Bölüm 10 : bildiklerim ve bilmediklerim

1K 99 156
                                    

Gerçekler



Buğra gözlerini elleriyle sildikten sonra gökyüzüne bakmak için kafasını kaldırdığında ağlayarak kendisine bakan Buse'yi gördü.

Şimdi size soruyorum! Bu oyunda kazanan kim kaybeden kim?

Kazanan yok, kaybeden de yok fakat artık bir şeylerin farkına varmış iki genç var.

Buse, Buğra'nın onu görmesiyle irkildi ve başka bir yöne baktıktan sonra camdan geri çekilerek tekrar yatağına yattı. "Artık öğrendi, öğrenmemesi aptallık olurdu zaten. Peki ben neden bu kadar hissizim? Az önce ağlarken şu an tepki bile veremiyorum. Neden?" diye düşündü.

Haksızda sayılmazdı çünkü bugün fazlasıyla yorgun ve bitkindi ve bu yüzdendi böyle tepkisiz olması.

Buğra ise ufak çaplı bir şok yaşamıştı. Önce kolyeye baktı sonra mektuba ve daha sonra revirin penceresine..

"Sen miydin ateşböceği...Sen olamazsın! Kolye benim değil dedin! Başka biri olmalı. Bu sadece bir tesadüf olmalı."

Yanlış bir düşünceydi belki ama haklı tarafları da vardı bu teorinin. Sonuçta Buse'nin yalan söyleyebileceğine ihtimal vermiyordu ve kolyenin Buse'nin olmadığını düşünüyordu.

Bir türlü ortak bir noktada buluşamayan iki genç için yavaş yavaş ilerlemeler kaydediliyordu.

Revirin kapısının açılmasıyla içeri Helin girdi. "Ders bitmiş olmalı."diye düşündü Buse ve yüzüne yapmacık bir gülümseme yayarak Helin'e baktı.

Helin, Buse'nin çantasını da almış revire gelmişti çünkü okul bitmişti.

"Hadi kalk yavru, eve gidelim artık. Zaten sinirlerim bozuk. Elimde kalacak şu Selin aptalı."

Buse ise kafasıyla onaylayarak yataktan kalktı ve çantasını Helin'den alarak odadan çıktılar beraber.

Okulda neredeyse kimse kalmamıştı bu yüzden de Buse rahattı çünkü yaralı yüzünü gören pek kişi olmayacaktı.

İki kız merdivenlerden inerken ikiside sessizdi. Helin yanlış bir şey söylemekten korktuğu için sessizdi, Buse ise yorgunluğundan sessizdi.

Yan taraftan geçip dolaplara doğru ilerleyen Buğra'yı Helin görmüştü ama Buse sadece önüne bakıyordu. Helin şaşırdı çünkü Buse'nin Buğra'yı farketmemesi biraz tuhaftı. Buse ki; Buğra'nın adım seslerini bile ezbere bilir, dakikada ne kadar soluklandığını söyleyebilirdi. 3-4 yıl boyunca Buğra'yı ezberleyen biriydi Buse...

Helin fazla üstünde durmadı fakat birşeylerin yolunda gitmediğinin farkındaydı. Yine de sustu..

Okuldan çıktıklarından beri Buse, tek bir kelime bile konuşmamıştı. Mahalleye girdiklerinde Helin " Ben markete uğrayacağım istersen eve geç sen." dediğinde ilk defa konuştu Buse.

"Tamam." dedi ve eve doğru ilerledi. Yavaşça çantasından anahtarını çıkarttıktan sonra kapıyı açtı ve eve girdi. Eve girdikten sonra arkasından kapıyı kapattı. Kapıyı kapatmasıyla yüzünü yere eğdi ve göz yaşları damlamaya başladı.

"Ben ne yapacağım. Artık ona bakamıyorum bile.. Oysa ben ona bakmak istiyorum. Şu lanet yaram!" diye düşünüp ağlayarak çantasını fırlattı koltuğun üstüne ve banyoya doğru ilerledi.

Buse banyodayken Helin eve gelmiş ve banyodaki sesi duyarak Buse'nin banyoda olduğunu anlamıştı. Hızlıca üzerini değiştirip mutfağa doğru ilerledi. Sabahtan beri hiçbir şey yememişti dolayısıyla fazla açtı.

VAZGEÇME (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin