🍼 1K şerefine 🥂
Bu bölümü iki parçaya bölmem gerekti çünkü bölmeseydim 3000 kelime falan olur ve sıkılırsınız diye korktum. 😇
Bazen çok yavaş bazen ise çok hızlı ilerlediğimi düşünüyorum. Sizce nasıl ilerliyor? 🙋🏻♀️
Bu arada ufak bir spoiler vermemi isterseniz bu satıra yorum atın, bir sonra ki bölümde spoiler vereceğim. 💃🏻💃🏻
Çalışırken bile bölüm attığım için beni sevin♥️. Öpüldünüz.😘
İyi okumalar.📖
____________________________
"Beril sorun ne ? Neredesin?"
"Salang ben çok üzgünüm. Be-ben hastanedeyim. Sanırım ayağım kırıldı."
Telefonun ucunda sesi ağlamaklı gelen Beril için üzülmüştüm ama şu an en çok kendim için üzülüyordum. Çekimin başlamasına sadece 20 dakika vardı ve Beril ayağını kırdığını söylüyordu. Kahretsin ki ben 20 dakika içerisinde onun yerine geçebilecek kimseyi bulamazdım.
Bir an yaptığım aptallığın farkına vararak telefonun ucundaki Beril için endişelendim. Kız dansçıydı ve ayağını kırmıştı. Dans edememe ihtimali bile olabilirdi.
"Beril sakin ol. Üzülmeni gerektirecek birşey yok. Ayağının durumu nedir? Nasıl oldu?" Onun üzülmesini gerektirebilecek birşey yoktu belki ama benim oturup ağlamama dakikalar kalmıştı.
"Geç kalmamak adına merdivenlerden koşarak inerken düştüm. Şu an sonuçları bekliyoruz ama gelemeyeceğim kesin. Gerçekten be-ben çok özür dilerim. Ne diyeceğimi bilemiyorum."
"Tamam, özür dilemene gerek yok. Kendin için endişelen ve dikkatli ol, buradaki işim bitince seni ziyarete geleceğim." Herşeyi bir solukta söylemiş ve telefonu kapatıp cebime sıkıştırdım.
Düşünmeye çalışırken sağ elim ile alnıma iki tane darbe indirdim. Düşünme dürtülerimi haraket geçirmesi için iki tane daha vurmaya yeltendiğim esnada bana yakında olan Jimin bileğimden tutarak vurmama engel oldu.
"Sorun nedir Salang?" Önce bileğimi tutan Jimin'e sonrasında ise soruyu yönelten Namjoon'a sabitledim çaresiz bakışlarımı.
Gerçekten şu an en çaresiz insan olabilirmişim gibi geliyordu bana. Sorunu üstün körü anlatmış ve koşar adımlar ile yanlarından ayrılıp şef ve yönetmenin yanında almıştım soluğu.
"Şef," çıkan gür sesim sayesinde, yönetmen ile daldıkları ekran karşısında sıçradı.
"Salang, korkuttun. Sorun nedir?"
"Sorun şu ki, Beril hastanede ve ayağının kırılmış olma ihtimali var. Ve onun yerine, yedek bir dansçı seçmemiştik." Gerçekten böyle bir hata nasıl yapabilmiştim ben? Bu konularda tecrübesizde sayılmazdım ama bir anlık hatam ve hatamın farkına varmamış olmam sayesinde, tüm çekimler iptal olabilir ve reklam anlaşmamız yanabilirdi.
"Ne oldu dedin sen?" Sesini yükselterek bağırdığında, resmen karşısında ufak bir çocuğun suçlu hali gibi iki büklüm kalmıştım.
Sesimi olabileceğinden güçlü çıkartmaya çalışsamda, içime kaçmış olan sesimi yerine getiremedim.
"Üzgünüm şef, gerçekten bunu düşünememiş olmam büyük bir aptallık. B-ben ne yapacağımızı bilemiyorum. Lütfen bana akıl verin." Sona doğru daha da içime kaçan sesim sayesinde karşısında daha da ezilmiş olmam iyice sinirlerimi bozarken, arkamdan gelen haraketliliğin sesi gerilmeme sebeb oldu. Sanırım bütün üyeler, şefin bağırması üzerine yanımıza gelmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Tanecikleri | PJM
Fanfiction"Ben sanırım ilk defa böyle hissediyorum. İlk defa birinin gözlerine baktığımda kayboluyorum. Hemde ezbere bildiğim o gözlerde kayboluyorum." -PJM