36. Yolculuk ve Geriye Kalanlar

1.7K 96 27
                                    

"Umut korkudan güçlü olan tek duygudur."

-The Hunger Games

*

"Sence bu nasıl mümkün olabilir?" diye sordum Carrie'ye.

"İnan bana hiçbir fikrim yok." Korktuğu onunda sesine yansımıştı.

"Peki Lindsey bunu nerden biliyordu?" dedim.

"Bilmiyorum."

"Sencede bahçeye çıkmamız gerekiyor mu?"

"Bilmiyorum."

"Geri gidecekler mi?"

"Bilmiyorum."

"Başka bir şey söylesen artık!"

"Kapa çenenide dışarı çıkalım." Korkuyordum, nasıl böyle bir şey olur bilmiyordum. Az önceki fırtınadan artık eser yoktu, çünkü gelmişlerdi. Yavaşça pencere kenarından ayrılıp dış kapıya doğru yürüdüm, Carrie de yanıma gelince kilidi açtım ve kapıyı yavaşça araladım. Havada gezen rüzgar yanıma gelip saçlarımı havalandı ama az önceki gibi değildi, daha çok masum.

Dışarıya çıkınca karşımda duruyorlarda. 5 kişilerdi. Kanlı canlı karşımızda duruyorlardı ve en çok ortadaki dikkatimi çekiyordu. Aynı görünüyordu, tek fark yara izi yoktu.

"Billy?" diye seslendim. Ama tepkisizdi. Aniden Linchon ona baktı. Billy de ona. Carrie ile yanyana durmuş onlara bakıyorduk. Ne yapmamız gerekiyordu?

"Baba?" diye seslendim bu kez Josh'a karşı. Grace yanında duruyordu ve onlarda biribirlerine baktılar. Tek yanlız olan Kyle'dı.

Hayır, zombi değillerdi. Evet, ölmüşlerdi ama şimdi karşımızda duruyorlardı. Peki bu nasıl olmuştu? Kit bana onların direlemeyeceğini, yada onun gibi hayalet olamayacaklarını söylemişti. Peki ben şu an neye bakıyordum?

Cevabını 3 dakika 42 saniye sonra öğrenecektim.

Bir adım atıp tekrar durdum. Şimdi beşide bana bakıyordu.

"Dur." dedi Carrie. "Gitme."

"Neden?" diye sordum ama cevap alamadım. Bir adım daha atıp tekrar durdum. Cesaretim gelmişti, bu yüzden hızlı adımlarla Billy'nin yanına gittim ve tam karşısında durdum. İkimizde birbirimize bakıyorduk, sözler yoktu. Ya da hareketler. Karşılıklı durmuş iki sevgili gibi bakıyorduk birbirimize. Onu ne kadar çok özlediğimi fark ettim o sırada. Başımı sağa taraf çevirdiğimde babam ve annem duruyordu, sol tarafımda gelecekte bana tuzak kuran Kyle, Billy'nin yanında ise masum bir şekilde ölen kurt kardeşi Linchon. Ve hepsinin ortasında onların ölüm sebebi olan Ethan.

Geçmişim aklımda canlandıkça içim buruluyordu ama geçmiş dediğim sadece bir yıl içinde yaşadıklarımdı. Ondan önce temiz bir Ethan vardı, günahsız ve tamamiyle insan.

Şimdi insanlara hak veriyordum, biz birer İblis'tik.

"Billy?" dedim ve kolumu ona doğru uzattım, elimle kolunu kavradım ama bir anda karşımda boşluk oluştu. Hepsi yok olmuştu.

"Ethan!" Arkamda duyduğum sesle irkildim ve arkamı döndüm. Bu sefer hepsi arkamda duruyordu ve Billy elinde bir bıçakla Carrie'nin yanında duruyordu. Nefesimin kesildiğini hissediyordum.

Neler oluyordu?

"Ethan dur! Bunlar mutant." Şimdi farklı yerden farklı bir ses duyuyordum ama bu Kit'e aitti. "Beni göremezler. Benimle konuşma, sadece dinle. Bu bedelin bir parçası, o gerçek Billy değil. Ya da o gerçek Kyle değil. Sadece mutantlar ve amaçları size zarar vermek. Normalde bunu bilmemeniz gerekiyordu ama Linda ve Miles beni atlamış." Gülüşünü duyuyordum. Peki ne yapacaktım? Kit benden onunla konuşmamamı söylemişti ama sormak istediğim çok şey vardı. Birincisi ne yapacaktım, ikincisi bunu Lindsey nereden biliyordu?

Cadının LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin