Başlıyor-1

1.8K 72 14
                                    


Kalktığımda saat sekizdi. Evet, geç kalmıştım. Umrumda mıydı?  Hayır.

"Derin! Uyandın mı kızım?"

Lise denen yerden nefret nefret nefret ediyordum. Giyindim, saçımı öylesine taradım. Tel tokayla önümdeki tutamı arkaya tutturdum. Aşağı indim. Annem kahvaltıyı hazırlamıştı. Ağzıma iki şey sıkıştırıp çantamı omzuma astım. Annemi öptüm ve sonunda dışarı çıktım.

Tuhaf olarak servisim daha yoktu. Telefonumu çıkardım. Bir mesaj vardı. Bu da Ada'dan klasik -Günaydınn canımmm :* - mesajıydı. Bu kızla olabildiğince zıttık. Ama ben onsuz, o da bensiz yapamazdı. Ben yeşil gözlü ve kahverengi saçlıyken o, sarı saçlı mavi gözlü bir barbie gibiydi. Ben sadece yakın arkadaşlarımla geçinebiliyorken o herkesle anlaşırdı. Popülerdi. Ben lisemde bursluydum. O zengindi ve burslu falan değildi.

Yüksek bir korna sesiyle yerimden sıçradım. Servisim gelmişti.

Koşa koşa bindim ve Melis'in yanına oturdum. Hemen konuşmaya başladı.

"Günaydın. Dünkü fizik sınavı nasıldı?"

"Beklediğimden iyiydi. Senin?"

"Aynen benim de."

Konuşmayı devam ettirmedim ve arkama yaslandım. Okula gelmiştik. Hemen indim ve Ada'yı aradım. Görünce yanına gittim.

"Günaydıın. Ne var ne yok?" "Günaydın. İyi senden?"

"Canım sana olanları anlatsam inanmazsın bak noldu biliyo musun- işte Ada böyle bir giriş yaptıysa %99 erkek muhabbetiydi ve beni hiç ilgilendirmiyordu. Dinlenmiş gibi yaptım ve saatime baktım. Derse üç dakika vardı. Bahçeye baktım. Özgür'ü göremedim. Heralde beyfendi uyanamamıştı. Ada'dan sonra Özgür geliyordu. Ada beni boğduğu zaman onun yanına giderdim. Kafa çocuk tabirine tamamen uyuyordu. Ada'ya döndüm.

"Ada seni dinlemek isterdim ama derse geç kalırım teneffüste buluşuruz." Ada sorun değil gibisinden başını salladı. Bende dersime koştum.

   Ders biyolojiydi. Sevdiğim derste sevdiğim bir hocanın olması cok hoşuma gidiyordu. Bu okulun iyi yanlarından biriydi.

   Aslında ben okulumu seven bir insandım. Ama özel bir liseye tam burslu gelmek, beni biraz gıcık ediyordu. Normal insanların yanında züppeler de vardı. Ben fakir değildim ama bazı bursluların durumunun iyi olmadığı belli oluyordu. Bunların yanında okula şoförüyle gelen, fiyatından baygınlık geçireceğiniz eşyalar kullanan da vardı. Bu uçurum beni rahatsız ediyordu. Belki de bu yüzden Robin Hood'u çok seviyordum.

  "Derin, bu soruyu cevaplar mısın?" "Bence B şıkkı oluyor hocam."

  İçimden saçma sapan şeyler düşünürken hocayı da dinleyebiliyordum. Saatime baktım. Beş dakika kalmıştı.

Zil çaldığında hemen kendimi dışarı attım. Bazen sınıf beni boğuyordu. Ada'yı göremeyince kantine yöneldim.

Çikolatalı süt alıp masaya oturduğumda gözüm iki masa öteye kaydı. Gerçekten yakışıklı bir çocuk oturmuş soda içiyordu. Tamam, sadece gördüm, aşık olmamı beklemeyin. Ben zaten ilk görüşte aşka inanmam. Önüme döndüm. Ve yanımdaki  sandalyenin Ada tarafından çekildiğini gördüm.

"Ooo Derin kimi kesiyorsun sen bakayım?"

"Kimseyi kesmiyorum Ada. Otur şuraya kime bakıyorsun sen?"

"Gözümle gördüm, birbirinizi kestiniz."

"Hayır, o bana bakmıyordu."dedim ve yakayı ele verdiğimi anladım.

"Aman Ada. Sen günde doksan çocukla bakış, ben birine baktığımda olay olsun." "Ama Derin sen ayda yılda bir yapıyorsun bunu. He birde aklında olsun adı Baran."

"Banane."dedim ve sütümden bir yudum aldım. Baran mı?  Hiç duymadım adını, heralde yeni geldi. Aman, banane canım. Tatlı olabilir ama bu benim prensiplerimi değiştirmez.

"Derin. Derin. İyi misin tatlım?  Dalıp gidiyorsun bak." Ada sırıtınca somurttum. "Uykum var." Tam bunu dediğimde zil çaldı. Ada'ya iyi dersler diledim ve kalktım. Sınıfıma doğru yürürken Baran'ı gördüm. 11/A dan içeri girdi. Hah, Ada'nın sınıfındaymış. Keşke bizim sınıfta olsaydı,  tanışırdık diye içimden saçmaladım. Sonra hızlı adımlarla fizik dersime doğru yürüdüm.

Okuduğunuz için teşekkürler! İlk defa bir şeyler yazıyorum, bu yüzden bölüm kısa olabilir. En kısa zamanda bölüm ekleyeceğim. :) Beğendiyseniz oylar mısınız?

FarklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin