Okulun kapısına geldiğimde Ada beni bekliyordu. Yanına gittim. Baran'ı ona anlatmalı mıydım acaba? Sorumun cevabı geldi zaten.
"Tatlıım, Baran meğer sizin sınıftaymış. Noldu konuştunuz mu?" diye de kahin gibi ekledi.
Şimdi, şunu bunu dedi desem işi alıp götürebilecek bir kızdı. Ne dediğini söylememe gerek yoktu. Ama dürüst olabilirdim.
"Eh, yanıma oturdu ve merhaba falan dedi. Meraklanmana gerek yok."
"Hangi liseden gelmiş öğrenebildin mi bari?"
"Hayır, sadece merhabalaştık Ada. Biz Starbucks'a gitmiyor muyduk?"
"Ah, çabuk olalım hadi!"
Ada'nın acelesine anlam veremesem de, hızlı yürümeye başladım. Telefonumu çıkarıp anneme Ada'yla gezeceğimizi söyledim. Çok uzun sürmezdi ne de olsa.
Vardığımızda iki masa boştu. Koşup yerleştik.
"Ee, ne içeceksin?"
Ada bana mal mal baktı. Acaba yanlış mı dedim, burası yanlış yer mi diye bakındım. Ama doğru konuşmuştum ve burası doğru yerdi. Ada'ya döndüm.
"Kızım iyi misin? Ne bakıyorsun öyle?"
Hayata dönmüş gibi silkindi.
"Ada, ben seni bir şey içmek için getirmedim. Konuşmak için getirdim."
"Ah, bende ne oldu diyorum. Anlat bakalım."
"Şey, beni bilirsin. Flört gibi konularda esnek ve rahat bir insanım."
Başımla onayladım.
"Ama ben kimseyi tam olarak sevmedim Derin. Kimseye aşık olmadım."
"Yoksa Baran'a aşık mı olduun?" şeklinde saçma sapan konuştum.
"Hayır tabii ki. Onu tanımıyorum bile. Ama ben birine aşık oldum. Onu çok beğeniyorum ama belki inanamayacaksın, onun yanına gitmeye cesaret edemiyorum."
Ne? Gerçekten şaşırılacak bir şeydi. Ada, istediğini elde edebilen bir kızdı. Baya da güzeldi. Ne olmuştu şimdi?
Dahası, kimdi bu çocuk?
"Ada, kim bu şanslı çocuk? " deyip sırıttım.
O da sırıtarak cevapladı.
"Bak, iki çapraz masada bana dönük oturuyor."
Dönüp baktım. Esmerdi ve kaslıydı. Biraz züppe duruyordu ama o duruş Ada'da vardı zaten.
"Sen onun buraya geleceğini nereden biliyordun? "
"Eh, kolay olmadı. Bizim okulda değil, olsa zaten onu çoktan keşfederdim. Kendisi bir alt sokağımıza taşındı. Adı Kerem.Ailesini gördüm. Bir erkek bir de kız kardeşi var. Lise 4'e gidiyor."
"Soruma hala cevap vermedin."
"Yan komşumuz Arda, onunla iyi arkadaş oldu. Bende Arda'yı severim, iyi çocuktur. Birazcık sordum, hepsini anlattı zaten. Neyse, sence ne yapmalıyım?"
"Ah, bana sorulacak soru mu bu?"
"Biliyorum öyle bir kız değilsin ama akıllı ve mantıklısın. Lütfen bana mantıklı bir öneri söyle. "
"Senin yerinde olsam, Arda'ya seni Kerem'le tanıştırabilir mi diye sorardım. Seni tanıdı mı, gerisi kolay zaten. Hem yeni taşındıysa, sevgilisi de yoktur."
Ada birden ayağa kalkınca ürktüm. Sonra yanıma gelip bana sarıldı.
"Tavsiyelerin için çok teşekkürler bebeğim. Yarın görüşürüz o zaman."
dedi ve beni öpüp uzaklaştı. Arkasından bakakaldım. Nereye gitmişti şimdi bu? Ada'nın saçmaladığı anlarda Özgür'le konuşurdum. Hemen ona bir mesaj attım.
-Nerdesin? Ada sıkıcı olmaya başladı bile.
Dakikasında cevap geldi.
-Evdeyim yatıyorum.Galiba grip oluyorum başım da ağrıyor. Sonra konuşalım olur mu? :(
-Geçmiş olsun sana. İyice dinlen çabuk iyileş ok? :)
-Tamam Derin :)
İşte eğlenceli olan arkadaşımı da kaybetmiştim. Eve gitmekten iyisi yoktu. Durağa doğru ilerledim.
Oylarınız ve yorumlarınız için çok teşekkürler! :))

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farklı
Teen FictionFarklı bir çocuk. Farklı bir kız. Farklı bir dünya. "Hikayemiz sıradan başladı, hatta biraz klişe. Birbirimize aşığız, mutluyuz. Ama çoğunluğun iyiliği için, her şeyi değiştirmeliyim. Bu mutluluğun devam etmesi için. Beni affet. Seni seviyorum." Ka...