0.3 ✔️

2.4K 176 18
                                    

Ne yapacağımı bilemez bir halde yanına koştum. Aklıma gelen ilk şey kokusu keskin birşeyler bulup otelden doktor talep etmekti.

Yanına vardığımda aldığım kısa ilk yardım dersi sayesinde önce nabzını kontrol ederek yanından ayrıldım ve banyoda bulabildiğim tek şey olan tıraş sonrası losyonu avucuma dökerek, başını dizimin üzerine alıp koklattım.

Kendine gelir gibi olduğu esnada, açık bıraktığımız kapıdan içeri Namjoon ve Hoseok ikilisi girdi. Bir elim boynunda diğer elim burnuna hafif uzaklıkta olan Jimin kendine iyice geldi ve kendimi kafasının altından yavaşça çekildim.

Jimin'i yerde gören ikiliden Namjoon yanıma çökerken Hoseok benim aramaya fırsat bulamadığım oteli arayarak doktoru çağırdı.

Namjoon Jimin'i doğrularak bir bebek gibi kucağına aldığında bende yavaşça ayağa kalktım ve Hoseok'un garip bakışları ile karşılaştım. Sanırım onları takip ettiğim tüm süre boyunca ilk defa bu şekilde baktığına şahit oluyordum.

Bakışlarından korkarak açıklama yapmaya çalışıştığımsa tüm bildiğim diller birbirine karışarak ortaya garip bir açıklama çıkmış ve anlayamadıkları için Namjoon yatağın yanından yanıma gelerek beni sakinleştirmeye çalışmıştı.

"Sakin ol. Sadece bize ne olduğunu anlatabilir misin?"

Benimle ingilizce konuştuğu için derin nefes alıp kendimi toparladım ve ingilizce olarak konuşmaya başladım.

"Ben sadece anahtarımı içeride unuttum ve o esnada çarpıştık. Bende yardım istedim oda bana yardım etmek için buraya gelmemi söyledi. Resepsiyon ile konuşup gidiyordum ki, bayıldığını gördüm ve yardım ettim.." yüzümdeki maske ile pekte ciddiye alınabileceğimi düşünmediğim için gözlerimi kırparak devam ettim.

"Yemin ederim yardım ettim. İlk yardım eğitimi almıştım." Yüzümdeki endişenin farkına varan Namjoon'un yüzü yumuşadı ama Hoseok hala aynı bakışlarını üzerine göndermeye devam ediyordu.

Belkide güvenememişti. Sonuçta ilk kez gördüğü bir insandım ve güvenmek için hiçbir nedeni yoktu.

"Teşekkür ederiz. Sadece bizi tanıyorsan, olayın medyaya sızmaması gerektiğini biliyorsundur değil mi?" Ben ve olayı medyaya sızdırmak! Bu asla yapmayacağım şeyler arasında yer alıyordu. Onları o kadar seviyordum ki, asla kötülüklerini istemezdim. Hem bu kadar güzel kalpli insanlarken asla yapamazdım.

"Emin olabilirsiniz. Asla bir şey söylemem." Yüzüme en içten gülümsememi yapıştırdığım sırada içeriye doktor girmiş ve Jimin'i muayene etmişti.

O süre zarfında odadan ısrarla ayrılmamış iyi olduğunu öğrenince diğerlerine selam vererek odadan ayrılmıştım.

Kendi odamın kapısına geldiğimde, hala kilitli olduğunu fark etmem uzun sürmemiş ve geri dönemeyeceğim için şu anki saçma halim ile resepsiyona inmek zorunda kalmıştım.

Resepsiyondaki görevliye derdimi anlatırken, arkadan tanıdık bir kahkahayı işitmem üzerine kafamı arkaya doğru çevirdim.

Hadi ama! 3 gün bir tanesini bil görmemişken 1 günde hepsini görmem tamamen şans ve bu halde olmam şanssızlıktı.

Arkamdaki Jin, Jungkook , Yoongi ve Taehyung dörtlüsünü görürdüm ama kafamı onları tanımıyormuş gibi çevirmek zorunda kaldım. Gerçekten daha ne kadar rezil olabileceğimi düşünüyordum. Görevlinin elinden anahtarı aldım ve arkamdakilerin bana gülmüyor olması için dualar eşliğinde odama çıktım.

Odaya girer girmez yüzümdeki maskeden kurtulup yatağıma ilerledim. Kendimi yatağıma attığımda, bir önceki görevlinin odamdan o yaratığı çıkarttığını fark etmiş ve huzurla gözlerimi kapatmıştım.

Ama kahretsin ki, aynı günde hepsini canlı görmüş olmam gözüme zerre uyku girmemesini sağlıyordu.. Ve benim uyumam gerekiyordu.

#Güncellendi.

Güncellenen bölümlere ( ✔️ ) işareti koyuyorum.
Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Merakla yorumlarınızı bekliyorum😇

Aşk Tanecikleri | PJMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin