31. Dolunay Etkisi

1.4K 107 18
                                    

İnsanoğlu garip ve karmaşık bir yaratık.

-Albert Espinosa

Kurtlar uluyordu, bugün dolunayın ikinci günüydü.

Uyanmıştım ama bu sabah ışıklarından değildi, akşam olmuştu belki de gece yarısından sonrası. Esneyerek ayağa kalktım ve evin içinde gezindim. Carrie hala odasında uyuyordu. Rahatsız etmek istemediğimden salona indim. Billy yoktu ve sanırsam gün boyunca gelmemişti.

Umrumda da değildi. O gün sadece kendi dünyasını yaratmış ve düşünmeden hareket etmişti. Şimdi nerede veya ne yaptığıyla ilgilenmiyordum.

Tekrar yatağıma döndüm. Biraz esnedikten sonra iki gaz lambası yakıp masanın üstüne yerleştirdim. Canım sıkılmaya başlamıştı ve uykumda yoktu. Kurtlar ulumaya devam ederken camdan dışarı seyretmeye başladım.

Lindsey Lee Wells.

Prattville'ye taşınan güneyli kız. Onu düşünmemek elde olmadığı gibi hoşlanmamak da elde değildi. Camdan dışarı bakınca evlerinin çatısının çok az bir kısmını görebiliyordum. Tahminimce uyuyordu. Zaten nüfusu elli civarı olan bir kentte insanlar gece oturup da ne yapsın?

Düşüncelerimi bölen şey evimizin yanında ki hareketlenmeler oldu. İki kurt bizim ve yanımızda ki evin çevrelerinde turluyorlardı. Her yer karanlığa büründüğü için yüzlerini seçemiyordum. Belki Billy olabilirdi ama olsaydı da bir şey değişmezsi.

Gaz lambalarının birini söndürdüm ve yatağa tekrar girdim. Yorganı ağustos ayında olmamıza rağmen başıma kadar çektim ve öylece uyumaya başladım.

-BİLLY-

Dönüşümün sona ermesinden sonra dün gece tekrar dolunay görünmüştü. Kıyafetlerimizi ormanda bir yere sakladık ve dönüşüm tamamlanınca evimize doğru gittik. Etrafı turlamaya başladık ama bir türlü cesaret edemedik. Bana sürekli zihin mesajları yolluyordu ama ikimizde biliyoruz ki bunu yapamayacaktık.

İki kişi yetersizdi.

Sabah olunca dönüşüm sona ermişti. Ormanda bıraktığım kıyafetlerimi alıp giydim ve akşam ki dolunayı beklemeye başladım. Bu sefer yapacaktık. Gözümü resmen kan bürümüştü.

*

Sabah olunca kalktım ve banyoya ilerleyip lavobo ihtiyaçlarımı karşıladıktan sonra kahvaltı yapmak için aşağı indim.

"Günaydın." dedi Carrie mutfaktan beni görünce.

"Günaydın."

"Aç mısın?"

"Hemde nasıl! Kurt gibi açım."

"Kurt derken..."

"Hayır hala yok."

"Nerede bu?" diye sordu Carrie. Buzdolabını -gelecekten gelen nesne- açıp karıştırmaya başladı. Elektrik olmadığı için bozulmamış birkaç parça şey kalmıştı ki bunlarda hazır gıdalardı. En sonunda biraz gevrek çıkarıp iki kaseye koydu. Üstüne de süt ekleyince hazır hale gelmişti. Mutfağa geçip kaşıklamaya başladım. Carrie de benim gibi hızlıca yiyordu.

O sırada kapı çaldı.

"Ben bakarım." dedi Carrie ve ayağa kalkıp kapıya yöneldi. Gevreği yerken kapının açılış sesini duydum.

"Merhaba." dedi Carrie. "Kime bakmıştın?"

"Ben Ethan için gelmiştim." Gelen sesle arkamı döndüğümde kapı eşiğinde Linsdey'i gördüm. Gevreği olduğu gibi bırakıp kapıya yürüdüm.

Cadının LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin