Özel Bölüm - 2

183K 7.8K 1.3K
                                    

Ay ben çok sevdim bu özel bölüm işini :D istediğim zamana atlayıveriyor falan, güzel oluyor :))

Özel Bölüm - 2

"Su şişeleri?"
"Hazır."
"Pirinçler?"
"Tamamdır."
"Şekerler?"
"Onlar da tamam."
"Baş örtüsü, Yasin-i Şerif?"
"Onları da koydum."
"Tamam o halde."
"Ordular ilk hedefiniz türbelerdir, ileri!"

'Ne oluyor yahu?' dediğinizi duyar gibiyim. Bir şey olduğu yok canım. Annem hazırlıklar tamam mı diye emin olmaya çalışıyor hepsi bu.
Ne hazırlığı mı? Sınav tabi ki. Yarın LYS var. Hem de matematik. Biz de kalabalık olacağını çok iyi bilsek de el mahkum diyip türbeye gideceğiz bugün. Annemler çok önceden anlaşmış; sureleri, duaları kendi aralarında paylaşmıştı. Sınavdan bir gün önce de adet yerine gelsin bağabında türbeye gidip dua edeceğiz. Tabi annemler sureleri okurken pirinçleri, şekerleri önlerine koyup üfleyecekler ki onlar da artık rütbe atlayıp 'okunmuş pirinç' ve 'okunmuş şeker' mertebesine ulaşabilsin.
Yok valla dalga geçtiğimden değil. Sadece annemin her şeyi bir tören havasında yapması güldürüyor beni. Bir de sınava '1' gün kalınca psikolojim bozuldu tabi.
Bugün normal davranabilen varsa beri gelsin.

Evden çıkıp arabada yerimi alırken Ali Amcalardaki hareketlilik gözüme çarptı. Zaten türbeye birlikte gidiyorduk. Ali Amca bizim arabaya yaklaşıp da ön koltuğa oturunca anladım ki birlikte gitmek derken aynı arabada gitmeyi de kastetmişlerdi pek sevgili ebeveynlerim.
Çok geçmeden arabanın iki tarafından binen annem ve Katre Teyze'yle arabada sıkışmaya başladım. Sonrasında koşturarak Ezra ve Hüma da gelince iyice pestilim çıkmış oldu.
Sıkıştım burda!
Bir de ortadayım ya! Tam kabus!

Neyse ki babam eziyetimi uzatmadan hızlı denebilecek bir şekilde türbeye ulaştı da ben de derin bir nefes alabildim.
Yok arkadaş dönüşte en son ben bineceğim arabaya.

Annemin sesiyle araba planlarımdan sıyrıldım.

Annem : Katre gel biz senle Alina ve Hümâ'yı da alıp mescid kısmına geçelim. Beyler de cami kısmında namazlarını kılıp dua etmeye çıksınlar.

Annem planı yapmıştı bile. Bu saatten sonra kim karşı çıkabilir ki?
Tabi bu arada Ezra'ya bir 'Hi!' bile diyemedim. Arabada zaten mümkün değil. E burada da 'haremlik selamlığa' dikey geçiş yaptığımız için ağzımı açma fırsatı bulamadım tabi.

2 saat gibi bir süre boyunca dualar edilmiş, sûreler okunmuştu. Gitmeden bir banka oturup gözleme yemeye karar verdik.
Banka doğru yürümeye başladığımızda Hüma, annesini dürterek 'Ne zaman gideceğiz?' demeye başladı. Zaten burada oldukça sıkılmış ve son bir saati mızmızlanarak geçirmişti.
6 yaşındaki bir kızı bunun için kim suçlayabilir ki?

"Hümâ, buranın gözlemeleri çok güzeldir biliyor musun? Sen sever misin gözleme?"

Hüma dudaklarını büzmüş bir şekilde yanıtladı beni "Gözleme istemiyorum. Eve gitmek istiyorum."

Hadi bakalım. Buyrun burdan yakın!

"Ama Hümâcım..." diye devamından emin olamadığım bir cümleye başlamıştım ki Ezra yanımızda bitiverdi.

Ezra : Sorun ne hanımlar?

Hümâ : Gözleme istemiyorum. Eve gitmek istiyorum.

Bunu söylerken kollarını önünde bağlamış, bir ayağını da kızgınca yere vuruyor olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

Ezra : Hmm. Sorun bu mu yani?

Kızgın bir şekilde kafa salladı Hümâ.
Onun bu hareketine gülümseyen Ezra yanına çöküp kulağına bir şeyler fısıldadı.
Duyamadım.

Yeni ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin