You jin ağzından;
Sanırım hayatım acı çekerek son buluyordu. O karşımdaydı işte.. dünyayı kurtarmak için verdiğim çaba, emek herşey bir hiç uğrunaydı.. Gözleri bakmaya hasret kaldığım gözleri gözlerime bakıyordu.. sen tanrının en güzel lütfusun gozlerim son kez kapanırken seni gordugume mutluyum. Vefasizca gülümsedim o günlere kalmış bir ozlemindi bu gülümseme.. etrafım kan gölüne dönmüştü.. Son nefes denilen şeyde sana olan hasretim gittiği için mutluyum ama sanırım en çokta o çiçek kokunu özleyeceğim. Kulağımda belli belirsiz bir uğultu bembeyaz bir yer burası karlardan kaplı çiçekler aynı senin gülüsün gibi.. bağrışmalar duyuyorum kulaklarimda sessiz olun lütfen!
Yazar anlatımından:
Gözleri hızla açıldı you jinin aci butun bedenini ele gecirmisti savaş hala devam ediyordu kulağında belli belirsiz bir uğultu anlam veremediği şeyler.. Karşısında wonhoya gördü gülümsedi ve gözünden bir damla yaş yere düştü bu yaş hem acının hem de özlemin damlasıydı. Yerinden harket edemiyordu you jine koşup sarılmak istesede yapamıyordu. Acıdan sızlayan omzunu tuttu eline kan bulasmisti kalan son enerjisi ile ayakta durmaya çalışıyordu. Yanından bir hız rüzgarı geçmiş ve saçlarını o yöne doğru dalgalandirmisti. Yavaşça o yöne döndüğünde karşısında hyungwonu gördü. You jine omuzlarından tutarak sarıldı ve arkasına alarak tae woona ateş etti hala omuzlarından tutuyordu kızın.
You jin gözlerini ayırmadan wonhoya bakmaya devam ediyordu. Yüzünde acı bir ifade vardı. Birbirlerine birkaç metre uzaktaydılar ama sanki aralarında kilometrelerce gurur vardı. Artık sızidan uyuşmuş omzunu dahi umursamıyordu. Hyungwon you jini bir kenara oturttu ve tae woona saldırdı. Wonho ileriye adım attı ama geri eski yerine döndü sanki bir güç dalgası bunu engelliyordu. O sırada hyungwon büyük bir gürültü ile duvara çarptı ama neyseki birşey olmadan ayağa kalkabilmişti. You jin burada böylece oturup ne yapıyordu? Aile kavramını ilk defa tattığı kişiler onu ve dünyayı korumak için savaş veriyordu ama o burada bir aciz gibi oturuyordu. Normal bir insan olsa sorun değildi ama o bir yari cyborgtu.
Bir süre zihni ile savaş vermeye devam etti you jin sonra ise yerden destek alarak ayağa kalktı. Silahını çıkardı ve hyungwon ile savaşan tae woona doğrulttu. Sonra ise birkaç el ateş etti. Gözlerinin onu hafiften bulaniklastigi için tamamen vuramamıştı kolunu sıyırıp yırttı kurşun. Tae woonun kolundan metal kablolar çıkmıştı ortaya acı ıçerisinde bir inleme çıkardı ağzından. Tae woon ona doğru yöneldiği sırada hyungwon tekrar atılmış ve onun yere devrilmesini sağlamıştı you jin taşa doğru yöneldi. Bir metre kala arkasında acı bir çığlık duydu "you jinnn" duymaya hasret olduğu sesini ilk defa kullanmıştı. You jin adını onun ağzında duyunca durmuştu tüyleri ürpermişti. Kafasını kaldırdı ve ona doğru baktı tae woon silahını ona doğrulmuştu. Hızla eğildi kurşun onu teğet geçti.
Hyungwon acı içinde doğruldu yerinde sıkı sıkıya sarıldığı silahını tekrar doğrulttu ve tae woona ates etti aynı şeyi you kimde yaptığında birkaç yerinden hasar almıştı tae woon. Onu bıraktı ve tekrar taşı almak için hamle yaptı you jin. O sırada wonhonun arkasından çıkan birini farketti. Görüntü netlesene kadar oraya bakmaya devam etti birkaç kez gözlerini kırptı ve kan bulaşmış elleri ile gözünü ovdu. Wonhonun arkasında shownu duruyordu. Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme kollarını arkada iki yana doğru bağlamıştı. Birkac şey fısıldadı wonhonun kulağına doğru ama uzakta olduğu için onu duyamıyordu. Biraz onlara doğru yaklaştı you jin topallayarak yakınlarına gitti ama o kadar da yakın değildi birşeylerin döndüğünü shownuyu gördüğünde anlamıştı.
Sesler yakındayken daha da netlesmisti. "Seni uyarmıştım you jin" dedi shownu gülümserken "yanı?" Dedi cılız çıkan sesi ile you jin.. kalan son enerjisini böyle boş şeyler için harcamak istemiyordu. O taşı kırmak ve bu savaşı bitirmek istiyordu sonra ise bütün parçalarını kırana dek wonhoya sarılmak. Wonho gözlerini büyümüştü sanki birşeyler demeye çalışıyordu ama ağzından kelimeler çıkmıyordu. Shownu wonhoya fısıldadiginda bu sefer ne demek istediğini net bir şekilde duymuştu " nisan al!" Bunu yapamazdı. Zorla kalkan kaşları yavaşça havalanmıştı you jinin. Arkadan ikinci bir defa büyü bir gürültü çıkmıştı. Ama arkasına dönmedi you jin.
Bu sefer hyungwon yeri boylamış ve kalkamamıştı tae woon silahını omzuna koydu ve kısık gözlerle gülümseyerek olanları izlemeye başladı "ne kadar da izlenmeye değer bir ortam " alayla kahkaha attı kahkahası ortalığı doldurmuştu. "Öyle" dedi shownu. You jin gözlerini ayırmadan ona bakıyordu wonho silahını havaya kaldırmıştı. "Asker modu" dedi shownu ve wonhonun gözleri başka bir renge büründü. Sanki kendisi değildi yaptıklarının farkında değildi.. son ses duyuldu "ateş et.."...
Uzun süre sonrasında wonhomuz geldi ama kötü geldi ne düşünüyorsunuz?
Çeviri:
Bunun umutsuz olduğunu söylüyorsun, o zaman daha az umut etmeliyim
Cennet bize yardım edebilir, belki de "o" yardım eder
Bizi aştığıtı söylüyorsun, ne aştı bizi?
Görüp karar verelim
Meteor gibiydik, bundan önce bile
Yarısı yanar, parlaklık iki katı olurdu
Eğer bizi aşıyorsa, aşsın
Görüp karar verelim
Ve hala burada olacağım, yıldızlara bakacağım
Hala yukarı bakacağım, yukarı
Ve hala burada olacağım, yıldızlara bakacağım
Hala yukarı bakacağım, yukarı
Aşk için yukarı bakacağım
Benim için pes etmeyecek misin
Aşk için pes etmeyecek misin
Benim için pes etmeyecek misin
Aşk için pes etmeyecek misin
Benim için pes etmeyecek misin
Aşk için pes etmeyecek misin
Benim için pes etmeyecek misin
Aşk için pes etmeyecek misin
Bizi kurtarmaya çalışıyorum, sen istemiyorsun
İnsan doğasını suçluyorsun, ve alışık olmadığını söylüyorsun
Haydi zihinlerimizi düzeltelim, koca bir yaşam var önümüzde
Görüp karar verelim haydi
Ve hala burada olacağım, yıldızlara bakacağım
Hala yukarı bakacağım, yukarı
Ve hala burada olacağım, yıldızlara bakacağım
Hala yukarı bakacağım, yukarı
Aşk için yukarı bakacağım
Benim için pes etmeyecek misin
Aşk için pes etmeyecek misin
Benim için pes etmeyecek misin
Aşk için pes etmeyecek misin
Benim için pes etmeyecek misin
Aşk için pes etmeyecek misin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Last Universe // wonho //
FanfictionDünyayı ele geçirmek için cyborglar gönderilmişti. Ya bir cyborg bir insana aşık olsaydı? Savaşın ortasında bir sevgi çiçeği açar mıydı? (Last serisinin 2. Kitabıdır. Last başlığı altında farklı kitaplardır.) Boy×girl