7. Gizemli Sarışın

4.9K 227 32
                                    

Carrie ile soğukta, neler olacağına kestirmeye çalışarak öylece bekliyorduk. Hayatım hiç böyle geçmemişti, yani sürekli sıkıcı olurdu ama son birkaç gün bana uçurumdan atlarcasına bir korku ve heyecan yaratmıştı, ama eğer lanet kalkmazsa olacaklar beni gerçek hayata geri döndürüyordu.

"Peki şimdi ne yapacağız?" dedim.

"Bekleyeceğiz." dedi Carrie.

"Neyi? Ölmeyi mi?"

"Saçma olma Ethan öyle bir şey olmayacak."

"Ama öyle dedin."

"Eğer bir şeye körü körüne inanırsan gerçekleşir, aksi yönde bakmaya çalış."

"Burada soğuktan dondum, bare sen birkaç büyülü söz söylesen ve John etki altında olsa ve biz de sıcak kulübü de otursak olmaz mı?"

"Hayır! Olmaz!"

"Ama neden?"

"Çünkü eğer içeri girersek Billy gelmediğimizi sanar."

"Billy'nin geleceği ne malum?"

"Bekleyeceğiz."

"Ben artık dayanamayacağım." dedim ve kulübenin kapısını açıp içeri daldım.

✫BİLLY✫

İçimdeki kurt hisleri insan hislerimden daha ağır basıyordu, onun yanına gidip içimden yüzünü dağıtmak, kemiklerini de oyuncak yapıp çocuklara vermek geliyordu ama beklemem gerekiyordu, bunu çok iyi biliyordum. Yoksa aksi taktirde olacaklar hiçte tekin gözükmüyordu, ve bu sefer yalnız değildi.

Yanında yeni bir kuyruk getirmişti, bir kız. Bizim yaşlarımızda gösteriyordu, sanki gelecekten gelmiş bir havası vardı, şu an giyilen kıyafetler yoktu üstünde. Daha çok simsiyah bir elbise ve topuğunda bir çıkıntı olan ayakkabı giymişti. Oldukça güzel görünüyordu, Ethan görse kesin aşık olurdu.

✫ETHAN✫

İçerisi kapkaranlıktı, elimi havada gezdirip zinciri kavradım ama Carrie beni durdurdu.

"Bunu sakın yapma yoksa ondan önce seni ben öldürürüm." diye fısıldadı kulağıma ama artık çok geçti.

John, elleri arkadan bağlanmış, ağzından kanlar akar halde sandalye de oturuyordu. Hala uyuyor gibi görünüyordu.

Karşısındaki yatağa oturdum, aynı rüyada ki gibiydi. John birden gözlerini açtı ve gülümsemeye başladı.

"Vay, vay vay..." dedi ve bakışları Carrie'ye döndü. "Bu kez onu da getirmişsin."

"Buraya gelmesi bir şey değiştirmedi ve Billy burada değil!" dedi Carrie.

"Ve ben de olmayacağım." dedi John ve ellerini arkadan bir an da çekip ipleri kopardı. Ayağa kalktı, Carrie'nin yanına gitti ve dudaklarına yapıştı. Tuhaf bir şekilde Carrie ona karşılık veriyordu.

Neler oluyordu!?

✫BİLLY✫

"Sana da merhaba kurt!" dedi Grace alaycı bir tavırla. Cevap veremezdim, bu yüzden bakışlarımı daha sinirli bir hale çevirip hırladım.

"Sana diyorum kurt!" dedi.

"Onun ismi ne?" dedi yanında ki kız.

"Kapa çeneni Kit!" dedi Grace, kız pısıp kaldı.

"Seni yeni yardımcım Kit Tyler ile tanıştırayım. O bir karanlık, tıpkı Carrie gibi. Ama Kit onun gibi değil! Bizi terk edip kaçmadı!" dedi. Haklıydı, Carrie karanlık cadıları terk edip aydınlıkların yanına kaçmıştı, ve şimdi de annesinin sonunu getirecek olan bir laneti kaldırmak için savaşıyordu.

"Her neyse. Bugün büyük gün değil mi kurt? Yoksa Billy mi demeliyim?" dedi. "Sen cevap vermeyeceksin değil mi? Bu yüzden harekete geçsek iyi olacak." dedi ve elini bana doğru savurup birkaç büyü söyledi, ardından odadan çıktı. Garip olan şuydu, o nereye gitse bacaklarım onu takip ediyordu ve asla durmuyordu!

✫ETHAN✫

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!" diye bağırdım Carrie'ye doğru. O ise yüzüne büyük bir gülümseme yerleştirmekle yetindi ve ellerini bana doğru savurdu: bir an da neye uğradığımı şaşırdım. Carrie: "Ven ti mos o solanes ki mon!" diye bağırarak bir büyü yaptı, ardından ben ellerim arkadan kenetlenmiş ve kıpırdayamaz halde yatağa sabitlenmiştim.

"İyi işti John!" dedi Carrie ve tekrar öpüşmeye başladılar.

"Seni piç kurusu!" diye bağırdım Carrie'ye. "Bunu nasıl yaparsın?"

"İşte böyle." dedi ve ikisi de gülmeye başladı.

Derken kapı aniden sonuna kadar açıldı, ışık gidip geliyordu. Gördüğüm manzara karşısında ise ne yapacağımı bilemiyordum.

"Anne!" diye bağırdım yüzümde bir telaşla. Yanında uzun, sarışın ve simsiyah giyinmiş ve bir o kadar da güzel bir kız vardı. Arkalarında ise bir kurt vardı. Aman Tanrım! Bu Billy'di ve bacaklara kandan paramparça olmuş bir biçimde başını yere eğmiş duruyordu. "Neler oluyor!" diye bağırdım.

"Bir şey olduğu yok Ethan!" dedi Grace. Gözlerimi Carrie'ye yönelttim ve yüzünde hiçbir duygu belirtisi göremedim.

"Olan şu; Billy hariç rollerinizi güzel oynadınız çocuklar tebrik ederim!" dedi. "Bunların hepsinin bir oyun olduğunu anlamadın mı sen hala? Bir de benim çocuğum olacaksın."

"Senin gibi bir sürtüğün oğlu olmaktansa ölmeyi tercih ederim!" dedim.

"Kapa çeneni Ethan!" dedi Grace. "Senin de bildiğin üzere bugün 28 Ekim, birkaç saat sonra doğum günün olacak, mutlu yıllar benim güzel oğlum."

"O lanet olası çeneni kapat! Bana hiçbir şey yapamayacaksın!" dedim. Aslında öyle bir yapardı ama belli etmemeye çalıştım.

"Sen öyle san benim güzel oğlum." dedi Grace ve suratıma bir tane geçirdi. "Şimdi susabilirsin, değil mi?" dedi ve pis pis gülmeye başladı. Arka tarafa baktığımda ise Carrie ve John kollarını birbirine dolamış duruyorlardı, bu sefer Carrie'nin yüzünden bir duygu okuyabiliyordum : pişmanlık.

Onların arkasında ise yeni kız vardı, kendinden emin bir şekilde duruyordu, oldukça güzel ve gizemli bir sarışındı. Billy ise... Billy ise kanlar içinde arkada yatıyordu. Elimde olsa hepsinin ağzına patlatıp Billy'i alarak kaçardım ama biraz zordu, hem de çok zor!

"Evet, nerede kalmıştık?" dedi Grace düşüncelerimi bölerek. "Sevgili Ethan, Billy'den öğrendiğin kadarıyla lanet bugün yok oluyor, ama biz işleri biraz değiştirdik... İlk başta Carrie bize ihanet etti, aydınlık olmak için sizin tarafınıza geçti ama çabaları boşaydı. Ah, seni Kit Tyler ile tanıştırmayı unuttum, o bir karanlık cadı tıpkı Carrie gibi." Kit'ın yüzü kızarmaya başlamıştı. Grace hala konuşuyordu.

"Siz ahmaklar laneti kaldıramadınız. Ve bu gece , ve bu gece sırayla öleceksiniz !" dedi Grace. Kanımın donduğunu hissediyordum.

"Hey! Bu anlaşmamızda yoktu!" diye inledi Carrie.

"Evet Grace bunları bize açıkla!" dedi Kit.

"Kapayın çenenizi." diye bağırdı Grace. "Anlaşma yapacağımızı mı sandınız? Sizi ahmaklar! Bugün ya lanet kalkar ki bu ihtimal artık hiç yok, ya da ölüm sizi bulacak!" derken kapı sonuna kadar açıldı. İki ya da üç el silah sesi geldikten sonra Grace kanlar içinde yere yığıldı.

İşte bunu hiç beklemiyordum, hem de hiç!

Cadının LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin