Aşk Tanecikleri | PJM

Special (2) (The End)

Bölüm şarkısı
Ariana Grande- Stuck with you

🍪☕️Keyifli okumalar 🍪☕️

Dikkat⛔️ Bu bölümde Aşk Ve Gurur okumayanlar ve Filmini izlemeyenler için SPOİLER bulunur. Öptüm heheheje 😘😘😘

_____________________

Evin tadilatının bitmesine çok az kalmıştı. Bir buçuk yıldır bu evi düzenlemek ile uğraşıyorduk. Eğer Jimin'e kalsaydı üç ayda bitirirdi. Ama ben kendimiz yapacağız diye ısrarcı olduğumdan bu kadar uzun sürmüştü. Yani asıl amacım süreyi uzatmaktı. Kendim için değildi bu amacım sadece Jimin zorlansın istemiyordum.

Bir buçuk yılda birçok şey yaşamıştık. Mesela babamla artık görüşüyordum. İstemediğim halde şirketime reklam için iyi müşteriler gönderiyordu. Annem ile olan sorununu çözmüştü. En azından annem öyle söylüyordu. Babam alkolu artık ağzına sürmediğini söylemişti. Annem ise zor günler geçirmiş olmasına rağmen affettiğini söylemişti ve bizide onunla konuşmamız için zorlamıştı. Her zaman söylediğim gibi annemin benden istediği her şeyi yapardım. Canımı vermekte buna dahildi. Mina ile de görüşüyorduk ama o sanırım yaptığı şey yüzünden biraz geri durmayı seçiyordu. Yaptığını unutmuştum. O benim kardeşimdi ve babam ile görüşürken onunla görüşmemek üzüyordu beni. Asi ile Jungkook sevgiliydi. Nasıl oluyordu bilmiyorum ama bizi öğrenen medya hala onları öğrenmemişti. Can ise Asya ile mutluydu. Ve geçen ay evlenme teklifi etmişti. En yakın arkadaşımın düğününü görecektim. İnanılmaz mutluydum. Beril ile hala görüşüyordum ve söylediğine göre yeni biri ile tanışmıştı. İkiside dansçı oldukları için çok iyi anlaşıyorlardı.

Şimdi ise tadilatının bitmesine az kalan evimizin bahçesinde oturmuş en sevdiğim kitabı okuyordum. Aşk ve Gurur. En sevdiğim bölümü okumaya başladım. Altı çizili ve sayfa katlıydı.

"Çok çabaladım ancak nafile. Hepsi boşa. Duygularımı asla dizginleyemeyeceğim. Size nasıl taparcasına hayran olduğumu, nasıl deliler gibi aşık olduğumu söylememe izin verin, yalvarırım." Tekrar tekrar aynı cümleyi okurken gülümseyişime engel olamıyordum. Bay Darcy resmen favorimdi.

"Türkçeyi daha çabuk öğrenmem gerekiyor." Jimin'in sesini duyduğumda kitabı elimden bırakarak ayaklandım. Elindeki kahveler ile bana ilerliyordu.

"Türkçe öğrenmek zorunda değilsin."

"Ama kitaplarını sesli okuduğunda seni anlayamıyorum." Kahvelerden birini alarak yanağına küçük bir öpücük kondurup eski yerime oturdum ve yanımı oturması için yer açtım.

"Sana kitap okumamı mı istiyorsun?"

"Belki?"

"Sen okusan daha çok hoşuma giderdi ama sen istersen okuyabilirim." Gülümseyerek kahvemden bir yudum aldım.

"Eğer Türkçe okumasaydın bu kitabı senin için okuyabilirdim."

"Hayır kendin seçmelisin. Ayrıca bu kitap benim sana okuyacağım kitap." Kolunu omzuma atıp göğsüne çekti ve dudaklarını saçlarımın üzerine kondurarak oraya minik bir öpücük bıraktı.

"Peki öyleyse bende bir kitap seçer ve senin için her gece okuyabilirim."

"Sesini canlı dinlemek isterim." Saçmlarımla oynarken başını eğip yüzüme baktı.

"Bunun için bana cevap vermelisin." Gülümsedim. Ama cevap vermek yerine kahvemden bir yudum daha alıp, kitabımın sayfasını araladım.

"Şimdi sana en sevdiğim bölümü okuyacağım."