Özel Bölüm - 1

187K 8.5K 964
                                    

Özel Bölüm - 1

3 Ay Sonra

"Ezra? Gelebilir miyim?"
"Yalnız kalmak istiyorum."

Böyleydi işte. İki haftadır böyleydi. Benim konuşma çabalarım hiçbir işe yaramıyordu ve bu beni mahvediyordu. Ne zaman konuşmaya çalışsam karşılaştığım koca bir duvar oluyordu. Şimdi de öyle işte. Ama bu sefer boyun eğip geri dönmek yok Alina!

Kendi kendime aldığım kararın verdiği gazla odasına dalıverdim.
Yatağında sırt üstü uzanmış tavanı izliyordu. Başını çevirip de bana bakmadı bile.

"Ezra!" dedim ilgisini çekmek için. Ama sonuç olumsuzdu.
İşi geyiğe vurmaya karar verdim. Hem belki bu sayede onu gülümseyip biraz yumuşatabilirim.

"Ezra, acaba tavanda Davinci'nin şifresi var da ben mi göremiyorum? Hayatın sırrını mı okuyorsun o tavanda sevgilim?"

Bana dönüp boş bakışlar atmakla yetindi. Bu daha çok 'Bu mu yani?' demek gibiydi.
Gerçekten de Alina bu mu yani? Of!
Ezra'nın bu halde olması canımı ne kadar sıksa da yapabileceğim bir şey yoktu. Ki bu daha çok canımı sıkıyordu.
O olayın üzerinden iki hafta geçmişti. İki haftadır eski Ezra gitmiş yerine tepkisiz, hiç gülmeyen bir Ezra gelmişti.
Biliyorum onun için zordu. Anneannesinin ölümünü atlatmak çok zordu.
Ama hayat devam ediyordu ve böyle hayata küserek bir yere varamazdı ki.

Derin bir nefes alıp yanına ilerledim. Yatakta biraz kaymasını sağlayıp yanına uzandım.
Bir an bana dönüp baksa da bu o kadar kısa sürdü ki bunu kendim hayal etmiş olabileceğimi bile düşündüm.

"Ezra?"

Ses yok.
Ona iyice sokulup başımı göğsüne yasladım.

"Sevgilim?"
"Efendim?"

Ara sıra ağzından 2-3 kelime alabiliyordum böyle. Ama o kadar. Şimdi ben konuşmaya devam etsem dahi onun etmeyeceğine emindim.

"Ne zamana kadar böyle sürecek?"

Yine cevap yoktu.

"Ezra, sonsuza kadar hayata küs kalamazsın."

Omuz silkmekle yetindi. Belli ki sonsuza kadar küs kalmak gibi bir niyeti vardı.
Bir şey yapmam gerekiyordu. Onu tekrar yaşamaya zorlayacak bir şey...
Üstelik Katre Teyze de bu konuda benimle konuşmuş ve bana güvendiğini söylemişti. Ben de başta bana güveniyordum. Ama iki haftada bir arpa boyu yol gidemedik ne yazık ki.

"Anneannenin ölümünün kolay atlatılacak bir şey olmadığını biliyorum. Ama artık biraz çaba harcamanın zamanı gelmedi mi?"
"Çaba harcamamı gerektirecek bir şey yok. Üniversiteyi kazansam bile sevincimi paylaşabileceğim bir anneannem olmayacak."
"Ama sevincini paylaşabileceğin annen, baban, kardeşin olacak. Üstelik ben de buradayım."
"Anlamıyorsun Alina. O benim en çok değer verdiğim insandı."
"Ölmesi bunun değişeceği anlamına gelmiyor."

Bunları söylerken çoktan göğsünden kalkmış yatakta doğrulmuştum bile. Beyimizinse keyfini bozmaya niyeti yoktu.

"Anlamıyorsun." dedi yalnızca. O tavanda ne varsa hâlâ ona bakıyordu.

"Ben gidiyorum." dedim hışımla yataktan kalkıp kapıya ilerlerken.

"2 gün sonra doğum günüm." dedim neden sonra kapıda dikilip.

Ezra : Biliyorum.

"18'ime gireceğim ve bu önemli."

Cevap vermeyince devam ettim.

"Bu benim için gerçekten önemli."

Ardından odayı terk ettim. Hem kime ne anlatıyorum ki zaten? Doğum günüme gelmesi için odasından çıkması gerekiyor. Ezra ise bir haftadır yapmadığını ben söylüyorum diye yapacak gibi görünmüyor.
Aman ne güzel!

Yeni ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin