Herkese uzun uzun uzun bir bölümden merhaba. Bölüm sayfa sayımız wordde 30 sayfadır. Kelime sayımızda sekiz bini aşmış durumdadır. Bu bilgiyi veriyorum, çünkü burada en uzun yazdığım bölümdür kendisi. Ve bugüne özel olsun diye uzun bir bölüm ile geldim.
Sebebi bugün benim doğum günüm :)
27 Kasım.
Bu bölüme bir kere bile yorum yapmayanlardan, olursa okuyan herkesten bir tane de olsa yorum bekliyorum. Bana hediyeniz olsun. :)Gizli okuyucular sizde kendinizi bu bölüm gösterirsiniz değil mi artık?
Ayrıca bu bölüm benim sevdiklerim arasındadır. İnşallah sizin için de öyle olur.
Ve sizi bölümle baş başa bırakıyorum.
Unutmadan yıldıza basın :) Onlar bugün bana hediyeniz. :)
Ve benden de diğer bölüm ithaf isteyen @-isiginkizi- 'na bu bölüm hediyemdir :)
İYİ OKUMALAR
Y İ R M İ
S E K İ Z
Kızgınlık. Merak. Hayal kırıklığı.
Üç duygu bir araya gelmiş, tüm hücrelerimin içine sinmiş ve gece boyu biri birinden üstün gelmek için çabalamıştı.
Kızgındım, çünkü gece gitmişti.
Merak ediyordum, çünkü nereye gittiğini bilmiyordum.
Hayal kırıklığı yaşıyordum, çünkü evinde kalmamın nedeni tozlanmıştı.
Berbat hissediyordum. Hem de fazlasıyla... Anlamıyordum. Hem de hiçbir şekilde...
Gitmesinin nedenini kavrayamıyordum. Ortada bir sebep yoktu. Ya da var mıydı da, ben göremiyordum? Akşam ki tavrım mı evinde kalmasını engellemişti yoksa gece yaptığım bir hata mı gitmesini sağlamıştı? Bilmiyordum ve zihnime bilinmezlikten oluşan çekicin darbesi inip inip duruyordu.
Nereye gitmişti? Bu sorunun cevabını istiyordum. Nereye gitmişti?
Gece telefonumdaki uygulamadan yerini tespit etmeye çalıştığımda konumu adresini göstermişti. Konum burası olsa da Öktem konumda değildi. Telefonunu mu yanına almamıştı da evde bırakmıştı? Bilmiyordum ama salonu elimden geldiğince aramış olsam da telefonunu bulamamıştım. Telefonda, kendisi de yoktu. Sanki salona uğramamış gibiydi ama o an şunu da biliyordum. En azından tahmin ediyordum. Uyuduğumu düşündüğü için her nereye gittiyse gitme cesareti bulmuştu. Yoksa itiraz edeceğimi, karşı çıkacağımı, gitmesini önleyeceğimi biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEVAHİR
Fiction générale"Lütfen... Hayır," dedim adımlarım geri geri giderken. Buradan uzaklaşmalıydım. Silahtan, bağlı adamdan, karşımdaki gözü dönmüş adamdan... Hepsinden kurtulmam lazımdı. Başıma ağrı saplanmıştı ve başım dönüyordu. "Lütfen. Gitmek istiyorum." "Pekala...