53.Bölüm

179K 8.7K 1K
                                    

Sonunda yazdım ama ne kadar oldu bilemiyorum...

53.Bölüm

"Helin benimle yeniden çıkar mısın?"

Duyduğum soru karşısında dolan gözlerimle Efe'ye sarıldım. O da kollarını vakit kaybetmeden belime doladı.

Allah'ım ne kadar da güzel bir gün!

--------------------------------------

Alina'nın ağzından :

Ezra'ya bağırırken içim rahattı ama o odadan çıktıktan sonra biraz pişman oldum. En azından bi dinleseydim.
Ama yok!
Hak etse dinlerdim.
Ama o Hazal'ı görünce beni unuttu hemen.
Hazal gitmeyecek olsaydı kapıma gelir miydi acaba? Hiç sanmıyorum.
Sırf Hazal gidiyor diye bana geldi tekrar.
Eğer öyle olmasaydı Hazal'la birlikte gelir beni kız arkadaşı olarak tanıştırırdı. Ama yapmadı.
Bunun yerine Hazal'ın gitmesini bekledi gelmek için.
Sonra da "Alina bak! Alina dinle!". Hah! Çok sağlam bir açıklaması olduğuna eminim(!)

Of!

Annemler aşağıda olmasa çığlık çığlığa bağıracağım.
Bu öfke, bu sinir başka türlü
dinmeyecek çünkü.

Allah'ım ne kadar da iğrenç bir gün!

Hadi bugünü atlattım diyelim. Zaten günün bitmesine şunun şurasında ne kaldı.
Ama yarın...
Yarın okulda ne yapacağım?
Bir de tam arkamda oturuyor.
Of ya, of!

Derin bir nefes alıp banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkayıp bileklerimi de biraz suya tuttuktan sonra sakinleştim.
Üstümde zaten pijamalarım olduğu için üstümü değiştirme gibi bir sorunum yoktu ama mecburen lenslerimi çıkardım.
Hazırlıklar tamamlanınca merdivenlerden aşağıya "İyi Geceler" diye seslendim.

Aşağı inerdim de Ezra eve geçmediyse onu görmek falan istemiyorum.

Aşağıdan annem, babam ve sesini ayırt edemediğim birileri iyi geceler deyince odama gidip kendimi yatağa attım.
Daha yeni 1-2 saat uyuduğum için uykuya dalmam biraz zaman alsa da eninde sonunda uyuyacağım öyle değil mi?

Sabah alarmı beklemeden uyanıverdim. Annemler çoktan kalkmıştı. Aşağıdan sesleri geliyordu.

"Günaydın millet!"

Babam : Günaydın!

Annem : Günaydın kızım.

"Hayırdır erkencisiniz?"

Babam : Ali Beylerin misafirleri gidiyormuş da onlara bir güle güle diyelim dedik.

"Ufuklar mı?"

Annem : Evet.

"Durun o zaman. Lenslerimi takayım, üstümü değiştireyim geleyim ben de."

Babam : O zamana kadar yola çıkmış olurlar.

"Acele ederim." dedim ve koşarak çıktım merdivenlere.
Ayağım kaydı az kalsın düşüyordum.

Sonunda 5 dakika içinde üstüme bir şeyler geçirmiş, saçlarımı toplanmıştım. Ama lenslere zamanım yoktu.
Ezra beni gözlükle görecek kahretsin!

Gerçi bırak ya Alina! Görürse görsün. Zaten o seni Hazal'ın yedeği olarak görmüyor mu?

Yedeği de çok ağır oldu be!
Of!

Kendi iç sesimle tartışmamı bitirip annemlerle birlikte Ezralara ilerledim. Ufuk'un annesini öpüp kızkardeşine şöyle bir gülümsedikten sonra Ufuk'a sarıldım.
Kulağına doğru "Şu birkaç günde bana çok iyi bir arkadaş oldun. Teşekkür ederim." diye fısıldadım.

Yeni ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin