Depresif halimle ve yetiştirebilmek için zaman baskısıyla yazdığım bir bölümle karşınızdayım. Eğer hala devam etmek istiyorsanız bölümün sonunda sövme hakkınızı elinizden alıyorum o yüzden küfür etmeyin jdjxkdksjsjs
———————————"Neden geldin?" diyerek gülümsedi Buse.. Buğra'yı şu an, kapısının önünde görmek aklına bile gelmezdi. Kalp atışları nirvanaya ulaşmış bir biçimde sabırsızca Buğra'nın cevabını beklemeye başladı.
Buğra ise kollarını iki tarafa açıp etrafında dönerek başını yukarıya kaldırdı ve aşkla Buse'ye baktı.
"Ateş böceğimi özledim." dedi Buğra ve konuşmasına devam etti.
Kollarını açarak "Hadi gel! Bekliyorum" dedi. Buse, bunu duyar duymaz koşarak terastan çıktı ve evin anahtarını bile almadan merdivenlerden indi.
Buğra hala kollarını açmış Buse'yi bekliyordu gülümseyerek. Buse kapıdan çıktığı an Buğra'yla karşılaştı ve bir süre ne yapacağını şaşırdı. Yavaşça Buğra'ya doğru ilerlerken Buğra "Koş.." diyerek hafifçe sesini yükseltti ve kollarını gösterdi.
"Seni bekliyorlar.."
Bunun üzerine Buse yavaşça yürümesini keserek koşmaya başladı ve Buğra'nın boynuna atladı gülerek.
Bir süre gülerek birbirlerine sarılan gençleri ayıran kişi Helin'di.
"Uppps.. Yanlış zamanda geldim sanırım?" diyerek tek kaşını kaldırdı Helin. Buse'nin çıktığını duyunca endişelenerek o da peşinden çıkmıştı Buse'nin.
Helin'in sesiyle ikisi de şoka uğrayarak ve utanarak birbirlerinden ayrıldılar. Buse sinirle Helin'e bakarken Buğra sokağı inceliyordu. Buğra'nın şu an yapabileceği son şey Buse'nin gözlerine bakabilmekti.
Buse, "Helin!" diyerek başıyla gitmesini söyledi arkadaşına. Helin ise gülerek ellerini teslim oluyormuş gibi kaldırıp "Tamam,tamam" demekle yetindi.
Helin'in gitmesini bekleyen Buse, Helin gittikten sonra hızla Buğra'ya döndü ve konuşmaya başladı.
"Şey.. Biliyorsun. Helin işte!" dedi yere bakarak . Buğra ise eliyle ensesine dokunarak "H-hiç problem değil ya." diyerek gözlerini Buse'ye çevirdi.
Buse hala yere bakıyordu bu yüzden de Buğra'nın ışıltılı gözlerini göremiyordu. Buğra'da sanki bunu istiyormuş gibi Buse'nin çenesinden tutarak hafifçe yukarı doğru kaldırdı ve göz göze gelmelerini sağladı.
"Yere değil gözlerime bak Buse." diyerek Buse'ye doğru yaklaştı.
Buse yavaşça yutkunurken Buğra'nın gözleri yine Buse'nin dudaklarına ve boynuna kaydı fakat anında gözlerini başka yere çevirdi.
"Hadi içeri gir. Okulda konuşuruz." diyerek gülümsedi ve başıyla evi gösterdi.
Buse eve girmek istemiyordu. Şu an Buğra'nın yanında kalmak onun için en büyük dilekti.
"Yanında kalsam olmaz mı?" diye sordu masumca ama istediği yanıtı almadı.
Buğra dudaklarını büzerek başını iki yana salladı ve "Saat geç oldu. Eve girmelisin aynı şekilde bende eve gitmeliyim." dedi.
Buse, üzgünce bir arkasındaki eve bir de Buğra'ya baktı. Bugra, Buse'ye seçim şansı tanımadığı için mecburen eve gidecekti.
Buse'nin moralinin bozulduğunu anlayan Buğra, Buse'ye doğru kafasını yaklaştırdı ve gülümseyerek "Şimdi eve girersen yarın tekrar gelirim." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAZGEÇME (DÜZENLENİYOR)
أدب المراهقينBu kitap; kalbinin kanatlanıp gittiği yere, bedeninin gidemediği insanlara ithaf edilmiştir. "Sabaha karşı saat 5 fakat henüz gün doğmadı. Ne zaman doğacak bilmiyorum, belki sen geldiğinde belki seni sevdiğimi söylediğimde.. Buse? Soru işareti...