3.0

747 75 15
                                    



Yanlış duymamıştım değil mi? Bana 'Senden hoşlanıyorum.' demişti. Yani tamam çirkin olduğumu düşünmüyordum ama dikkat çekici biri olmadığımada baya emindim. Hem kendi ağzıyla sevimli olduğumu söylemişti, yani sevimli kızlar çekici olmazdı değil mi?

Arabayı Can kullanırken ben aptal gibi sırıtarak kafamın içerisinde bir çok şey düşünüyordum. Bunlardan 1'i de neden bu kadar utanarak odayı koşar gibi terk ettiğimdi.

"Neden peşimizden birileri kovalıyormuş gibi evden ayrıldığımızı anlatıcak mısın artık?" Arabanın durduğunu fark ettiğimde gülümseyerek ona döndüm.

"Birde pişmiş kelle gibi gülümsemenin sebebini öğrenebilirsem güzel olur." Bıkkınlıkla konuşsada garip bir şekilde mutluydum. Hayır neden bu kadar mutlu olduğumuda anlayamıyordum ki.

"Can bana; senden hoşlanıyorum dedi."

"Anlamadım?" Şaşkınca yüzüme bakınca, aklıma gelen şeyle omzuna yumruk attım.

"Bu ne içindi?"

"Ben sarhoş oluyorsam senin bana bakman gerekir, sızman değil." Kahkaha atınca şaşkınlıkla yüzüne baktım.

"Tamam ama sonuçta şu an mutlusun atarlanman çok gereksiz. O yüzden ne oldu anlat bakalım." Sırf öğrenmek için arabayı kenara çekmişti ve beni dinlemek istiyordu.

Canım; Can.

Olanları anlatırken, o gülüyor bense heyecanla gülmesine takılmadan devam ediyordum.

"Yani sana bunu söylediği için mi kaçar gibi ayrıldık?"

"Ne yapabilirim, utandım." Söylediği tekrar aklıma geldiğinde utanarak yüzümü kapattım ama kafama yediğim bir darbe bakışlarımı ona çevirmeme sebep oldu.

"Aptal mısın sen? Yani bu tavırlar ne? Hem sevgilisi varken nasıl senden hoşlanabiliyor? Hoşlanıyorsa madem neden sevgilisi var?" Can'ın mantıklı sorusu karşısında bende birkaç şey yerine oturunca yüzümdeki manasız gülücükler soldu.

"Haklısın bunu hiç düşünmedim." Bakışlarımı yere indirirken ekledim.

"Benimle dalga geçiyor olabilir mi?"

"Seninle dalga geçicek adamı ne yaparım biliyor musun?" Sinirlendiğini anlayınca elimi kaldırarak onu susturdum.

"Biliyorum. Sakin ol şampiyon."Can'ın korumacı tavırlarına alıştığım için artık sadece gülümsüyordum. Gerçi hoşuma gitmiyor desem yalan olurdu.

"Can sence mesaj mı atsam ne demek istedin diye?"

"Yemin ediyorum aptalsın. Bunu mu demek istediniz diye mesaj at istersen ne dersin? "

Yumruğumu sıkarak havaya kaldırdım.

"Dalga geçme ne yapacağım ben?."

"Nerden bileyim ben ya." Gözlerimi devirdim.

"Normalde her şeye bir cevabın varken şimdi olmaması garip."

Arabayı çalıştırırken camı araladı.

"Nefes almaya ihtiyacım var."

Koca bir nefes aldı ve elini direksiyonun üzerinde gezdirdi.

"Salang, 2 gün sonra gidiyorum. Aklım sende kalsın istemiyorum o yüzden kendine çeki düzen ver." Uyararak konuşması bir yana dursun benim asıl takıldığım şey 2 gün sonra gidiyor oluşuydu.

"Ne demek gidiyorum? Tamam uzun süredir buradasın ama bu çok ani oldu Can." Sona doğru sesim kısılınca el frenini çekerek bana sarıldı.

"Seni bırakmak istemiyorum ama biraz daha gitmezsem Beril beni sikicek." Saçlarımı okşarken güldüm.

"Küfür etmesen bir yerin eksilir değil mi?"

"Belki." Yanağımdan makas alıp uzaklaştığında arabayı haraket ettirmeye başlamıştı.

Haklıydı. Uzun süredir yanımdaydı. Hem işi vardı hemde bir kız arkadaşı vardı. Yani benimle burada kalması çokta doğru değildi. O yüzden ona ihtiyacım varken bile yokmuş gibi davranmalıydım ki, gittiğinde beni düşünmemeliydi.

Gidecek olması canımı ayrı sıkarken aklıma ne yapmam gerektiğini bilmediğim gelince oflayarak camdan dışarıya döndüm. Can'da akıl vermezken kendi başım ne yapacaktım ben?

#Vote

Aşk Tanecikleri | PJMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin