Romantik-18

1K 40 4
                                    

Bölüm ben hikaye yazacağım dediğimde dalga geçmeyip destek veren Ceren'e gelsin: tom-and-jerry

Bugüne kadar sevgilim oldu tabi, ama hiç birini bu kadar sevmemiştim. Diğerlerini öpmek aklıma dahi gelmemişti, düşünüyordum da, onlarla sadece eğleniyorduk.

Ama Baran bana çok farklı hissettiriyordu. Yakışıklı olduğu için değil. Yanına geldiğimde ve o kolunu attığında, içimde bir kıpırtı, bir huzur oluşuyordu. Onunla geçirdiğim anlar, sıcacık anlardı. Ve Baran hiçbir şeyi abartmıyor ve bir şeye hemen sinirlenmiyordu. Bu onun ilk öpücüğü müydü, bilmiyordum. Gerçi kızlar daha farklı oluyordu, olmalıydı da.

Ayrıldığımızda gözlerimi kaçırmak yerine direk gözlerine baktım. Bıraktım,  mavi gözlerinde kaybolup gideyim. Gök gürültüsü de yoktu, yağmur da.  Gözleri alev alev yanıyordu, bu o kadar nefes kesici bir görüntüydü ki, gözlerimi kaçırdım. Ama o alınlarımızı birbirine yasladı. Gözlerim istemsiz olarak dudaklarına kaydı ama çabuk toparladım ve gözlerine baktım.  Alev alev değildiler, normal de bakmıyorlardı. Zaten Baran ne olabilirdi ki? Farklı.

Bu duygusallıktan sonra biraz geri çekildim.

"Hala utanıyorsun."

Yanaklarım ne zaman bu kadar sıcak olmuştu? Baran kıpkırmızı o 'küçük şirin domatesi' mi öpmüştü?

"Domates?"

Güldü ve uzanıp burnumu öptü. Tamam, adeta eriyordum, neden tatlıydı? İstediğinde asil de oluyordu, oyş.

Elimden tuttu ve ona gülümsedim. Kulübeye doğru yürüdük.

Odaya girdiğimizde, Ada Özgür'ün yatağında üstü örtülmüş bir şekilde yatıyordu.

"Uyanmadı mı?"

"Hayır. Aslında evet, kısa bir an uyandı ve deli gibi üstüne örtecek bir şeyler istedi. Hemen verdim ve verdiğim gibi uyumaya başladı."

Güldüm ve yanına gittim. Baya derin uykusu vardı,  kendi isteği olmadan onu kaldıramazdınız. İşe alkol de girince imkansızlaşıyordu.

"Mangal olacak mıymış?" Vay, Baran, az önce müthiş romantik bir an yaşadık ve sen hala yemek düşünebiliyorsun.

"Hayır, gelip sandviç dağıttılar ve ben size de aldım."

"Sağol Özgür." dedim ve ne kadar acıkmış olduğumu fark ettim. Akıl mı bıraktın adamda?

Sandviçlerimizi aldık ve Baran bize kola koydu. Isırırken onu izledim. Çocuk içinden ketçap mayonez marul falan fışkıran, ekmeği kaymış bir sandviçi bile asil yiyordu. Yani insanın hiç mi yanağına sos bulaşmaz, hiç mi marul düşürmez? İkisini de yaptığım için kendimi insan ilan ediyorum.

Sandviçleri bitirdiğimizde uykum gelmişti ve şuraya kıvrılsam ne güzel olur diye düşünüyordum. Ama bir anda kafama dank etti.

"Artık kulübemize gitmeliyiz. Ada'yı uyandıralım."

Hepimiz Ada'nın yanına gittik ve ayıltmak için birbirinden farklı yöntemler denedik.

"Tamam. Olmuyor." Nerdeyse yarım saat olmuştu ve benim uykum iyice gelmişti.

"Burda mı yatacak?"

"Ne yapalım? Uyanmıyor."

"Ben Baran'ın yatağında uyurum."

Baran'a baktım. Neden kırmızı olmuştu?  Sonra Özgür'ün dediğinin ne anlama geldiğini fark ettim. Bordo muydum? Vişne çürüğü mü?

FarklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin