🍁 Bölüm 33 🍁

485 32 40
                                    

Hello ben geldim! Uzun bir bölümle karşınızdayım 😍😍
Keyifli okumalar...🍁
Bu bölümde istediğinizi verdiğimi düşünüyorum o yüzden yorumlarınızı esirgemezseniz çok ama çok mutlu olurum 💕

—————————————

"Aklıma geleni söylerim hiç umursamam üzülür müsün diye. Kırarım, düşünmem bile ağlıyor mu diye. Şurda ölsen de yardım etmem, tanımadığımsın. Kusura bak! Özür de dilemem. Sevdiklerim haricinde diğerlerine ikinci yüzümü gösteririm, sadece onlara iyiyim. Ve sen de ikinci yüzümü görüyorsun. Anlıyorsun dimi? Beni tanımıyorsun. Kısacası özetlersem.. Hakkımda her duyduğuna inanma! Çok daha beter biri de çıkabilirim."

Cem'in sözleri üzerine Bensu kalbinin kırılma sesini tüm bedeninde hissetti.  'Dün geceki Cem ile karşımdaki Cem aynı olamaz.'diye düşünüyordu.

Bensu'nun gözlerinin içine boş bir bakışla bakıyordu Cem. Bensu ise bu bakışlara ve sözlere dayanamadı, gözlerini kırpıştırdı. Cem'den böylesine bir tepki beklemediği için şaşırmıştı.
Önce yere baktı dudakları titrerken daha sonra derin bir nefes alıp bakışlarını Cem'in yüzüne çevirdi. Dikkatlice baktı, ciddi mi diye.

Cem'in ciddiyetini anlayınca ise sessiz bir şekilde "Anladım." dedikten sonra arkasını dönüp eve doğru yürümeye başladı.

"Yanlış kişiye aşık oluyorsun Bensu, kendine gel." diyerek kendine kızıyordu. Bir kaç defa tekrarladı bunu.

"Dönme arkanı, sakın dönme." derken arkasına bakmamak için direniyordu. Cem'in gidip gitmediğini merak ediyordu.
Sabretti... Dönmedi arkasına...
Dönse bile hayal kırıklığı yaşardı zaten çünkü Cem, Bensu'ya hiç bakmadan gitmişti.

Bensu üzgün bir yüz ifadesiyle eve girince Helin birşeyler olduğunu anlamıştı.
"Neye üzüldün sen?" diyerek Bensu'nun koltuğa yayılmasını izledi.

"Neye üzüleceğim be! Sinirden bu sinirden. Batu'ya söyle o mal arkadaşına biraz terbiye öğretsin." derken ayağıyla yere ritim tutuyordu.

"Ne oldu? Sana ne dedi de bu kadar sinirlendin?" derken Bensu'nun yanına oturdu Helin.

"Ya boş ver Allah aşkına.. Hatırladıkça sinirim tavan yapıyor. Neyse, diğerleri nerede?" derken önce salona bir göz attı daha sonra kaşlarını kaldırarak Helin'e bakmaya başladı.

"Buğra işe gitti, Arda ve Batu okula gitti." dedikten sonra ayaklarını koltuğun önündeki masaya koydu ve arkasına yaslanarak Bensu'ya döndü. Şüpheci bakışlarla bir süre baştan aşağı süzdü daha sonra ise sorup sormamak arasında gidip geldi.

"Cem ne dedi sana?"

"Onun için önemsiz olduğumu felan filan.. Kısacası yerini bil dedi." Helin şaşkınlıkla gözlerini büyüttü.

"Cem öyle biri değil! Gerçekten öyle biri değil."

"Demek ki onu tanımıyormuşsunuz. Sadece sevdiği insanlara iyi davranıyormuş. Her neyse ya çokta umurumdaydı ya sanki!" derken üzgündü ama kendine itiraf edemiyordu, göz devirmekle yetindi.

"Yakında Kore'ye gideceğiz. Gelmek ister misin?" derken heyecanla Bensu'ya dönmüştü.

"Bilmem ki! Aslında gelmek isterim." Gülümsemesi yüzüne yayılmıştı Bensu'nun. Gerçekten gitmek istediği bir ülkeydi. Devam etti konuşmasına.

"Ne zaman gideceksiniz ve ne kadar kalacaksınız?"

"İşte bir hafta sonra gideceğiz. Büyük ihtimalle de bir hafta felan kalırız diye düşünüyorum."

VAZGEÇME (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin