Herkese tekrardan merhaba ^_^
Sonunda bölümü bitirip gelebildim. Bölüme geçmeden yıldızları alsak mı? ;)
İYİ OKUMALAR ^-^
O T U Z
S E K İ Z
Bir düğüm birden fazla düğümlenir miydi? Düğümleniyordu. Anlamadığım, çözemediğim her konuda düğümler sıklaşıyordu. Belki de düğümlenmesi açılmasından daha iyiydi.
Hafta içinin son günüydü. Aradan üç gün geçmişti. Üç gün boyunca düşünmüş, üç gün boyunca o şeyin dolabında olduğunu bile bile aklımı tek bir soru ile meşgul etmiştim. Meşgul etmekle kalmamış her gece gözlerimi kapısı kapalı dolaba dikmiş cevap aramıştım. Üç gündür yaptığım buydu. Işık açık olsa da bakıyordum kapalı olsa da bakıyordum. Gözlerimi siyah gardıroptan alamıyordum. O oda da kaldığımda tek yapabildiğim bakmaktı. Boş boş bakmaktı. Tavana ya da duvara değil, o siyah dolaba bakmaktı. Sonuç ise yoktu, hayal kırıklığı vardı. Her zaman ki gibi... Neden saklamıştı? Cevabı bulamamıştım. Saklamasının nedenini kendi içimde adlandıramamıştım. Zihnim artık çözümlerin yeri değil düğümlerin yeriydi. Sorumun kaynağı ise oradaydı. Her gün oradaydı. Yüz yüze geldiğimiz, karşılaştığımız anlar çoktu. Beni okula bırakırken ya da alırken bu anlardan sadece birkaçıydı. Sorabilirdim. Evet, bu soruyu, neden sakladığını ona sorabilirdim. Cevabı da bir şekilde kendisinden alabilirdim de. O cesaret bende vardı. Sormak hakkımdı. Cevap almak hakkımdı. Hakkım olduğu gibi o günün her detayı aklımdayken en son banyosunda çıkarmış olduğumda aklımdaydı. O gün olanlar eski hayatımla şimdi ki hayatımın geçiş noktasıydı. O gün kandırıldığımı öğrenmiştim, o gün abimin ihanetini öğrenmiştim ve o gün onun tiyatrosunu öğrenmiştim. O gün çok şey öğrenmiştim ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEVAHİR
Художественная проза"Lütfen... Hayır," dedim adımlarım geri geri giderken. Buradan uzaklaşmalıydım. Silahtan, bağlı adamdan, karşımdaki gözü dönmüş adamdan... Hepsinden kurtulmam lazımdı. Başıma ağrı saplanmıştı ve başım dönüyordu. "Lütfen. Gitmek istiyorum." "Pekala...