0.2 ✔️

3.3K 205 115
                                    


Yani şimdi o kadar gürüldü BTS ile aynı otelde kaldığım içinmiydi? Sorun değil Army istediğiniz kadar ses yapın ben sizi sabaha kadar dinleyebilirim.

Yüzümdeki ifadeden korkmuş olucak ki, gözlerini irileştirmiş bana bakıyordu.

Gerçekten inanamıyorum. Şu an karşımda duran kişi Jimin değil mi?

Kafamı bir sağa bir sola yatırarak yüzünün her bir zerresini inceledim ve Jimin olduğuna emin oldum. Yüzündeki soluk gülümseyişi yakalamam ile artık onu izlememem gerektiğine kanaat getirerek, bir süre kaldığım Kore'de öğrendiğim korecem ile karşısında saçmalamaya başladım.

"Çok üzgünüm. Korkuttum sanırım?"

"Sorun değil. İyisiniz değil mi?"

İyiyim, iyi. Ama her an ölebilirim..

Ağzımdan çektiğim elime bulaşan maskeyi pijamamın üzerine sürdüğümde her ne kadar pis bir kız gibi görünsemde umursamadan devam ettim.

Aslında şu an çığlık çığlığa bağırarak ortalıkta koşmak istiyordum. Heyecanım kendimden büyük ve ben hala sakin kalabiliyorum. Kendime koca bir tebrik..

"İyiyim teşekkür ederim. Sadece.." kapımı işaret ederek gülümsedim. "Sanırım kapıda kaldım."

Korece konuşmamı hiç yadırgamadan benimle muhabbet ediyor olmasına baya şaşırsamda, şu biraz yüzsüzlük yapmak zorundaydım.

"Sizden birşey rica etmem mümkün mü?"

Kafasını olumlu anlamda sallayınca ne kadar güzel göründüğünü düşündüm. Düşündüm ama hemen kendime gelip kapımla ilgili problemi çözmem gerektiğini aklıma getirdim.

Resmen kapıda kalmıştım.

"Size sorun çıkartmak istemezdim ama, rica etsem resepsiyonu arayıp buraya birilerini yönlendirmelerini söyleyebilir misiniz?" Tüm mahçupluğumu yüzüme yapıştırdım ve birazcık tebessüm ettim. Ancak tebessümüme karşılık yüzünde soluk gülümsemeyi görmek içimde bir şeylerin acımasına sebep oldu. Takip ettiğim kadarı ile biraz yorgundu.

"İsterseniz telefonu siz kullanın, daha iyi anlaşabileceğinize eminim."

Nedense karşımda ayakta zor duruyor gibi görünmüştü gözüme. İstemeden yüzüne daha dikkatli bir şekilde baktım.

"İyisiniz değil mi? Solgun görünüyorsunuz." Bu sizli bizli konuşma çok itici gelsede, fanların çok ilgisinden de yorulmuş olabileceğini düşündüğüm için üzerine gitmeden onunla rahatça konuşmaya devam ettim.

"Sadece biraz yorgunum o kadar." Adımlarını iki oda yanımdaki kapıya doğru yönlendirdi.

Benimle bu kadar konuşabileceği aklımın ucundan dahi geçmiyordu, böylelikle ne kadar kibar biri olduğunu tekrardan tescillemiştim.

Odanın kapısını açıp beni içeri davet ettiğinde, Taehyung ile birlikte kaldıklarını anlamıştım. Ve ben dünyadan bir haber otelde tam bir aylak gibi dolaşıyordum.

Jimin ayakta dikilirken resepsiyonu arayarak yardım istemiş ve 2432 numaralı odaya taze sıkılmış portakal ve greyfurt suyu getirmelerini rica etmiştim. Sonuçta yorgun görünüyordu ve hasta olabilicek kadar savunmasız bir vücuda sahipti. O yüzden vitanim alarak biraz iyi hissetmesini istemiştim.

Telefonu kapattıktan sonra halen ayakta duran Jimin'e döndüm. Gerçekten fazla solgun görünüyor olması, onu bırakıp gidemeyecek olmama davetiye çıkartıyordu ama yanında da kalamayacağımı bildiğim için teşekkürlerimi sunarak arkamı döndüm ve yavaş adımlar ile kapıya doğru yöneldim. İçimden bir hisin arkama bakma dürtüsü ile arkamı döndüğümde, gözlerimin önünde yere yığılışına şahit oldum.

#Güncellendi.

Güncellenen bölümlere ( ✔️ ) işareti koyuyorum.

Evet bir kaç bölüm kısa biliyorum 🙃 ama devamı güzel geliyor.

Aşk Tanecikleri | PJMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin