11. Yetenek

3.4K 164 17
                                    

Kaos. Kaos. Kaos.

Her an beynimde bu kelime vardı. Carrie ile derslere başlıyorduk. Kardeşimden ders alıyordum. Biri üstüme toprak atsın!

"Önce seni geçmişe götürüp ilk cadıyı göstermem gerekiyor." dedi Carrie.

"Sonunda! Kaç saattir bu anı bekliyorum." dedim. Yüzümdeki heyecanı görünce birden afalladı.

"Sakin ol Ethan. Kit sen gelecek misin?" dedi Carrie.

"Aslında..." dedi Kit. "Benim Billy'i bulmam lazım."

"Peki o zaman biz Ethan ile gideriz." dedi Carrie.

"Hey Kit, bir şey sorucam. Billy ile aranda ne var?" dedim çünkü artık merakıma yenik düşmüştüm.

"Ne... ne Billy'si? Hiç...hiçbir şey." dedi Kit ve aniden ayağa kalktı. "Neyse ben gidiyorum, sonra görüşürüz."

Tavrı bir şeyler döndüğünü açık edıyordu. Billy ve Kit birbirinden hoşlanıyordu. BİLLY VE KİT BİRBİRİNDEN HOŞLANIYORDU!

"Başlayalım mı?" dedi Carrie.

"Evet."

"Peki, öncelikle ellerini kitabın üstüne koy." Dediğini yaptım. Sonra ellerini ellerimin üstüne koydu ve...

* * *

Bu sefer yeterdi! Bu kaçıncıydı? Artık bunun altında kalmayacaktı.

Gece yarısıydı. Her yer zifiri karanlık olmuştu ve yaşadıkları evin tahta kapılarının eskimiş menteşeleri gıcırdıyordu. Linda yatağından kalkmıştı, kocası Oscar ise yanında kıvrılmıştı. Lanet olası adam! Her gün onu dövüyor, akşamlarıda karısını becerip ardından yatıyordu. Kadın bunlara dur diyecekti.

Evlerinin damında dolaştı. Dolunay ve esinti havayı kaplıyordu. Kadın hazırlıklıydı, ne yapacağını biliyordu.

Evlerinin eski ahşap dışa açılan kapıyı açıp dışarı çıktı, sığınağa indi ve çivili sopasını alıp yatak odasına çıktı. Kocasını kaldırdı, Oscar homurdandı ve tehditler savurdu ama kadın karalıydı.

Elindeki sopayı olduğu gibi adamın yüzüne savurdu. Adam çığlıklar içinde yere yığıldı, yüzünden kanlar akıyordu ama kadın tatmin olmamıştı.

Oscar ayağa kalktı ve kanlı gözlerini Linda'ya dikti. Kadın sopayı tekrar adamın yüzüne geçirdi. Bu sefer çığlıklar daha da yükseldi. Kadın adamı soydu, üstünde hiçbir şey bırakmadı. Sonra sopayı hiç durmadan adamın vücuduna geçirdi ve şu sözleri haykırdı:

"LANET BENİ LANETLEYENLERİ BULSUN!

LANET BENİ LANETLEYENLERİ BULSUN!"

Sonra ellerini adamın cansız ve kanlı vücudunda gezdirdi. Ellerine bulaşan kanı alıp yüzüne sürdü. Ardından sehpanın üzerindeki kibriti alıp yaktı, sonra adamın vücuduna attı. Alevler tüm evi sarmışken kadın orda dikilmiş kahkaha atıyordu.

* * *

"Sende kimsin?" dedim ona. Etrafıma baktığımda sonu gelmeyen bir beyazlık vardı.

"Carrie." dedi ve sonra dizlerimin üstünden kalkıp bana doğru bakmaya başladı. "Benim Ethan, Carrie." Evet oydu. Yüzündeki güzellik son hatırladığım gibiydi.

"Burası neresi?" dedim ona.

"Bilmiyorum, tek bildiğim ne kadar huzur dolu olduğu." dedi.

"Bize ne oldu?"

"Bilmiyorum Ethan, bilmiyorum.''

Etrafın beyazlığı gözlerimi baya bir alıyordu.

"Korkuyorum Carrie, çok korkuyorum." dedim.

Cadının LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin