ve kocaman öpücüklerimi yolluyorum :*46.Bölüm
Tam biz böyle mutlu mutlu gülerken birden sınıfın kapısı açıldı.
Gelenler suratımızın asılması için yeterliydi.
Çetin ve çetesi(!).
Of!
Buyur burdan yak.Çetin : Ooo Allah neşenizi artırsın. Çok mutlusunuz bakıyorum da...
Öyleydik. Sen gelene kadar.
Ezra : Ne istiyorsun Çetin?
Çetin bakışlarını direkt bana dikerek konuşmaya başladı.
"Benim ne istediğim gayet açık Ezra."
Açıkcası biraz korkmuştum. Sanki beni öldürecek gibi bakıyordu. Sinirli ama hafif alayla.
Ezra iyice yanıma gelip beni arkasına doğru aldı. Helin ise şaşkınlıktan donmuş bir bize bir Çetinlere bakıyordu.
Ezra : Senin ne istediğin belli Çetin. Senin canın dayak istiyor.
Çetin alay dolu bir kahkaha attı.
"Öyle mi? Demek canım dayak istiyormuş ha! Kim atacakmış bu dayağı peki sen mi?"
Korkuyla Ezra'ya baktım. Belki tek başına rahatlıkla döverdi Çetin'i.
Ama yanındaki çam yarmaları ne olacak?
3'e 1'de de Ezra galip gelebilir miydi?"Ezra onlar üç kişi" dedim kulağına doğru fısıltıyla.
Çetin : Sevgilini korkutmuşuz gibi duruyor Ezra. Yoksa onu korumaktan aciz misin?
Ezra'nın yüz kasları gerilirken Çetin de arkasında duran psikopatlarıyla bize doğru yaklaşmaya başladı. Daha fazla dayanamadım ve Ezra ağzını açamadan Çetin'in karşısında durdum.
"Defol burdan Çetin! Seninle işim olmaz anlayamadın mı hala bunu?!"
Çetin: Önceden öyle demiyordun ama Alina. Ne oldu? Bu kadar çabuk mu unuttun beni?
"Evet unuttu! Sana dair hiçbir şey yok aklında. Geçmişte kaldın Çetin" derken yumruğunu sıkıyordu Ezra, tekrar yanına çekti beni.
Ezra: Okulda olmaz bu iş. Ne derdin varsa dışarda halledelim.
Çetin güldü
"Bana uyar 'yeni çocuk' nerde ne zaman istersen.
Ezra: Çıkışta. Okulun arkasında o zaman.
Çetin, "Kaçma şansın hala var yeni çocuk" dedi sinir bozucu gülümsemsiyle.
Ezra sinirden deliye dönmüştü resmen.
Helin'se korkulu gözlerle bizi izliyordu.Ezra, "Uzatma Çetin! Çıkışta ne derdin varsa halledeceğiz" dedi ve Çetin son kez iğrenç bir şekilde gülümseyip defoldu.
Hemen Ezra'nın karşısına geçtim
"Ezra onunla kavga etmeye falan çalışmayacaksın. Ne kadar pislik olduğunun farkında mısın? Hem onlar 3 kişi."
"Alina bir sakin olur musun hayatım? Benim de elim armut toplamıyor herhalde." diyip telefonunu çıkardı cebinden. Helin de yanıma gelmiş beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Ufuk bugün okul çıkışına gelebilir misin?"
"Kavga var"
"Gelince konuşuruz."
"Tamam kardeşim sağol."
Ezra: Artık iki kişiyiz bak.
Ezra durumu biraz olsun eşitledi ama... Yine de bir kişi eksikler sonuçta. Çetin zaten hayvan gibi. Ayrıca acımasızlığın sözlük anlamı... Yanındaki iki dallamadan hiç bahsetmiyorum bile.