2.3

103 13 4
                                    

      Derin nefesler aldı ve kendi gezegeninde geçiremediği birkaç saati düşündü. Acaba zaman farkı var miydi? Bilmiyordu bunu indikten sonra öğrenecekti. Oradazaman çok hızlı geçiyordu herşey zaman uygulaması altında oluşuyordu. Geceydi bulundukları bölgede şu an gece 12 yi gösteriyordu. Ara sıra kolundaki göstergeden wonhonun durumunu kontrol etmeyi unutmadı you jin. Ama durumunsa stabildi. Wonho bir komutandı ve uyandığı zaman dünyayı yok etmek için harekete geçebilirdi. En çokta bundan korkuyordu you jin. Ya gerçekten öyle olursa o zaman ne yapacaktı. Şimdi bunları düşünmek istemiyordu. Iniş tamamen gerçekleşmeden önce starry'nin yanına geçti ve hafifçe ona doğru eğildi "birşey sormak istiyorum starry ben ilaçların etkisinden dolayı cyborg olmuştum ilaçların etkisi geçince hafızam silindi ve herşeyi unuttum ama sonra nasıl tekrar hatırladım anlayamıyorum? Bunun hakkında bir bilgin var mi?" Biraz düşünür gibi yaptıktan sonra kafasını olumlu anlamda salladı.

   "Bilge kaşif savaş robotlarının yeni icat edildiği dönemlerde bir söz söylemişti bir gün birisi gelecek ve kaderi değiştirecek.. yüzyıllar geçiyordu ve gelen olmamıştı. Böyle genç durduğuma bakma çok eski robotlardanımdır ben ... wonho ve hyungwonda öyle.. wonho robot askerler arasındaki en iyi askerdir bütün zorlukları aştı ve şu an ki halini aldı o gün seni vurması tamamen şaşırtıcı bir durumdu çünkü bu zamana kadar hiçbir nişanını bosa savurmadi kaşif bunu duyduğunda tedirgin olmuştu sanki birşeyler biliyor gibiydi. Hatırladın çünkü beynin unutsa da hücrelerin ve kalbin unutmadı sen oydun. Yüzyıllar boyunca beklenen kız. Nedense içimde hep tuhaf bir his vardı. Gerçekten bu savaşı durdurabilecegine dair ve şu an yanındayım." Ellerini you jinin ellerinin üzerine koydu "içimdeki his olumlu olmasaydı şu an bu araçta olmazdım you jin. Sana güveniyorum sana güveniyoruz çünkü bizde bu savaşın bitmesini yüzyıllardır istiyoruz." Hafif bir sarsıntı ile tamamen iniş yaptıklarında you jinin güveni tekrar yerine gelmişti.

     Ara sokaklardan geçerek you jinin evine ulaştılar odadaki perdeleri kapadı ve ortaya bir harita çıkardı. Masanın basında herkes toplanmış hazırları ise evi inceliyordu. "Bakmayın öyle normal bir insan evi.." dedi. Kırmızı kalem ile bölgeleri işaretledi 5 bölge vardı. Changkyun ayağa kalktı ve elindeki ajan kartlarını bir silâhın içine yerleştirdi. "Canınız biraz yanacak gençler." Changkyun hyungwona kartı boynundan enjekte ederken you jinin gözü starry ve minhyuka kaydı durumları çok iyi görünmüyordu "hey neyiniz var? " dedi hızla onlara yaklaşarak you jin boyunlarindaki metal damarlar biraz genişlemişti "oksijenden dolayı birazdan geçer aldırma." Kafasını olumlu anlamda salladı ve yerine geri döndü you jin. "Bu senin canını biraz daha cok yakacak güzelim " dedi changkyun. Şah damarının üzerine koyduğu silaha benzeyen siringayi  hafifçe ittirdi. Cani çok yanıyordu elleri havaya kalktı you jinin o sırada bir el kavradı ellerini görüşü kim olduğunu göremeyecek kadar bulanikti "tanrım bu sandığımdan daha çok acıttı." Derin nefesler aldı. Ellerini  hyungwon tutuyordu. Sonra da hızla geri çekti.

   "Tamam işimize geri dönelim. Sanırım seul merkezindeki barlarda daha çok cyborg oluyor bir keresinde mark ile konuşurken orada erkeklerin çok olduğunu duymuştum." Herkes sorar gözlerle you jine bakmıştı "eski sevgilimdi.. yani ben insan olduğunu sanıyordum.. herneyse starry ve ben bu işi halledebiliriz sadece biraz seksi kıyafetlere ihtiyacımız var.. bu gece iyi dinlenin yarın yorucu bir gün olacak. Ve yatacak yere gelirsek.. yan tarafta çift kişilik bir yatak var hyungwon ve changkyun orada yatabilirsiniz kanepeyede minhyuk yatar. Starry sende benim odamda kalırsın" herkes anlaşıldı manasında kafasını salladı ve yerlerine geçtiler. Hyungwon ise kapıya yönelmişti "eve uğrayacağım çocuklar için birkaç kıyafet getireyim." You jin arka cebinden anahtarı çıkardı ve ona uzattı. "Eğer uyuya kalirsam bununla eve girersin.. Dikkatli ol " dedi.

    Kısa bir süre sonra changkyun ve minhyuk çoktan uykuya dalmıştı ardından da starry ama you jin bir türlü uyuamıyordu. Aklı karışıktı ve kolundaki göstergeden sadece wonhonun durumunu kontrol ediyordu. Kolunu kafasına yasladı belki bir nebzede olsa onu hissedebilirdi. Başka bir şehirde olabilirdi veya başka bir ülkede ama o başka bir gezegendeydi. Ha diyince gidemezdi. En çok ta bu koyuyordu you jine. Bazen sevgisinin imkansız olduğunu düşünmüyor değildi. Bazen kelimesi hafif kalırdı çoğu zaman. Bir keresinde evlendikleri hayalini kurmuştu acaba çocukları robot mu olurdu insan mi? Komikti ama yapmıştı işte. Şimdi ise düşündüğü tek şey wonhonun bir an önce iyileşmesi ve şu savaştan sağ bir şekilde cikabilmekti.

Tarihe baktı aradan 2 gün geçmişti hava esiyordu yorgana daha sıkı sarıldı ve öylece uyuyakaldi. Sabah gürültülü bir şekilde uyanmıştı çocuklar sakalasiyordu. Güneşi ve gerindi. Starry de uyanmıştı "günaydın..  dünyada böyle diyorlar değil mi? Hyungwon söyledi." Dedi gülümserken. Kahvaltıdan sonra dışarıya çıkmaları gerekiyordu ama starry de savaş kıyafeti vardı. "Bekle" dedi you jin dolabından çıkardığı kıyafetleri ona uzattı. "Bunları giy daha insancıl" dedi. Bu onu gulumsetmisti. Kıyafetleri çok hızlı giymiş you jinin makyaj masasındaki malzemelere bakıyordu "bu nereye sürülüyor" dedi ruju göstererek. You jin kahkaha atmamak için kendini tuttu . Bilmiyordu ne yapsaydı "dudağına getir yardım edeyim." You jin starry ye hafif bir makyaj yaptı ve odadan çıktılar. Hyungwon üzerine balıkçı yaka bir kazak giymiş ve üzerine de mavi bir kot ceket atmisti altinda ise yırtık siyah bir pantolon vardı. Dikkatle onu süzdü you jin. Herkes birbirinin kıyafetini inceliyor ve değişik değişim bakıyordu. "Ne zamandan beri bu kadar insancıl giyiniyorsun? Havalı olmuş.. " dedi you jin. Hyungwon ise kendinden kısa kıza baktı "eh ben yakışıklı olunca herseyde yakışıyor" dedi. You jin gözlerini devirmişti ve o sırada minhyuk you jine bağırdı "you jin bende o kırmızı şeyden sürebilir miyim? Çok güzel duruyor" bahsettiği şey rujdu ve o sıra herkes gülmeye başladı. "Eh bebekler hadi gidelimde birkaç cyborg avlayalım" dedi changkyun ve herkesin kapıdan çıkmasına yardım etti...

Minhyuka bir ruj sjsjsjsjhs tamam canım dalga geçmeyin bilmiyorlar. 😂😂😂

Last Universe // wonho //Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin