4.1

774 70 38
                                    

🌸🌸Bahar geldi🌸🌸

🍪☕️Keyifli okumalar ☕️🍪

_______________________

Salang

Kalbinin sesini duyuyordum. Benim ki kadar hızlı attığına yemin edebilirdim. Şu an bulunduğumuz pozisyonda zaten benim kalbim sakin kalamazdı. Bunun benim açımdan küçük bir sevgi kırıntısı yada hoşlanma olmadığını biliyordum ve onun tarafındanda daha fazlası olmasını istiyordum. Her ne kadar yanlış olsada ilk defa bencilce düşünüyor ve bunu istiyordum.

Kulağımdaki kalp atışlarını duydukça heyecanım katlanıyordu ve yapmak istediğim şeyi yapmamda yardımcı olmuyordu. Sadece sarılacaktım ne olurdu bunu sakince yapabilseydim. Bir kolumu belinin altından diğerini üstünden dolayarak ellerimi birleştirdim ve ona sarıldım. Bu biraz fazla gibi dursada bana iyi gelmişti.

"Böyle daha iyi." Sesindeki neşeli tınıyı hissetmiştim. Sanırım hoşuna gitmişti, çünkü boşta kalan diğer kolunuda bana sardığında sarılmamız tamamlanmıştı. Kokusunu o kadar iyi alıyordum ki, kendi evimde olmama rağmen göğsünde daha çok evindeymiş gibi hissediyordum. Kollamı yavaşça çözdüm ve kafamı kaldırdım. Aksi halde biraz daha kokusunu almaya devam edersem uyuyabilirdim ve bu biraz garip olurdu.

"Cam kırıklarını halletmeliyim." Sarsakça kalkmak için yeltendiğimde elimden tutarak tekrar oturmamı sağladı.

"Yaraladığın parmağın bu kadar acımışken, yeni bir yara almana izin veremem." Kalkıp önümde durdu ve hafifçe eğilerek ellerini yanaklarımın üzerine koydu.

"Senin yerine ben halledeceğim." Ben öylece bakarken o banyoya ilerledi ve nerden bulduğunu bilmediğim küçük süpürgeyi alarak yerdeki cam parçalarını toplayıp banyoya döndü ve tahminimce oradaki çöpe attıktan sonra geri döndü. Evimi avucunun içi gibi biliyor olması biraz şaşırtıcıydı ama küçük olduğu için tahminde bulunduğunu düşünecektim.

"Sanırım bunları bize hazırladın?" Masayı işaret ettiğinde gülümsedim.

"Yediklerime dikkat etmeliyim ancak bugünlük es geçebilirim." Masaya ilerleyen bedenini takip ederek yanındaki sandalyeye oturdum.

Bu soruyu sormaya çok korkuyordum ancak soracaktım.

"Jimin aç kalmıyorsunuz değil mi?" Çekinerek yüzüne odaklandım, umarım cevabı istediğim gibi olurdu.

"Endişelenme, aç kalmıyoruz. Sadece dikkat ediyoruz." Gülümseyerek masadaki cooksticklerden bir çifti eline aldı ve hazırladığım kimbablara uzandı. Bol bol yesinler istiyordum, gerçekten en güzel zamanlarında aç kalmaları haksızlıktı. Onları seven herkes oldukları gibi sevmeyi bilselerdi her şey daha güzel olurdu.

"Sen neden yemiyorsun?" Jimin'in sorusu ile daldığım düşüncelerimden çıktım ve çatalıma uzandım. Cookstickleri iyi kullanıyordum ama Beril'in söylediğine göre her şeyi yapabiliyormuşum gibi görünmemeliydim. Çok saçma bir şeydi ama sanırım çıt kırıldım rolu yapmalıydım. Aslında söylediğini anlamış gibi yapmıştım ama zerre anlamamıştı. Mesela neden elim kesilince acımamış olmasına rağmen sanki parmağım kopmuş gibi yapmıştım bilmiyordum. Sanırım benimle ilgilenmesine izin vermeliydim.

"Bunlardan kullanabildiğini sanıyordum?" Elindeki çubukları haraket ettirdiğinde gülümsedim.

"Pek iyi değilim." Pembenin en açık tonundaki yalanımı ortalığa saldığımda anlamayarak yüzüme baktı.

"Amerika'da baya iyi kullanıyordun oysa ki?" Peki şimdi ne yapmalıydım? Bunu nasıl çevirebilirdim onu bile bilmiyordum.

"Şey..." ağzımın içerisinde gevelemeye başlayınca Jimin beni kurtarmak ister gibi konuştu.

Aşk Tanecikleri | PJMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin