Cadının Laneti

30. Lindsey Lee Wells

-Not-

Bölüm isminden de anladığınız gibi yeni bir karakter var. İsmi Lindsey Lee Wells. John Green'in "İlk Aşk." kitabındaki karakterin ismidir. Sadece isim aynı, karakter özellikleriyle hiçbir benzetme yoktur, emek hırsızlığına ve çalıntı karaktere girmez. İsim hoşuma gittiği için kullanıyorum.

Multimedia'da Kit var.

@LolMileyMolly'nin "Hikayeler~Yazarlar~Karakterler" adlı hikayesine bakın. Eğer hikayenizin önerilmesini istiyorsanız orda denilenleri yapmanız yeterli olacaktır.
*

Ölü sayısını düşündüm.

Kit.

Kyle.

Grace.

Babam.

Lincholn.

Belki birazdan da ben. Toplam altı.

Billy üzerime doğru gelince ilk yaptığım tekme atmak oldu. Havada hafif bir savrulmayla sertçe yere düştü. Elimden geldiğince hızla ayağa kalkıp mahzen kapısına doğru koştum, o sırada aklıma bir şey geldi. Ölüm peşimi bırakmıyordu.

Demir kapıya hızlıca kendime doğru çekerken paçamın çekildiğini hissettim. Billy beni ısırmamalıydı. Eğer öyle olursa gerçek aşkımın 'kanı' olmadığı için ölürdüm.

"Üzgünüm," diye fısıldadım içimden ve Billy'nin yüzüne bir tekme daha geçirdim. Savrularak bir dolaba çarptı ve yere düşen bir şey kırıldı. Kırılan şeyden yere sıvı bir şey akıyor ve dağılıyordu. Billy daha da sinirlenmişti. Önümü iyi göremediğim için havadan zinciri bulup çektim ve tavanda ki gaz lambasının ocağının fitillenmesini sağladım. Ama Billy durmadı.

Işığı görünce daha da sinirlenmiş olacak ki ışığa doğru sıçradı ve gaz lambasını yere düşürdü. O sırada yerde ki sıvı alev almaya başladı.

Yere düşen şey benzindi, diye düşündüm. Ateşle birleşince bam!

Demir kapıyı çektiğim gibi hızlıca açtım ve merdivenleri teker teker tırmandım. Evin çıkış kapısına gelince tokmağı çevirerek dışarı kaçtım. Alevler yerin altından yukarı doğru yükseliyordu. O sırada kapıda bir hareketlilik oldu. Billy demir dış kapıyı kırarak ormana doğru kaçmaya başladı. Delirmiş gibiydi, her yere çarpıyordu.

Tabii delirirdi, diye düşündüm. Ailesi ölmüştü ve şimdi cesetleri yanıyordu. Düşünmek istemiyordum ama etrafı et kokusu sarmıştı.

"Burda neler oluyor!" diye bir ses duydum. Ardından çığlık. "Yangın!"

Başımı ormandan eve doğru çevirince Prattville sakinlerinin -meraklı sakinlerinin- hemen yanan evin başına üşüştüklerini gördüm. İnsanlar diğer evlere koşup su getirmeye başladılar, kovalarca suyu eve boşaltıyorlardı.

"Nasıl oldu?" Tanımadığım bir ses irkmeme neden oldum. Yan tarafıma baktığımda esmer bir kız gördüm.

"Bilmiyorum." dedim.

"Burda yeni misin?"

"Hayır."

"Ben yeni taşındım." Bu beni tanımadığından belliydi. Sonuçta ben erkek 'cadı'ydım. "Şurada oturuyorum." dedi Billy'nin evinin arkasında ki evi göstererek.

"İyi."

"Ben Lindsey."

"Kim olduğun umrumda değil." Kız afallamıştı. Şu an gerçekten hiçbir şey umrumda değildi.