Gecenin gölgesi insanlığın üstüne düşmüştü, bir gece yarısı... Yıldızlar ise bir umut gibi parlıyordu üstlerinde. Adeta vazgeçme dercesine...
İşte o anda vazgeçmemeyi öğretti Tanrı insana. Benzetti gecenin karanlığını engellere, yıldızları umutlara... Bir gün biterse diğer gün başlar dedi, sadece bekle, sabret dedi. Belki de bundandı bu hikayedeki karakterlerin yeşeren umutları, engellere karşı dirençleri.
İnsanlar garipti. Vazgeçmesi gereken yerde direten, denemesi gereken yerde pes eden.
Ya gerçekten geleceğimizi bilebilseydik? Neler yaşayacağımızı önceden görseydik? O zaman daha mı kolay olurdu hayat yoksa daha mı zor?
Her gün binlerce kişi pes ediyor, her gün binlerce kişinin umutları yeşeriyor.
O, binlerce kişinin içinde arada kalmış bir kişi... Olmayacağını bildiği halde zorlayıp en sonunda pes eden ama bir türlü aklından çıkaramadığı aşkı...
Gitmek isteyip gidemeyen, kalmak isteyip kalamayan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAZGEÇME (DÜZENLENİYOR)
Dla nastolatkówBu kitap; kalbinin kanatlanıp gittiği yere, bedeninin gidemediği insanlara ithaf edilmiştir. "Sabaha karşı saat 5 fakat henüz gün doğmadı. Ne zaman doğacak bilmiyorum, belki sen geldiğinde belki seni sevdiğimi söylediğimde.. Buse? Soru işareti...