43.Bölüm
Sabah dershaneye gittiğimde Helin tarafından sorguya alındım.
Efe'yi söylemem konusunda ikna edemediğimi öğrenince uzun süre surat astı tabi.
Ama elimden geleni yaptığımı söyleyince biraz normale döndü.
Çıkışa kadar zaman bir türlü geçmedi.
Eve bir an önce gidip Ezra'yla konuşmak istiyordum.
Zaten dün ne telefonumu açmış ne de mesajlarıma cevap vermişti.
Bir an önce onu görüp kendimi affettirmem gerekiyor.
Eve geldiğimde hızla odama çıkıp üstümü değiştirdim.
Sonra saçlarımı şöyle bir düzelttim.
Parfümümü de sıktıktan sonra hazırdım.
Elime bir kitap alıp aşağı indim."Anne, ben Ezra'ya soru sormaya gidebilir miyim?"
Annem kocaman gülümsedi.
"Git tabi kızım. Selam söyle Katre Teyze'ne de."
"Tamam." diyip çıktım evden. Ama bence gereksizdi selam söylemesi. Zaten hergün görüyorlar birbirlerini.Ezraların ziline bastıktan sonra derin bir nefes aldım.
Kapıyı Katre Teyze açtı."Aa merhaba Alinacım."
"Merhaba Katre Teyze. Ezra evde mi? Ben soru soracaktım da..."
"Yok malesef canım. Ufuk ve Afra'yla çıktılar. Gezeceklermiş biraz."
"Hmm. Tamam o zaman. Ben akşam tekrar uğrarım."
"Tamam yavrum. Ben haber veririm zaten Ezra'ya."
"Tamam teşekkür ederim. Bu arada annemin selamı vardı Katre Teyze."
"Aleyküm selam canım. Sen de söyle. Görüşürüz."Gülümsedim.
Arkamı döndüğüm an suratımı astım tabi.Uff!
Ne dışarısı bu ya!
Tabi arkadaşlarını gezdirecek sıkılmasınlar diye.
İyi de ben ne zaman göreceğim bu çocuğu o zaman.
Of Ezra!
Hem boş yere kıskançlık yapıyorsun hem telefonlarımı açmıyorsun.Asık bir suratla eve döndüm.
"Ne çabuk geldin Alina."
"Ezra dışarıdaymış. Akşam şansımı bir daha deneyeceğim."
"Tamam kızım. Aç mısın? Açsan mutfağa gel."Günün devamı sıradan geçti.
Sürekli balkonumdan Ezra'nın evine baktım ama bir türlü gelmediler.
Saat 6'ya doğru gürültüler duyunca hemen cama koştum. Gelmişlerdi.
Görmesinler diye hemen eve girdim. Saçımı başımı düzeltip kısa bir hazırlanma faslı geçirdikten sonra elime öğlenki kitabımı alıp aşağı indim."Anne, Ezra geldi. Ben soru sormaya gideyim."
"Dur kızım daha yeni geldiler. Bu kadar acil mi soruların?"Evet Alina açıkla bakalım.
Bu kadar hevesli olursam annem de şüphelenir tabi."Ya bi soru fena halde aklıma takıldı da... Kafayı yiyeceğim anne ya yapıyorum yapıyorum yanlış çıkıyor."
Annem bir kahkaha attı.
"Tamam tamam. Anlaşılan baya gıcık bir soruymuş bu."
"Sorma anne. Hem de nasıl."
"Yine de sabret azcık kızım. Daha eve yeni girdiler. Yollarını gözler gibi peşinden gitme hemen."Çok güzel söyledin annecim. Resmen yollarını gözlüyorum çocuğun.
Umarım affeder beni ya."Tamam annoşum. Ben odamdayım o zaman. Birazdan giderim."
"Tamam kızım."Annemin yanağına sulu bir öpücük kondurup yukarı çıktım.
Telefonum mesaj geldiğine dair bir uyarı verince zıplayarak telefona koştum.Kesin Katre Teyze, Ezra'ya haber vermişti o da onlara gitmem için mesaj atıyor.
Tabi mesajı okuyunca tahminimin tutmadığını anladım.
Acı gerçek.
Mesaj Efe'dendi."Ya Alina, babamın ortağıyla tanışacağım demiştim ya orada ne giyinir?"
Ne bileyim ben ya!