Aşk Tanecikleri | PJM

1.6

İkiye böleceğimi söylemiştim ama üzgünüm gene uzunca yazmak istemediğim için üç parçaya bölmüş oldum.

Bu sıralar biraz yazacak ilham bulamıyorum, o yüzdende biraz sıkıcı bölümler olmasından korkuyorum. 😢 Bölüm sonunda fikrinizi alırım 🙈

Bu arada geçen bölümde vereceğim dediğim spoiler hemen altta. Öpüldünüz😘.

{Spoiler: Nisan ayında Paris ve Disneyland'a gideceğim ve orada güzel bir bölüm yazarak bölüm içerisine bol, bol resim ekleyeceğim. ( Jimin ve Salang için güzel bir planım var ama o kadar çok spoiler vermek istemiyorum.) 🙈}

__________________________

Jimin~~

Salang'ın söylediğim şeyin üzerine birşey soramamasına sebeb olan Taehyung sayesinde Pied Piper'ın çekimi için hazırlanmaya gelmiştim.

Girdiğim kulis gibi olan alanda bizim için herşeyi düşünmüşlerdi. Bazen bize sağlanan kolaylık sebebi ile onca valizi peşimize taktığımıza üzülüyordum.

Hazırlanmak için oturduğum makyaj masasında, karşımdaki yansımama göz attım. Kendi gözlerimin içerisine bakarken bir kez daha Salang'a karşı neden bu şekilde davrandığımı düşündüm. Düşündüm ama cevap bulamadım. Garip bir şekilde, hep Salang'a yakın olmaya çalışan o adamdan nefret ediyordum.

Makyözlerimizden biri olan bayan Hae Seol, elindeki fırçayı istemeden gözüme kaçırdığı için düşüncelerimden çıkmakla birlikte, yerimden sıçradım.

"B-ben, çok üzgünüm efendim."

Benden bu kadar çekinmesinide hiç bir zaman anlayamıyordum. Yaklaşık 2 senedir bizimle çalışıyordu ama bir türlü bize alışamamış ve sürekli çekingen davranmıştı.

"Sorun değil bayan Hae Seol. İsteyerek olmadığının farkındayım." Önümde mahçup bir şekilde dikilen kadının 2 tane çocuğu ve mutlu bir ailesi vardı. O benim bunları bildiğimi bilmesede, yanımızda çalışan her insanın hayatını araştırıp mutlu olduklarına emin oluyordum. Hatta çocuklarının gittiği okulu öğrenmiş ve belli dönemlerde çocukları adına yardımda bulunuyor ve bunu onlardan habersiz yapıyordum.

"Bayan Hae Seol, size birşey sorabilir miyim?"

Ellerini önünde birleştirerek, şaşkınca yüzüme bakmaya başladı.

"Bu bakışlardan sorabilirmişim gibi hissediyorum.. Sorabilirim değil mi?" Kafası ile onaylayınca etrafımda kimsenin beni duyamayacağı şekilde sorumu yönelttim.

"Bir insan yeni tanıdığı bir kızın eski erkek arkadaşından niçin nefret eder? Yani bir arkadaşım bana sormuştu da, ben cevap verememiştim. Ş-şey belki siz cevap verirseniz bende ona yardımcı olabilirim." Bu ne kadar da ucuz bir numaraydı böyle. Arkadaşımın sorunu gibi sormuştum. Kadın kim bilir neler düşünmüştü hakkımda.

"Yani, efendim. Sanırım arkadaşınız yeni tanıştığı kızdan hoşlanmaya başlamış. Ama arkadaşınıza söyleyin çok dert etmesin, kendisi yakışıklılığı ile kızı kendine kolayca aşık edebilir." Gülümseyerek verdiği cevap, biraz olsun canımı sıkmıştı. Daha yeni tanımaya başladığım bir kızdan hoşlanıyor olamazdım değil mi?

Elimle çenemi kaşıyarak, gözlerimi devirdiğimde bayan Hae Seol'un diğer söylediklerini anlayarak gözlerimi karşımdaki kadına çevirdim. Tanrım, ben olduğumu anlamış mıydı yani?