VAZGEÇME (DÜZENLENİYOR)

🍁 Bölüm 16 🍁

Buğra karakteri... Bazı mesajlar alıyorum ve bu mesajlar Buğra'nın kişiliğinin sıkıcı olması yönünde.. "Neden biraz daha erkeksi davranmıyor?" "Biraz kötü çocuk havası katmalısın bence"

Erkeklik, kötü çocuk olmakla olmuyor.. Eğer bu hikayede kötü çocuk arıyorsan bulamayacaksın. :( Bu hikaye masumiyet barındırıyor. Üzgünüm

Hadi bölüme geçelim!

---------------------------------

Buse ise gülerek "Bunu!" dedi.  Hızlıca Buğra'ya ilerledi ve tekrar konuştu. "Bunu bekliyordum!"

Buğra ise daha da gülümseyerek "Artık biliyorum" diye karşılık verdi.

Semih ise çoktan tarih oldu.. İki gençte unutmuştu.. Çünkü şuan sadece gülümsüyorlardı. Fakat neye gülümsediklerini bilmiyorlardı.

Buse 'sorsam mı sormasam mı?' diye düşünürken bir anda cesaretlendi ve çok istediği şeyi sordu.

"Acaba? Şey acaba çıkışta işin var mı? " Buğra kendisine yöneltilen soruyla bir an düşündü. Buğra zekiydi.. Bunu daha önceden de söylemiştik zaten. Anlamıştı Buse'nin bir randevu istediğini ama bunu yapamazdı çünkü bu ona ümit vermek demek olurdu. Bu yüzden akıllıca bir hareket yaptı.

"Hmmm. Aslında çıkışta Batu ve Cem'le bir şeyler yapmayı planlıyorduk. İstersen sizinkilere sor beraber gidelim. Ne dersin?"

Buse çok istedi ama yine de " Sorun değil ya! Siz beraber gidin" dedi ve o da akıllıca bir hareket yaptı. " Biz rahatsızlık vermeyelim." dedi. Bu cümleden sonra Buğra'nın ısrar edeceğini biliyordu ve öyle de oldu.

"Ne rahatsızlığı ya? Hem kalabalık daha eğlenceli olur. Sor sen Helin'lere."

"Peki madem. Öyle diyorsan.." dedi Buse ve yüzünü Buğra'nın göremeyeceği tarafa çevirip sessizce " Yes bee!" dedi.

Sonra tekrar hızlıca Buğra'ya dönüp " O zaman çıkışta görüşürüz?" dedi ama ses tonu soru sorar gibiydi. Buğra başını onaylarcasına salladıktan sonra sınıfa doğru ilerledi.

Buse ise Helin'i arıyordu koridorlarda. Helin'i bulamayınca o da sınıfa çıktı ve o kadar aramasına rağmen Helin sıraya başını koymuş uyuyordu. Tam Helin'i uyandıracaktı ki sınıfa hoca girdi. " 40 dakika ne ara geçti ya. Yemek bile yiyemedim." diye söylendi Buse. Öğle arası mahvolmuştu ve Buse acıktığının yeni farkına varmıştı.

Karnını ovalayarak Helin'in yanına oturdu ve çantasından 2-3 tane çizgili A4 çıkartıp hocanın dediklerini not almaya başladı. Buse, derslerde defter tutmazdı çünkü şu an A4e yazdıklarını evde tekrar niyetine deftere geçirirdi.

Dersler böyle böyle giderken Arda ve Buğra arasındaki çekişme hala devam ediyordu. Buğra bir türlü Arda'yı yakalayıp sinirini atamıyordu çünkü Arda derslere hocadan sonra giriyor ve dersin bitmesine saniyeler kala bir an önce çıkmak için kapıya yapışıyordu.

Onun yüzünden Buse ve Semih yakınlaşmıştı ve bu durum Buğra'nın sinirini bozuyordu.Buna ilaveten ise kafasına atılan sayısız silginin intikamı da vardı..

Dersin bitimine yine saniyeler kalmıştı ve Arda yine kapıya yapışık bir vaziyetteydi. Buğra ise karizmasının çizilmemesi için sırasında oturuyor fakat her an kalkacak bir vaziyette bulunuyordu.

Hoca "çıkabilirsiniz."der demez Arda fırladı ve arkasından da Buğra. Onlar o şekilde koştururken Batu ve Cem de sınıflarından çıkmış binanın girişinde Buğra'yı bekliyorlardı.