5. Küllerden Doğmak

5.4K 272 23
                                    

Uyandığımda her tarafım sırılsıklam olmuştu. Yatağımda doğruldum ve düşünmeye başladım, oldukça etkileyici ve gerçekçi bir rüyaydı. Ama gerçek olmamasına çok seviniyordum.

Hava henüz yeni aydınlanmıştı, saate baktığımda sabah beş buçuktu, günlerden ise 28 Ekim. Yarın doğum günümdü, ve tahmin ettiğim gibi Billy gelirdi.

Derken odamın kapısı açıldı ve Billy içeri girdi.

"Hey selam!" dedi.

"Selam."

"Uyanmışsın."

"Sence?"

"Benimle dalga geçme." dedi ve ikimiz birden gülmeye başladık.

"Neden geldin?" diye sordum.

"Hiç, sadece uyku tutmadı ve canım çok sıkıldı, ben de uğramak istedim."

"Anlıyorum, Billy inanamayacaksın ama çok tuhaf bir rüya gördüm. Şimdi biz Bay Crossan'ın davetindeydik ve ben çok sıkılıyordum, içeri bir kız giriyordu ama ne kız. Gerçekten çok güzeldi. Neyse, sonra dışarıdan bağırışmalar filan geliyordu Bay Crossan'ı ve eşini vampir ısırmıştı. Ben babamla dışarı çıkıyordum..."

"Ve uzaktan o kız seni çağırıyordu." dedi Billy.

"Na..nasıl yani? Aynı rüyayı sen de mi gördün?"

"Evet yani biraz da onun için geldim, seni uyarmak için." dedi Billy. Neler oluyordu böyle? Kendimi çok kötü hissetmeye başlamıştım.

"Neler oluyor Billy?" dedim.

"Sadece... bugün o davete gelmemen senin için daha iyi." dedi ve hızlı adımlarla gitti.

"Billy! Dur!" diye bağırdım ama o çoktan gitmişti.

Ayağa kalktım, banyoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra odama gidip üstümü değiştirdim ve ardından salona gidip oturdum. Billy çok şifreli konuşuyordu ve ben çok merak içinde kalmıştım. Hem aynı rüyayı nasıl olur da iki kişi aynı anda görebilirdi? Hala aklım almıyordu...

Oturduğum yerden kalkıyordum ki kolum sızlamaya başladı. Gömleğimi sıyırdığım anda dehşete düşmüştüm, çünkü rüyamda John'un ısırık izleri hala oradaydı ve kanıyordu. Bir an tökezledim ve bir yerlere tutunma ihtiyacı hissettim, koltuğa tekrar oturdum. Gerçekten de çok korkuyordum, neler oluyordu?

İçeriden babamın "Günaydın Ethan." deyişini duydum.

"Günaydın baba." dedim. Saate baktım, 07.49 olmuştu.

"Hazırlansan iyi edersin evlat, bugün büyük bir davet var." dedi.

"Peki baba." dedim, çünkü Billy ne kadar uyardıysa da o davete gidecektim.

******************

Saat 13.59 olmuştu ve babamla evden ayrıldık, bugün yürümeyi tercih ettik ve Bay Crossan'ın davetine yürüyerek gittik. Vardığımızda saat 14:29 olmuştu.

Bayan Crossan bütün zarafetiyle bizi kapıdan karşıladı, aklıma rüyamdaki hali geldiğinde ise dehşete düşmüştüm.

"Buyurun efendim, hoş geldiniz." dedi ve bizi içeri davet etti.

İçerisi gerçekten de fena sıkıcıydı, saat 15:59 olmuştu ve ben saat yediye birkaç dakika kala olan zamana ışınlanmak istiyordum.

Davet tüm iğrençliği ile devam ediyordu. Hizmetlilerin elime tutuşturduğu yemeği yiyordum. Soya soslu fasulye, fırında içi doldurulmuş tavuk ve bir bardak kayısı hoşabı. Tavuk hariç tatları berbattı ama nezaketen yedim, saatte tıkır tıkır ilerliyordu.51,52.53.54. Zaman neden bu kadar yavaş? 55,56,57,58,59,00.01,02... Saat 17.00 olmuştu ve henüz hiçbir şey yoktu! Billy bile yoktu.

Bekle.

Bekle.

Bekle.

Bekle.

Bekle.

Ve sonunda saat 18.59 olmuştu. Ve dakikası dakikasına her şey aynıydı. Aman Tanrım!

Carrie bütün mükemmelliğiyle kapıdan içeri girdi, bana gülümsedi ve göz kırptı. Ama bu seferki tepkilerim eskisi gibi olmamıştı. Ayağa fırladım ve kolumdaki ısırık iznin sızladığını hissettim. Tam Carrie'nin kolundan tutmuş götürüyordum ki dışarıdan bir çığlık yükseldi, ardından kilisenin çanları çalmaya başladı. Yoksa...

"Vampirler!

"Vampirler!

"Koşun! Koşun!"

Cadının LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin