Bu bölüm, bir öncekinin tekrarı gibi ama olayları Jimin'inden okuyacağız. O yüzden eğlenceli olucaktır.
İyi Okurlar. 💕
Salang
Gelen mesaj üzerine o kadar endişelenmiştim ki, gözümden akan yaşı elimin tersi ile sildim ve çevremdeki insanları aşarak ilerlemeye çalıştım. Topuklu ayakkabıların koşmama izin vermeyeceği için orta alana vardığımda ayakkabılarımı elime aldım ve olabilecek bir hız ile koşmaya başladım.
Jimin
Bir insan düşmeme gülerken bu kadar şaşkın görünmemeliydi. Hemde benim yanımda otururken bana gülüyordu.
"Bu video seni bu kadar çok mu eğlendiriyor?"
"Evet ya, baksana ne kadar güzel düşüyor" gülümsemesi saniyelik gitsede baya eğleniyordu.
"Düşen kişi benim bu arada.." Her ne kadar amacım onun kötü hissetmesini sağlamak olmasada, istemeden kötü hissetmesini sağlamıştım ama o da ortamı toparlamak için gülümsemişti ve ben kötü hissetmemesi için gülümsemesine karşılık vermiştim.
Aralarda geçen bir kaç sohbet sonuçu çokta haraketli olmayan araba yolculuğumuz, Namjoon hyungun şaşırılmadık şekilde bizi getirdiği kore restoranının önünde son buldu.
Arabadan inerek içeri girdiğimizde hepimiz maskelerimizden kurtulduk ve grubun en iştahlısı Jin hyung siparişleri vererek bizi büyük bir yükten kurtardı. AMAs öncesi bir kaç kadeh içip bir nevi kutlama yapmak istemiştik ama Namjoon hyung sayesinde bu isteğimizi Soju ile giderecek ve gecenin sonunda bir kaçımız baş ağrısı çekecektik.
Sonunda yemeklerimiz ve içeçeklerimiz geldiğinde, Soju'ya garipçd bakan Salang ile onun içmediğini öğrenen Jin hyung ve diğerleri sojuları doldurarak ikramda bulundu. Bana kalırsa alkol içemiyordu ama usulca uzattığı eliyle aldığı bardağı bir dikişte bitirmesi, içmeyi bilmediğini kanıtlamıştı.
Jin hyung sevdiğini sanarak yada sanmayarak bir bardak daha uzattı ve olay ikinci bardağı içtiğinde koptu. Zavallı Jin hyung kızın içebildiğini zannetmişti.
İçtiği soju'dan sonra masadaki kimbablara saldıran Salang'ın bir anda gülmeye başlaması üzerine hepimiz sıçradık. Baya sesli gülüyordu ve yanında oturan Namjoon Hyungu olabildiğince rahatsız ediyor, elini saçlarına daldırıyordu.
Hatta bir ara Hoseok hyunga kimbab vermesi için baya ısrar etmiş, hyungun elinden kimbab yemişti.
Yerinde duramayan kıza bakışlarımı çevirdim. Tae sarhoş olduğu için kızı sıkıştırıyordu ama kendinden ödün vermeyerek söylediği herşeye aksanı bile bozulmadan cevap vererek asla Tae'ye saçma birşey söylemiyordu.
"Noona, hadi ama kimi seviyorsun söyle."
"Tae, sana asla bunu söylemeyeceğim. Beni sıkıştırmayı bırak!"
O kadar tane tane konuşuyordu ki, sarhoş olmadığını düşünmeye başlamıştım.
"Sen gerçekten sarhoş musun?"
Sorduğum soruya karşılık büyük bir kahkaha atarken, yanındaki Namjoon hyungun saçlarına tekrardan ellerini geçirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Tanecikleri | PJM
Fanfiction"Ben sanırım ilk defa böyle hissediyorum. İlk defa birinin gözlerine baktığımda kayboluyorum. Hemde ezbere bildiğim o gözlerde kayboluyorum." -PJM