0.6

167 16 0
                                    

      You jin bütün bedeninin titrediğini hissetti duvarın arkasına daha çok sokuldu ve olacakları beklemeye başladı. Içeriye giren kişi silahını tek parmağında bir kez döndürdü ve içeriye göz atmaya başladı. Içeriye girince etrafı çok tarayamıyordu çünkü koruma engelleri ile doluydu. Nefesini tuttu you jin her bir adımda gelen kişi ona daha çok yaklaşıyordu telaştan üzerindeki kıyafetin bir düğmesine dokundu ama ne olduğunu bilmiyordu. Adam ona yaklaştığında gözlerini sımsıkı kapadı.

     Sonu böyle mi olacaktı ne kadar nefret etse de şu an gerçekten wonhoya ihtiyacı vardı. Ve son adım adam onunla aynı hizadaydı. Kafasını sağa çevirdi ve etrafı taramaya devam etti. Sıkı sıkıya tuttu nefesini you jin ama adam kafasını çevirdiğinde onu görecekti. Ve adam kafasını çevirdi ama hiçbir şey görmüyordu. Yavaşça gözlerini araladı you jin adam onu farketmemiş yanından gelip geçmişti hatta bu nasıl olurdu? Minik bir tıkırtı geldiğinde adam 180 dereceyi ışık hızında dönüp o tarafa doğru ateş etti ama pencereden giren hafif rüzgarın etkisi ile kalem yere düşmüştü.

     Adam mükemmel nişancıydı. Yüzüne dışarıdaki sokak lambasından bir parça ışık değdiğinde kim olduğunu görmüştü. Kendinden fazlaca uzun zayıf ama bir o kadar da güçlü birisiydi. Alnını kapatan sacları ve dolgun dudakları vardı. Nefesini bir kez daha tuttu you jin onun yanından gelip geçmesi için... arama ekranına dokundu ve birisini aramaya başladı "burada değil" dedi. Sesi ince ve kalının tam ortasındaydı. Eğer minik bir ses bile çıkartırsa milyonlarca atoma bölünecekti. Duvarda asılı olan saate baktı. 8.50 wonhonun gelmesi için sadece 10 dakika vardı.

    Eğer 10 dakika daha dayanırsa birazdan burada olur ve onu korurdu veya bu çocukla iş birliği yapar ve onu öldürürdü.  Durdu ve hatırlamaya çalıştı. O gece wonho ile savaşan çocuktu bu ona ulaşamadığı için you jinin vurulduğu sonra ise çocuğun you jinin gözlerinin içine bakarak oradan uzaklaştığı kişiydi. Yani arkadaş değillerdi. Arama ekranında hala bir şeyler konuşuyordu "bir daha ki toplantı 10 gün sonra sorun değil tekrar gelirim... sağolun efendim" dedi ve çok hızlı hareket ederek oradan ayrıldı. Saat tam 9u gösterdiğinde wonho kapıdan hızla içeriye girmişti. Etrafı taradı ama kimseyi göremedi evin içine doğru seslendi. "You jin nerdesin?" You jin  wonhonun onu görmediğini farketti ve üzerindeki birkaç düğmeye dokunmaya çalıştı "buradayım duvarın arkasında" dedi.

     Wonho hafifçe oraya doğru yaklaştı "üstündeki sağ en alt köşedeki düğmeye bas"dedi. You jin ise onun dediği şeyi yaptı korku dolu gözlerle wonhoya bakıyordu. "Lanet olsun acil çağrı sinyallerim beynimi patlamak üzere ne oldu?"diye çıkışmıştı wonho ama you jin hala korkuyordu "birisi geldi" dedi sesi alçak çıkmıştı. You jin o kadar korkmuştu ki hala titriyordu wonho ses düzeyini alçalttı korktuğunu anlamıştı. "Sana bir zarar verdi mi??" Kafasını hayır manasında salladı "bi anda telaşla bi düğmeye dokundum yanıma geldi ama beni görmedi" o sırada you jinin gözünden bir damla yaş düşmüştü yere..

      "Hadi uyu biraz ben sen uyuyana kadar beklerim" dedi wonho Ama you jin kafasını hayır anlamında salladı "ya gece geri gelirse ve sen odada olursan ve ben uyanamazsam ve beni öldürürse ya da sen olunla birlikte.." hiç nefes almadan konuştuğunda tepki vermeden ona bakmaya devam etti wonho "o zaman bende bu gece karşındaki kanepede yatarım soz veriyorum sabaha kadar buradan ayrılmayacağım. Ve öyle bir şey olmayacak. "dedi ve odasına giderek kendine de bir battaniye ve yastık getirdi. You jin kanepeye uzandı ve sol tarafına döndü "tüm gece burada olduğundan emin olacağım.. beni bu hale getirdigin için senden nefret etsemde bu robotların arasında güvenebileceğim tek sen varsın" dedi ve gözlerini kapattı.   Wonho da sağ tarafına yatarak kıza baktı. Hayatında ilk defa bir yanlış yeri vurmuştu ve oda bu kıza denk gelmişti.

     Sonra gözlerini kapattı ve tüm gece orada bekledi. Ikisi de derin uykuya dalmıştı sabah 5ı gösterdiğinde hava yeni karanlıktan kurtuluyordu wonho yerinden kalktı ve dün gece yattığı yeri topladı sonra da yavaşça you jin e yaklaştı ve onu dürttü"eğitime başlıyoruz kalk you jin" dedi wonho. You jin ise gözlerini yavaşça araladı ve yerinde doğruldu "bu kadar erken mi?" Dedi. "Sen hiç bir askerin öğlen 12 de eğitim aldığını gördün mü?" Dedi sert bir sesle wonho "tamam kalkıyorum askermiş sizin adınıza savasmayacağımı biliyorsun" wonho gözlerini devirdi "asker şimdi yerinden kalıyorsun hazırlanıyorsun ve beni takip ediyorsun" you jin wonhonun bunu yapmasından nefret ediyordu ne zaman bunu yapsa vücudu istemsizce harekete geçiyordu.

     Wonhonun verdiği komutları yerine getirdikten sonra onu takip etmeye başladı. Yine evin içinde gizli bir bolme vardı ve bu bolmenin kapısına geldiklerinde wonho şifre gibi birşey girmişti. Büyük bir çalışma alanına benziyordu. Fanus gibi birşeyin içine girdi you jin wonho onun ardından girmedi ve kapıyı kapattı "simülasyonu tamamlamaya çalış kolaydan zora doğru her öldüğünde baştan başlayacak" ne yapması gerektiği hakkında bir fikri yoktu en azından bir parçada olsa göstereceğini düşünmüştü."sol tarafında bulunan silahlardan birini al hepsi simülasyona bağlı tuttuktan sonra senin elinin şeklini alacaktır" dedi wonho. You jin bir silah aldı eline ve simülasyon başladı...

Sizce hikaye nasıl gidiyor mubarekler jsjdjdj ben yazarken heycanlaniyorum biraz falan filan 💖 beğendiyseniz vote vermeyi unutmayın beğenmediğiniz yerler içinde yorum yapın 🤗🤗

Last Universe // wonho //Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin