LAST

125 15 13
                                    

Wonho hastaneye girdi ve kızın bedenini sedyeye bıraktı. Güçlükle nefes alıyordu belki de alamıyordu bilmiyordu wonho. Kanlar avuçlarında kurumuştu doktorlar ve hemşireler ona yardım ettiler. You jin yoğun bakım bölümüne alınmıştı. Camın arkasından onu izliyordu wonho. Her bir saç telini avuçlarının arasına alıp sevmek ve geç kaldığım için özür dilerim demek istiyordu. Teni bembeyazdi karın içinde açan bir çiçek gibi.. durumu fazlasıyla kritikti.. yaşayıp yaşayamayacağı sadece tanrıya bağlıydı artık.. changkyun ve starry wonhoya doğru yaklaştı changkyun elini wonhonun omzuna koydu. Kapıyı tutmaktan elleri yara bere içindeydi neredeyse parçalanmıştı.

"O iyi olacak.. belki hiç kimse bilmiyor ama o dünyayı kurtardı.. o insanlığı kurtardı.. ne zorluklar atlattı. Bazı geceler onu ağlayarak gökyüzünü izlerken görmüştüm.. ellerini gökyüzüne uzatıp boşluğu seviyordu.. seni hissetmek istiyordu.." derin bir nefes bıraktı wonho ortaya "o benim dünyam ve ben dünyamı korumak için vereceğim savaşta ölmekten çekinmem.. " gözler yavaşça aralandı you jinin o sırada wonho cama yapışmıştı. "Doktor uyandı.." doktor hızla odaya girdi ve you jini kontrol etmeye başladı. Normal odaya alındığında herkes duruma şaşkındı Doktor odadan çıktı ve wonhoya baktı. "Sanırım siz sevgilisi olmalısınız.. birkaç birşey söylemek istiyorum.. bu tip tarihinde bir ilk yoğun bakımdan sağ çıkabileceğine mumkunat bile vermiyordum.. derlerki gerçek aşk kalplerdeki sevgiyi hisseder.. onu sizin kalbiniz tedavi etti.. kalplerimiz birbirinize bağlı olduğunda yaşadığınız acıları mutlulukları beraber paylaşırsınız.. ve o sizin umidinizden hayata tutundu." Gülümseyerek oradan ayrıldı doktor. Hyungwon işe arka çaprazda duvara yaşlanmış sadece olanları izliyordu. Sevdiği ve canı pahasına savaştığı kızdan vazgeçiyordu..

Wonho yavaşça odaya girdi ve you jinin yatağına doğru yürümeye başladı. Teni hala bembeyazdı ve derin soluklar alıyordu. Gözleri kapalıydı büyük ihtimal uyuyordu yaka kartı tamamen yok olmuştu hayatın yanındaki sandalye oturdu ve ellerini avuçları arasına aldı wonho. Ince ve güzel parlaklarına baktı. "Ellerin sıcacık wonho ssi içim ürperdi" dedi you jin cılız bir sesle hafiften tebessüm etmeye çalışıyordu bedeni sızlıyor gibiydi " yanında olduğun için tanrıya şükürler olsun beni çok korkutun aptal" wonho kızın ona aptal demesini bile özlemişti. " ne olursa olsun bekledigin için teşekkür ederim.. ayrıca sana bu kadar acı yaşattığım içinde özür dilerim" dedi wonho kızın ellerini yanaklarına bastırırken. Hafiften oksurdu you jin bu oksurme ile ciğerleri biraz sızlamıştı. Yanında yer açtı ve wonhonun yatmasına izin verdi. "Gel ve kaslı kollarınla sar beni üşüyorum." Gülümseyerek kıza bakmaya devam etti sonra da kalkarak yanına uzandı wonho.

   Ona sıkıca sarıldı ve kokusunu son damlasına kadar ciğerlerine çekti. "Şimdi biz neyiz?" Diye bir soru yöneltti you jin "Sanırım sevgili oluyoruz.." başını yavaşça evet anlamında salladıktan sonra bir süre düşündü. "Hiç düşündün mu? Bir gün evlenseydik çocuklarımız robot mu olurdu insan mi?" Gözünü tavana dikti ve düşündü ownho "bilmiyorum hafi öğrenmek için çocuk yapalım"çokta sert olmayan bir şekilde koluna yumruk yediğinde kahkaha attı wonho. Birbirlerine öylece sarılarak uyudular.

Birkac ay sonra;

    You jin tarafın diğer tarafına döndü ve wonho ile burun buruna geldi yine het zaman ki gibi you jinin yanında uyumuştu. Kıvrımlı yüzünü inceledi you jin ve dudaklarına minik bir buse kondurdu derin bir nefes aldı ve wonhoya yataktan itti. Acı ile bagirinarak uyandı wonho "ya uyuyan insana bu yapılır mi?" Kollarını çaprazladı ve onun karşısına oturdu you jin "evlenmeden bu yatağa girme az kaldı sabret sende.. ayrıca haziranda annemi görmeye gidelim.." wonho kalçasını sivazliyordu "yine söylemeyeceksin değil mi?" Hayır aklımda başını salladı you jin "söylemeyeceğim.. böylede iyiyim.. " tişörtünü çıkardı you jin wonhonun gözleri fal taşıma dönmüştü "al işte hem evlenmeden olmaz diyo hem de tahrik ediyo.." gözlerini kapadı ve odadan çıktı. En çokta önün çocuksu oluşunu seviyordu you jin ciddi bir asker olmaktansa böyle bir çocuk olmasını seviyordu. Kapının dışında diğer çocukları da gördüler changkyun ve starry çıkmaya başlamıştı minhyuk ve hyungwon oyunlar üzerinden yakinlamışlardı. Herşey sıradandı onlar normal bir insandılar.. Normal demek fazla tuhaf kaçardı onlar bir cyborgtu ve bu onların arasındaki en minik sirdi.. saf sevginin dünyayı yönetmesi için ellerinden gelen en iyi şeyleri yapmaya hazırdılar. Ve onların hikayesi böyle devam etti. Ya bir cyborg size aşık olsaydı? Hayatınız değişir miydi?.

Merhaba arkadaşlar bir kitabın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız 😭😭 bu kitabı çok içten ve severek yazmıştım belki special bolum yaparım.. bir sonraki kitaba kadar kendinize iyi bakın allaha emanet olsun güle güle 👋👋👋😍😍

Last Universe // wonho //Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin