"Avari Elfleri'nin Ziyareti"

273 7 0
                                    

Oğulları Fëanor'u zorla ikna edip şehire döndürmüşlerdi. Organize olup tekrar ormana geri döneceklerdi. Mağaralarda Nerdanel'i kaldırıp paçavramsı büyük bir kumaşa sardılar. Ñoldor organize olup ormana tekrar döndüğü için onların olduğu tarafın tersi istikametteki geçidi kullanıp, Nerdanel'i yüzeye çıkardılar ve bir ağacın altına bıraktılar. Ñoldor gece boyunca kraliçesini aradı. En sonunda artık sabah olmuştu ama hala arıyorlardı. Caranthir bir tepeciğin üzerine çıkıp oradan ormana bakmak istedi. Aşağı tarafı dikkatlice incelediğinde bir ağacın altındaki şekli fark edip dikkatlice incelemeye koyuldu, en sonunda neye benzediğini anlayınca etrafına bakıp ailesini gördü. Babasına ve kardeşlerine bağırıp onlara durumu haber verdi. Koşarak geldiler ve hızla tepeden aşağı indiler. Ağacın altında geldiklerinde, orada yatanın şekli şemali ortaya çıkmıştı. Pis bir kumaşa sarılı biriydi. Fëanor eğildi ve yavaşça kumaşı açtı. İlk gördüğü kadınının şişmiş ve morarmış yüzüyle, biçimsizce kesilmiş saçlarıydı. Fëanor ilk başta gördüklerine inanmak istemedi, Nerdanel'in yüzü normalde göründüğünden çok daha farklıydı. Morluklarla doluydu. Dudaklarının sağ tarafında biriken kan pıhtılaşmıştı, aynı taraftaki gözünün kapakları ise kan toplayıp şişmişti ve tamamen kapanmıştı.  Kralın hissettikleri o kadar yoğundu ki nefesi adeta ciğerlerini kanatıp çıkıyor gibiydi. Tüm kumaşı açınca karısının kırık kolunu ve hançerle işkence edilmiş ve yakılmış bedenini gördü. Fëanor'un oğulları arkasında ayakta duruyordu ve hepsi buz kesilmişti. Daha önce böyle bir şey başlarına hiç gelmemişti. Hepsi nefretlerini haykırmak istiyorlardı ama dilleri tutulmuş gibiydi. Annelerini bu durumda görmek, içlerindeki nefreti kaynayan ve köpüren bir deniz haline getirmişti. Fëanor eğilip elini Nerdanel'in yüzüne koydu, sonra diğer elini belinin altından geçirip onu kucağına aldı. "Kadınım... Aç gözlerini." Eliyle yavaşça boynundan nabzını kontrol etti, karısının nabzı Fëanor'a sayyadmmış gibi görünen beyaz teninin altında yavaşça atıyordu. "Yaşıyor" dedi, oğulları annelerinin ve babalarının yanına diz çöktüler. Fëanor, onlarla gelen bir Ñoldo'ya atını getirmesini söyledi ve tam o anda Nerdanel'in elbisesinin yakasına iliştirilmiş parşömeni gördü. Parşömeni yavaşça elbiseden ayırıp açtı. İçinde ortak dilde şu yazıyordu: "Fëanor Curufinwë... Karının saçlarını aldım. Geceleri onları koklayıp, karını hayal edeceğim." Misogan başına ne açtığını bilmiyordu. Fëanor'un boğazından acı bir haykırış çıktı. Tüm orman bu sesle inlemişti. Atı getirilen Fëanor karısı kucağında atına atladı ve oğullarına "hemen ardıma düşün" dedikten sonra atını dört nala sürmeye başladı. Himlad'a varınca Fingolfin ve tüm yeğenleri onu kapıda karşıladı. Nerdanel'i öyle gördüklerinde ise hepsi öfke ile dolmuştu. Fëanor atından Nerdanel'i daha fazla incetmemek için dikkatlice indirdi. Kucağında taşıyarak hemen şifa haneye götürdü ve boş bir yatağa yatırdı. Ñoldor hekimleri kraliçenin etrafına toplanıp hemen müdahaleye başladılar. Hekimler krallarının bu sürece görmemesi gerektiğini ona söylemeye cesaret etseler de, Fëanor tüm işlem sırasında orada kalacağını belirtti ve dışarı çıkmayı reddetti. Nerdanel'in giysilerini çıkarıp hançer yaralarını temizlediler ve dikiş atılması gereken yerleri tespit edip dikişi attılar, yanık yaralarını tedavi uygulayıp merhemler sürdüler. Kırık kolunu yerine oturtup, kemiklerin kaynamasını hızlandıracak şekilde sardılar. Yüzüne aldığı darbe yüzünden sağ tarafı tamamen şişmiş haldeydi. Önce göz kapağında toplanan kanı boşalttılar, sonra da yüzünü temizleyip merhemler sürdüler. En sonunda ona temiz ve rahat kıyafetler giydirerek yatağa yatırdılar. Tüm Fëanor oğulları dışarıdaydı, onların izlemesini babaları kabul etmemişti. Fingolfin ve yeğenleri de dışarıdaydı. Fingolfin, abisiyle konuşması gerektiğini biliyordu ama ne söyleyeceğini bilmiyordu. Böyle bir şey daha önce hiç olmamıştı. Bu Ñoldor'un asla başvurmayacağı bir şeydi, o yüzden herkes şaşırmış durumdaydı. Ama bu şaşkınlık öfkeye, öfke ise kine dönüştü. Ñoldor'un kin tutması ise yok edici bir intikam demekti. Hekimler ilk müdahale sürecini bitirince Fëanor'a artık uyanmasını beklemesi gerektiğini bildirdiler ve odadan çıktılar. Fëanor, kendinden habersiz uyuyan eşiyle baş başa kalmıştı. Pelerinini çıkardı ve ellerini yıkayıp temizlendi. Sonra gelip yatağın kenarına oturdu, Nerdanel'in bedenini rahatsız etmeyecek şekilde hafifçe yanına uzandı ve yüzünü Nerdanel'in boynuna koydu. Nerdanel'i kaybetme korkusu, ona karşı hissettiği öfkeyi silip götürmüştü. Ñoldor elflerinin sevgisi de, öfkeleri kadar yakıcı, kudretleri kadar büyüktü. Bir süre sessizce orada öylece yatıp Nerdanel'in kesik kesik nefes alışlarını dinledi. Kapısı yavaşça tıklandığında gözleri kapalı karısının nefesini dinliyordu. Yavaşça doğruldu ve kalkıp yatağın yanındaki sandalyeye oturdu. "Gel" diye onayladı. Fingolfin kapıyı yavaşça açarak içeri girdi. Yürüyüp geldi ve Fëanor'un yanında ayakta durdu. Bir süre Nerdanel'e baktı ve hiçbir şey söylemedi. Tam konuşmak için ağzını açacakken Fëanor ondan önce davrandı. "Bana sakin olup bu işi etraflıca düşünmemi mi söyleyeceksin Nolo?" Fingolfin, "Hayır" dedi ve Fëanor'un yanında bağdaş kurup oturdu, "Sana sakin ol demeyeceğim. Bu bana olsaydı, aynı şu anda senin hissettiğin gibi hissederdim. Doğrusu şu ki bunu yapanları bulup hepsinin kafalarını gövdelerinden ayırmak istiyorum." Fëanor dönüp ona baktı. "Ama yine de sen güçlü olmalısın Háno,  Ñoldor'un bir arada kalması ve kraliçesinin intikamını alması için." Yavaşça kalktı Fingolfin ve elini Fëanor'un omzuna koydu, "Her ne yapmaya karar verirsen, senin arkanda olacağız, ben, çocuklarım ve yeğenlerim, bu hepimizin kararı... " Fëanor başıyla onaylar gibi bir işaret yapıp elini omzundaki elin üzerine koydu. Fingolfin de, "Şimdi ben çıkmalıyım, burada olması gereken oğullarınız" dedi. Yürüyüp çıktı ve hemen ardında Fëanor'un oğulları içeri girdiler. Hepsinin yüzü hüzün doluydu ve küçük çocuklara benziyorlardı. Fëanor, oğullarını bir daha asla böyle görmek istemediğini düşündü. Yatağı çevreleyip oturdular ve hiçbiri saatlerce annelerinin yanından ayrılmadı. Bu esnada Nestor, Fingolfin'i buldu ve onlara kral ve oğullarının çok uzun bir süredir bir şey yemediğini hatırlattı. Bu Fingolfin'in de aklındaydı ama onlara yemek götürülse bile hiçbirinin yemeyeceğini biliyordu. Bu yüzden onları rahatsız etmemeye karar verdi.

Ñoldor'un DönüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin