4.5 | 3/2

661 67 46
                                    



Söylediği gibi o davete katılacaktım. O bunu istiyorsa kesinlikle yapacaktım. Sonumun ne olacağını bilmiyordum ama bu defa sonumu düşünmeden yaşayacaktım. Sürekli geleceğimi planlamak ve hayatıma yön vermeye çalışmak tam benim karakterime uygun olsada artık yorucu olmaya başlamıştı. Aileme zarar gelmemesine dikkat edecek ve onları benden uzak tutarak tüm darbeyi kendi üzerime çekecektim. Umarım düşündüğüm kadar başarılı olabilirdim.

Aynada kendime bakarken şans diliyordum. Bu geceyi atlatabilirdim. Yapabilirdim.

Üzerime giydiğim beyaz elbiseyi aynada tekrar inceledim. Çok ama çok zarif görünüyordu. İnce askıları ve dökümlü bir yakası vardı. Etek boyu tam bileklerimde bitiyor ve ince bantlara sahip topuklularımı açıkta bırakıyordu. Elbisede olan tek dekoltem kuyruk sokumuma kadar inen sırt kısmı ise elbiseme seksilik katıyordu. Bu özellikle istediğim bişey değildi ama elbiseyi giydiğimden beri kendime bakmaya doyamıyordum. Elbisenin kumaşı üzerimde olması gerekenden daha iyi duruyordu. Topladığım saçlarımı arkada küçük bir topuz yapmıştım ve gözlerime sürdüğüm eyeliner'ımı bordo rujum ile taçlandırmış oluşum ise elbisem ile bütünleşmiş gibi duruyordu. Aynada son kez kendime bakarken boynuma bir zincir yardımı ile taktığım yüzüğü unutma beni kolyenin yanından çıkartarak parmağıma taktım. Her şey olacağına varırdı. Fanlar çok dikkatliydi biliyordum ama bu yüzüğü boynumda daha fazla taşımak istemiyordum. Olması gereken yer tamda parmağımın üzeriydi.

Elime aldığım küçük çantamın içerisine telefonumu koyarak yatağımın üzerindeki kabanımı üzerime atıp odadan çıktım.

"Seninle o davete gelmeliyim." Can yüzüme bakmadan konuşunca telaşlı haline baktım. Beni çok önemsiyordu. Bende onun kadar onu önemsiyordum ancak kendi kararlarımı aldığımda saygı duyulmasını bekliyordum. Ben olsam saygı duyardım.

"Beni bırakacaksın zaten Can, daha fazla göz önünde olmana izin veremem. Zarar görecek biri olursa o ben olmalıyım, seni yanımda tutarak olaylara karıştıramam." Bakışları ayaklarımdan başlayarak yavaşça yüzüme çıktığında yutkunduğuna şahit oldum. Eğer en yakın arkadaşımı böyle etkilemeyi başardıysam, kesinlikle muhteşem görünüyor olmalıydım.

"Se-sen.." Gözleri tekrar üzerimde gezindiğinde söylemek istediğini yarıda keserek tekrar yere bakmaya başladı.

"Evet ben?" Eminim aklından güzel göründüğüm geçiyordu ama söylemek yerine yeri seyrediyordu. O yüzden üstelemek istemiştim. İyi göründüğümü söylerse biraz daha iyi hisseder ve özgüvenim yerine gelebilirdi.

"Çok dik kafalısın." Sinirle yüzüme bakarak söylendi ve arkasını dönerek kapıya ilerledi. Bende arkasında ilerledim ve kapıda durduğumda yüzüne baktım.

"Dik kafalı oluşumu seviyorsun itiraf et." Gülümsediğimde parmağımı yüzüne kaldırarak ekledim. "Ve güzel göründüğümüde itiraf etmelisin."

Gözlerini devirip kapıyı açtı.

"Yürü hadi."

"Söylesen ölür müsün?" Oflayarak kapıyı kapattı ve bir basamak inerek elini bana uzattı.

"Çirkin olmuşsun. Beğenmedim." Kafamı hıhlayarak yana çevirmeden önce elimi avucuna bıraktım. Yalan söylüyordu.

~~

Yol boyunca Jimin iki kez aramıştı. En sonunda olayı mevcut konum atarak kapatmıştım. Can olması gerekenden daha yavaş kullanıyordu arabayı ve ben arkada sinir krizi geçiriyordum.

"Allah aşkına niye bu kadar yavaş gidiyorsun Can? Arabalar bizi sollayıp duruyor."

"Canım böyle istiyor çünkü! Sana mı sorucam?" Beni tersleyen cevabına gözlerimi devirerek dışarıyı seyretmeye koyuldum. Onu yanımda götürmediğim için sinirliydi ve eminim ki yavaş gitmesinin sebebi gitmemi istemiyor oluşuydu.

Aşk Tanecikleri | PJMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin