32. Özür Dilerim

1.4K 94 24
                                    

"Dost kazığı mı? Onu yaşamaktansa bu dünyada yer kaplamamayı tercih ederim."
-Anonim

Olabildiğimce hızlı bir şekilde ormandan kaçtım. Carrie'nin o kulübede John'a karşı bana attığı kazığı umursamaya bilirdim ama Billy'nin yaptığını asla ama asla unutmayacaktım.

Evimize vardığımda hızlıca kapıyı yumruklamaya başladım. Carrie kapıyı açınca telaşla "Neler oluyor?" dedi. Nefes nefese kalmış bir şekilde içeri girip kapıyı kilitledim. Nesef alış verişlerim düzene girdiğinde ona her şeyi ayrıntısına kadar anlattım. Adete dehşete düşmüştü.

"Ne yani o küçük aptal o istedi diye cadıların soyunu tüketeceğini mi sanıyor?" dedi.

"Tek o olmayabilir ama diğer kurtlarda işin içine girerse?"

"Ne olur bilmiyorum ama amaçlarına ulaşamazlar."

"Üst kata çıksak iyi olacak." dedim. İkimizde üst kata çıkınca odama gidip pencerenin kenarına iliştik.

"Lanet olsun!" dedi Carrie üzerimize gelmekte olan en az yüz kurdu görünce. "Bu kalleş çok ciddi."

"Hem de çok," diye ekledim.

"Ne yapacağız? Oturup saldırmalarını bekleyemeyiz heralde." Ne yapacağız sorusunu bu sefer Carrie bana yöneltmişti. Sonuçta artık cadı olan bendim.

"Düşünüyorum ama aklımdakileri uygularsam neden geleceğe kaçtığımızın cevabını tekrardan almış oluruz."

"Bunlar bizimle iletişime geçebilir mi?" dedi Carrie.

"Kendi aralarında zihin yoluyla konuşabilirler ama insanlarla konuşamazlar."

"Yani bu iki insanın yüz hayvana açtığı bir savaş olacak öyle mi?"

"Biri cadı olan iki insan," diye ekleyince bana kötü kötü bakmaya başladı. "Her neyse," dedim ve o an evimizin kapısı zorlanmaya başladı. Carrie ile aşağı inip salonda durduk. Üçlü kanepeyi sürükleyip kapının önüne koyduk, eğer kapı kırılır ve üstünden atlarlar diye diğer üçlü kanepeyi kaldırıp üstüne yığdık. Camlarda demirler olduğu için kırılsa bile giremezlerdi.

"Ethan!" Arkamda duyduduğum sesle yerimden sıçradım. Carrie çığlık atmıştı.

"Lindsey," dedi Carrie panik içinde. "Senin burada ne işin var?"

"Daha doğrusu nasıl içeri girdin?" dedim.

"Biliyor musunuz arka bahçede bir kapı var ve doğruca demir kapısı açık olan mahzene iniyor." dedi. Cevabına karşın ikimizde sustuk.

"Peki neden buradasın? Yoksa kıçımı ateşe mi vereceksin?" dedim. Her şeye rağmen yüzünde bir tebessüm oluştu.

"Çok isterdim ama şu an başka şeylerin kıçını ateşe vermemiz gerek." Elindeki büyük çantayı yere bıraktı. Carrie ile şaşkın şaşkın çantaya bakıyorduk. Lindsey'i salonda gördüğümüzde o kadar çok şaşırmıştık ki elindeki şey dikkatimizi çekmemişti.

"O ne?" dedim.

"Sana söyledim mi bilmiyorum ama babam tam bir psikopat ve kafayı kurt adamlarla bozmuş. Evimizin bodurumu onları öldüren şeylerle dolu ve bunlarda bir kısmı." dedi ve çantayı açtı.

Vay canına, diye düşündüm. Benim babam cadılarla kafayı bozmuştu, sevdiğim kızın babası ise kurtlarla. Bizden süper çift olurdu.

Lindsey çantayı açtığında Carrie ile çöküp içindekilere baktık.

Cadının LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin